17- KAPI BEKÇİSİ

21 2 0
                                    

       Kapımın kırılacak gibi çalınması ile gözlerim aralandı . Sonra geri kapandı ve elimle ilerideki yastıgı kendime çekip daha sıkı sarıldım. Ama şuan biri kapımı kırıyordu. Huysuz bir şekilde ayağa kalktım . Gözlerim hala kapalıydı . Elimle yataktaki yastıgımı çekip sarıldım ve gözlerim kapalı yürümeye başladım. Bir anda kafamı duvara çarpınca yere yapıştım . Of ya of ! Ama işin güzel kısmı hala gözlerim kapalı ve uykum var . Elimle duvarı yokladım ve bulunca destek alıp yerden kalktım. Tek elimle yastıga sarılıp digeriylede ezberlediğim evin yolunu bulmaya başladım merdivenlerin son basamağından inip kapıya gittim . Kapıyı açıp elimle saçımı kaşıyıp esnedim. Tek gözümü açıp karşımdakine bakınca .

"Memo!"diye çığlık atıp iki gözümüde açtım. Gitti uyku ya !
"Ooo sen her kapını çalana bu kılıkla mı kapı açıyorsun lan"diyince üzerime baktım. Memonun bordo bir tişortü vardı sadece üstümde.
"Ama memo sanane ! Hem bu diz kapağımın bir karış üstüne geliyor kısa değil"dedim ve içeri geçmesi için yana kaydım . İçeri geçip valizini de tekmeleyerek içeri soktu . Gerizekalı ! O sırada karşıdaki kapı açıldı ve Uygar uyku sersemi bir tiple kapıdaki ekmekleri aldı . Tam kapatacakken beni görünce durdu . Eliyle ağzını kapatıp esnedi .
"Günaydın prenses" salak bu çocuk . Ablacım beni görüyon da yanımdaki memoyu görmüyon mu ? Hem kör hem salak !
"Bu mu lan o "diye öne atıldı memo . Uygar , Memoyu görünce tiz bir çığlık atıp kapıyı kapattı . Ben bu duruma gülmemek için kendimi kasarken memo
"Korkak yavşak"deyip kapıyı kapattı . Sonra bana dönüp eliyle kafamı ittirdi . "Git üstüne birşey giyin lan sende"
"Evet haklısın giyiniyim çünkü be  şuan çıplağım dimi"
"Dilin çok uzamış senin keserim kapanır mevzu Ela"
"Satanist domuz"deyip arkamı döndüm ve merdivenlerden çıkmaya başladım .
"Aç götünü gez ortada sonra ben satanist domuz olayım. Pışık !"diye bagırdı arkamdan . Edepsize bak ya !

Odama girip tipi kaymış yatağıma hüzünle baktım . Ama ben daha uyuycaktıııımmmm! Giysi odasına girip siyah bir şort giyindim üstüme de yosun  rengi salaş bir tişort giyindim ve aşağı inmeye başladım . Inerken de elimle saçlarımı düzeltiyordum. "Hatırladığım kadarıyla sana giyin demiştim Ela . Hadi tişort tamam da altında neden benim boxerımla aynı boyda bişey var"diyen memoya baktım. Benim siyah üçlü koltuğumda uzanıyordu. Oh keyfe gel . Benimkini boz kendin keyif çek asıl sana pışık be ! Çirkef karı da gelmiş yine laf sok sen anca bana tam gaz devam okay bbq yayma lan agızını iç ses . Deyip konuşmamızı sonlandırdım.
"İlk olarak sanane acaba ? İkinci olarak şort bu şort . Bişey değil yani şort . Ve söylerken tiksinir gibi söylenecek birşey değil"
"Donumla aynı boy olunca şort demeye dilim varmıyor . Bu ne kısalık lan böyle"
"Çünkü şort kısa olur gerizekalı . Uzun olsaydı kapri veya pantolon olurdu ama bu şort ."dedim ve mutfağa ilerledim . Kendime kahve hazırlayıp bir tabağa yarım ekmek arası sucuklu kaşarlı tost hazırlayıp içeri geçtim. Televizyonu açıp ikili koltuğa yarı yatar şekilde oturdum ve yemeye başladım.

***

Televizyon izlerken bir anda canımın sıkıldığını fark ettim. Ayağa kalkıp komodindeki anahtarı arka cebime tıkıştırdım . Telefonumu ( I PHONE 6) alıp üst kata çıktım . Siyah sandalet giyinip gözlüklerimi ( RAYBAN ) elime aldım. Kulaklıgımı boynuma asıp ıslık çalarak inmeye başladım . Kapının önüne gelince tam kapatmadan uyuyan memoya " ben gidiyom"diye bağırıp kapıyı hızla çarptım. Gittiğimi bilsin de önceden haber versem azcık nah temalı bir gidiş olurdu . Apartman kapısından çıkınca gözlüklerimi taktım . Tam gidecektim ki memo balkondan aşagı sünmüş bana bağırıyor .
"Lan sen o şortla nereye gittiğini sanıyorsun" tam o sırada yan balkondaki Emre elindeki kahveyi içiyordu memoyu ve beni görünce kahveyi püskürdü ve balkon demirine koşup yapıştı . "Nereye lan o götüm kadar şortla " ahhhh! Bunların ikiside aynı arkadaş .
"Ebeme gidiyorum gelcek misiniz "diye bağırdım. Yeter lan artık !
"Ebeni belletme bana çık lan şu eve"(M)
"Sana bakan her gözü oydurtma bana yürü lan abinin yanına "(E) what dediniz gülüwler ?
"Lan ben ne zaman sizin dediğinize uydum?"deyince ikiside balkondan birbirlerine bakıp omuz silkti . Hatırlayamazlar tabi çünkü öyle birşey olmadı.
"Bay bay gençlik"deyip koşmaya başladım çünkü ben koşmasam onlar aşşağı inip beni zorla eve çıkartacaklardı. Uzun bir süre koşup evden baya uzaklaştım o sırada telefona gelen bildirim sesiyle elimdeki telefona baktım. Bildirimi açınca bir mesaj yazısı belirdi

Üvey evlat (yani mehmet);
Bu evden cenazen çıkacak Ela . Niahahahha!

        Çatlak lan bu ! Yok hem üvey hem deli . Ben Paris sokaklarında keyif çatarak yürürken karşıdan bir kız bu tarafa doğru dikkatlice bakıyordu . Sonra kız yavaşça buraya doğru gelmeye başladı. Lan bu Kim Sang ! Şimdi diyceksiniz ki kim bu Sang( yazar: şuan gülmekten yıkılıyorum . Kankalar oradaki espiriyi anlayan pilis yoruma radom koysun)? Bu benim Koredeyken havasını acayip derecede söndürdüğüm bu yüzden bana karşı düşmanlık kazandığım bir sürtük. "Oo sen ne geziyorsun burda Altıntaş"dedi korece. Yüzümü buruşturup konuşmak için ağzımı açtım "Sen hava kirliliği yapıyorsun diye belediye beni çağırdı Kim" o iyrenç soyadını ağzıma alınca tekrar yüzümü buruşturdum. Kim lan bu ? Kim. Adı Kim ya puahahaha yok fizik . Tamam içimden yaptığım iki iğrenç espiri karşısında sırıtmaya başladım o ise hala çatık kaşlarla bana bakıyordu.

           Belimde hissettiğim elle yerimde şıçrayınca hızla arkama döndüm. Memo ! O bana piç smayl atarken ben poker face yüzüne bakıyordum .
"Altıntaş . Kim bu yakışıklı ?"diye sordu arkamdan Kim Sang. Sana ne lan .
"Küfür mü ediyor lan bu kız bana "diye kaşları çatılan memoya baktım. He küfür ediyor . Korece bilmemesinin dez avantajı ve klasik türk repliği . Anlamadıysan ya küfrediyordur yada küfrediyordur.
"Kim bu yakışıklı diye soruyor"dedim ona dönüp . Egosu bir anda tavan yapıp sırıtışı genişledi . "Bu kaslı yakışıklı benim abim olur de ."he derim bekle sen. Kim Sang a dönüp " Üvey kardeşim . "Dedim. O şaşkınlıkla bakarken memo ters birşey olduğunu anlayıp "ne dedin lan"deyip belimi cimcikledi . "Eben dedim ne diyim "dedim ona dönüp . Kaşları çatık bana bakarken "üvey kardeşim dedim"diyip önüme döndüm. Aynı eve gidicez tamam mı kendi sağlığımı düşünmem lazım. "Neyse sinirimi eve gidince çıkarıcam düş önüme"deyince şaşkınca ona baktım "bide çarşafa sok istersen"deyince düşünür gibi bir ifadeye girince ağzım açık ona bakmaya başladım "fena f-"derken sözünü kestim " Kes lan sesini ! Kapanmam ben"diye .

        O bana ani yükselişimin şokuyla bakarken bir anda öbür tarafımda Emre belirdi . Sırayla gelmeyin arkadaş . Buna dönünce elmacık kemiğinde morluk görününce agzımdan bir "hah?"sesi çıktı . O sırada Kim Sang , Emreye dibi düşmüş gibi bakınca Emrenin önüne geçtim. Bu ne ya Memo yakışıklı Emre yakışıklı . Ben bunların hangisine yetişeyim "Sen bi defol istersen Kim Sang . Ayrıca da şu arkamdaki iki erkekten uzak dur yoksa yanaşan her bir ayrıntına ayrı acı çektiririm"deyince Sang sırıtmaya başladı . "Gerçek dimi?" Memoyu kast ediyordu . Kafamı olumlu anlamında sallayınca gözleri parladı ." Peki şu sonradan gelen ultra yakışıklı kim ?"deyince yumruğumu sıktım "Kaşınma istersen . Sana defol dedim şimdi yürü git"deyince sırıtışı genişledi " İnşallah sevgilin değildir Altıntaş çünkü benim olacak " deyip yanımdan geçip yürüdü  arkasından "Bok olur bekle sen"diye bağırıncaysa kahkaha atıp ilerlemeye devam etti . Bana bakan iki şaşkın yüzle karşılaşınca bir halt anlamadıklarının farkına vardım konuşma koreceydi ve ikiside bilmiyordu  elimden ince bir gıdıklanma olduğunu hissettim kaldırıp bakınca tırnaklarımın derime saplandığını ve ince ince kanlar aktığını gördüm Emre hemen elimi ellerinin arasına alıp cebinden çıkardığı mendili bastırdı sonra kafama sert bir şekilde vurdu "Derdin ne lan senin vücudunla"(E)
"Sana ne lan sana ne"diye bağırıp elimi çektim hızla.
"Yürü eve gidince anlatacaksın herşeyi"(M)
"Anlatmıycam"deyip önden hızlı bir şekilde yürümeye başladım.

          Bir anda gözümün önü kararınca dizlerimin üzerine düşüyorken biri beni kollarımdan tuttu . Bu koku ! Çikolata kokusuna göre tutan kim belliydi.  Ama bir anda kolumdan çekilince sert bir bedene çarptım . Gözlerimi hafifçe açınca Memoyu gördüm . "Dokunma lan Elaya"diye ateş saçan gözlerle Emreye bakıyordu. Ama bunu kaldıracak güç yoktu şuan bende . Elimle yüzünü kendime çevirdim . Öfkeyle bakıyordu hala o siyah gözleri . "Eve gidelim Memo "dedim ve kolumdaki elini çekiştirdim. Başım patlıyordu nedensizce ağlamak istiyordum şuan . Gözlerimin dolduğunu hissedince kafamı önüme eğdim sonra ise yavaşça eve ilerlemeye başladık.

       

VAR MISIN AŞKIN İDDİASINA ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin