13- RİNG

22 2 4
                                    

@@Başlığı görünce aklı direk MAFYA SEKRETERİ'NE giden bff'lerim buradan size selam gönderiyorum . Ayrıca kitaplar arası iletişim diye birşey varsa ; Emir bff'm bu kipatta çok HARAM var gelsene sen burayyaaa nolorrrrr !
Yazar kafayı yerkene ! Tamam ya siz en iyisi kipatımı okuyun . Ayrıca burayı okuyorsunuz dimi çünkü ben kipat okurken buraları hiç okumadan geçiyorum siz akıllı jojuk olun ve okuyun olor mu ?

#$&*

   Sessiz sokaklarda evime yürüyordum. Hissiz kalbimle ağlamak istiyordum . Acıyan gözlerime bi  çare istiyordum . Düşüncelerin taştığı zihnimde bi umutla çözüm arıyordum. Sessizdim, yanlızdım , acı çekiyordum . Ama işin acıtan kısmı ağlayamıyordum , ağlamıyordum. Kalbim sıkışıyordu hafiften titremeler geliyordu vücuduma . Neydi peki bu ? Nedendi ? Bilmemekte acıtıyordu canımı . Ben düşüncelerime dalmışken bir anda karşımda bir silüet (yazar: böyle yazılmıyor olabilir ama siz çaktırmayın . Okumaya devam) belirdi. Onun siüeti .

Emre'nin vücudu. Gerçekmiydi şuan bana bakan bu kahve gözler ? Cidden burda mıydı ? Gözümden iznim olmadan bir yaş süzüldü . Ve o anda sesini duydum .
"Neden ağlıyorsun güzelim?"
"Ağlamıyorum ki ben prensim. Sadece bulutlarım taşıyamadığı yükü bıraktı"dedim birinci damlayı takip eden yaşların arasından.
"Peçeteye gerek yok o zaman . Yükünü boşalt burda . Yanımda . Taşıyamadıklarını bana devret olmazmı ?"
"Ben bile zorlanırken sanada bu ızdırabı veremem "
"Ben sen acı çekmiyceksen herşeye katlanırım be güzelim"
"Gerçekten burdamısın geldin mi yoksa hayallerini mi görmeye başladım "
"Hangisi olsun isterdin. Peşinden gelmemi mi yoksa hayalin olmamı mı ?"
"Hayalimsen içimden geçeni anlatıcam sana ama gerçeksen yolun ortasında durmayıp bir saniyeliğine gururumu kenara bırakıp sarılıcam sana "dedim. Buruk bir şekilde gülümsedi. Sonra yavaşça kollarını açtı.
"O zaman bırak gururunu da gel yanıma. Çünkü ben seni çok özledim"
Dedi. Sözünü bitirmesi ile çantamı yere fırlatıp ona koştum . Kollarının arasına gelince tuttuğum hıçkırıklarda kaçtı. Emre'nin kolları arasında yolun ortasında gururumu bırakmış hem ağlıyor hemde ona sıkıca sarılıyordum. Garip olansa benim hıçkırıklarım arsasında başka bir sesin olmasıydı .Kendimi biraz susturdum o sesin Emre olduğunu anladım.
"Acı mı veriyorum sana ? Kalbini bu denli hıçkırıklara boğan ben miyim? Bu bedeni bu kadar sarsan ben miyim Ela " derin  bir nefes aldım. Sonra kolları arasın dan çıkıp gülümsedim. Sonra dudaklarımı birbirine bastırıp yere eğildim ve çantamı aldım . Kafamı kaldırıp kahverengi elmaslarına baktım. "Evet."dedim ve yanından geçip evime doğru yürüdüm. Arkamdan sesleniyordu ama tınlayan varmı yok !
"Dibinde olucam artık duydun mu beni . Dibinde " diye bağırdı. Arkamı dönüp
"Yaw he he" dedim ve önüme döndüm. İyiydi canım işte hiçbir sıkıntı yok . Huzurla bir nefes alıp apartman kapısını açtım . Arkamı dönüp peşimden gelmişmi diye kontrol ettim . Gelmemişti . İvettt hadi işin zo kısmına yani merdivenlere gelelim. 5 . Kat bide lan!

1.kat: Ben bensem ki bu çok normal birşey bu katı çıkarım!
2.kat: Ah canım nolmuş 2 kat sadece en fazla nefesim kesilidi.
3.kat: Anneeeee! Sen beni bunun için mi doğurdun .
4.kat: Ebem sikildiiiii! Ebeemmm hakkını helal et olur mu ?
5.kat: Alekta movik beeeee !

Evin kapısına elimdeki anahtarı rastgele dürtüyordum bence anahtar yerine böylede denk gelebilirdi . Olabilidi yanem!
"Zorlama olmuyor işte "
"Ananı !"diye çığlık atıp arkamı döndüm . Uygar embesili kapısına yaslanmış yerde bağdaş kurmuş kapısıni açmaya çalışan yorgun sevimli zavallı beni eleştiriyordu. Söyleyin hakim bey kim suçlu ? Kim ?
"Olucak tamam mı ? Bu kapı benim evimin kapısıysa bu muameleye alışacak o kadan "
"Kapının hali kalmadı anla şunu öyle rastgele saplayınca olmuyor "
"Kolaysa sen aç"dedim . Tabiki kolaydı buradaki amacım kapıyı ben kalkmadan ona açtırmaktı.
" Amacını anladım ama hadi neyse açalım bakalım " sırıtıp kafa salladım oda gelip anahtarı elimden aldı. Ve kapımı çok hızlı bir şekilde açtı. Buda bir  yetenekti bence kesin Acun abi bunu program birincisi yapardı . Nediyom amk ben ya ? Merdivenler bende kafa yaptı . Kapıyı ittirip bir adım kenara çekildi kafasıyla 'geç' işareti yaptı . Bende çantamı içeri fırlatıp emekliyerek içeri girdim . Malmısınız ben denizden çıkamıyorum diye herkesin ortasında emekliyerek denizden çıkmış insanım ( yazarınız bunu yapmıştır ve sonra tüm plaj ona malmı bu diye bakmıştır tavsiye etmiyorum düşe kalka çıkın daha iyi )Uygardan mı utanıcam . Tabikisi de hayır .
"Tamam saol hadi sen git."
"Yoo ben biraz musaitim şöyle yaparsan uzun zamandır içmiyorum bi türk kahvesi içerim."
"Akşam seninle ringe çıkıcaz ve sen karşılıklı kahve mi içelim diyosun"
"Evet"
"Dengesizsin ama bende pek dengeli olmadıgım için oluurr."dedim ve ayağa kalktım ve mutfağa gittim . Kahveyi hazırlayıp ocağa koydum . "Nasıl içiyorsun "diye sordum Uygar 'a
"Ağzımla içiyorum normal olarak Ela "dedi tek kaşını kaldırıp . Elimle anlıma vurup "Ah salak!" Dedim . "Şekerli , orta şekerli , sade"
"Haaa! Orta olsun o zaman ."
"İyi "deyip kahveleri yaptım . Masaya koyup merdivenlere ilerledim. "Ben üzerimi degiştiricem sen içmeye başla "dedim. 
"Yardım ediyim mi ?" Dedi pis pis kıkırdarken.
"O kahveyi cidden ağzınla içmek istiyorsan sus" dedim ve merdivenlerden çıkmaya başladım .

VAR MISIN AŞKIN İDDİASINA ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin