AŞKIN TADI DAMAĞIMDA

SERVİS VAKASI

Ve beklenen pazartesi gelmişti. Sabah olmuş okula ilk adımımı atmak için bir kaç saatim kalmıştı. Ne kadar o okula gitmek istemesemde içimde Ufacık bir heyecan oluşmuştu. Yeni Arkadaşlarım kimdi, sınıfım nasıldı, oradakiler benden çalışkan mıydı, erkekler nasıldı kafamda bir Sürü soru oluşmuştu. Bunları düşünürken aynı zamanda da hazırlanıyordum. Her zaman güne kahvaltı etmeden sadece sıcak limonlu su içerek başlarım. Sadece ve sadece kilo vermek için... Gerçekten kilolarımdan rahatsızım. Neyse servıs 7:15 de gelecekti. Çok erken ya... Formamı giydim yeni ayaklabılarımıda.. Servısı bekleyeceğim yer iki adım uzaktaydı eve. Ilk günden biraz erken çıktım. Baya bi bekledikten sonra nıhayet servis gelmişti. Kalbim ağzıma gelmişti sevıse bınmeden önce. Tam kapı açıldı ve Karşımda sarı Saçlı bır kız..... Daha servise adımımı atamadan sarı çiyan:
" ay canım dur bır dakika parfüm sıkanlar bu servıse bınemezde bir koklayabilir mıyım ? "

Siktir dedim içimden adeta ilk gün diye boşaltmıştım o parfümü uzerıme..

Yüzüm kızara kızara koklamasına izin verdim. Ve o kokuyu içine çeker Çekmez Kızın sarı saçlarını burnuna toplaması bir oldu .
"Ayyuyyyyyy Cihan abi bu kız şişeyi devirmiş üstüne bunu alm..."
Cümlesını tamamlayamadan kızı kenara itip servısın ıcıne kendını atmam bir oldu. Cihan abi hemen kapıyı kapattı ve
"Beste yerıne otur abim.." Diye bağırınca o sarı çiyan kıpkırmızı oldu

Besteymiş adı. Sarı Beste ...Dakka bır gol bir Olaylı başlamıştı sabah. Daha yerıme bile oturamamıştım. Sadece yere bakıyordum. Sayamadığım kadar ayak vardı. Servis çok kalabalıktı çok. Ikili koltuklarda üçerli oturuyorlardı. Sayamadığım kadar insan.

Bestenın bana dik dik baktığını hıssederken bu kalabalıkta oturmamayı ayakta bır kenara tutunarak gitmeyi tercıh etmiştim. O ara arkadan bi ses geldi. Piçliği sesinden belliydi be ..
"Abeyyyy... Bu kız oturmuyor. Ona servis kurallarını anlat abeyyy."
Abi piçlik dilinde abeyyy di sanırım.
Bana Demişti.. Dönüp ona baktım. Her halinden belliydi serefsizin teki olduğu. Yüzünden okunuyordu.
Uzun süre yüzüme baktı. Dalmışım.
Arkadan bir sesle yine irkildim.
Cihan abi:
"APO yer verirseniz oturur Abim. Türkan abim serviste ayakta durmak yasak abicim. Herhangi bir yeri üçleyin oturun."
Servisci Abinin dediğine kafa salladım ve Öylece bakınmaya başladım. Önümden tam önümden cırtlak bir ses geldi. Incecik ama erkekimsi bir ses....
Kafamı çevirdim ve baktım..
Beyaz tenli sıska Saçları cansız ve Dağınık. Ütüsüz tişörtü ve kot pantolonu ile tam bir redkid. Hayallerımdeki sıyah atlı prensın tam tersi ama yüzü çok tatlı..

"Gelmek ister misin? " dedi ve yana kaydı sağında oturan bir çocuk daha vardı, arkasında apo ...
Ikiside bİzi seyrediyordu. Apo ve Yanındaki çocuk....
Oturmamı ısteyen hala yüzüme bakıyordu. Yine basıma bişey gelecek diye korkuyordum. Ama bu tatlılığa hayır dıyemezdım. Ve usulca yanına oturdum. Okula bir kaç dakika kalmıştı. Ben adeta diken üstündeydim. Tabiki etrafımızdaki piçler bu anı bir iğrençlikle kapatmasalar olmazdı. Tatlı çocuğun yanında oturan ukala:
"Anıl neden aldın bunu yanımıza ya sıkıştım burda." Der demez ben hemen Kalktım. Yüzüm yine kıpkırmızı olmuştu biliyorum.
Arkadan APO denen piçlerin Piçi
"Abi onu yanınıza alırsanız sıkışırsınız tabi" dedi yüzümde gevşek gülümsemeyle...
Ben iyice yerin dibine girmiştim.
Apo'nun gözlerinin içine dik dik bakarken Adının Anıl oldugunu öğrendiğim o cırtlak ama erkeksi ses çıkıştı.
"Apo Anıl kesin sesinizi!!"
Onun adıda anıldı. Benım tabirimle Anıl-2. Apoyla Eş değer. Anıl'ın öyle bagırmasıyla Apo'nun ve Anıl-2 nin Yüzleri düşmesi bir oldu. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Servisteki herkes Anıl'ın beni korumasını yedirmemiş gibiydiler. Belki aralarında Anıl'dan hoşlanan da vardi....neyse bu olayın üstüne Anıl ne kadar Israr etsede oturmadım. Kısa sürede okula gelmiştik. Bestenin bana attığı sert bakışlar eşliğinde servisten indim ve hemen müdür Yardımcısı'nın yanına hangi Sınıfta olduğumu Öğrenmeye gittim. Kendi  sınıfımdan çok Anıl'ın hangi Sınıfta OLDUĞUNU Merak edıyordum.belkide yanı sınıftayız......
Kimbilir..