4.Emre

24 2 0
                                    

Multi Ece

" Ama Ayaz ya . " şımarıkça gülümseyerek söylediğim şeye kahkaha atarak karşılık verdi . " Böcek çiftleşmesi izlemek istiyorsan , peki . Video'ya çek YouTube'den zengin olma vakası yaşayabiliriz . " kahkaha attım , ve biraz duraksadım . Ece bile bu kadar kahkaha atmamı sağlamıyordu . Ece'den sonra ki yakın arkadaşım olmaya aday gösterebilirdim . Tabi Ayaz keşke Masal beni kankalığa aday gösterse diye sayıklamıyordur , ama biraz Meriç Güçlü özgüvenini denemek istedim . Pekala , kurduğum saçma cümleleri boş versek ? Kendime geldim ve gülmeme devam ettim " Seninle aynı çadırda uyumayacağım . " diye tekrar ve muhtemelen 10'cu kez aynı şeyi söylediğim de , şakadan olan bir egoyla " Kendin kaybettin bebeğim .. Şu omuza dokunmak için bana hergün bıçak çeken kızlar var.. Yani maksat omuzumu yaralayarak , dokunmak . Sana uyuma şansı veriyorum , ama istemiyorsun . Zor kız . " dediğine bir kahkaha daha patlattığım da , arkadan o tanıdık sesi beklemiyordum . " Siktiğimin cenelerinizi kapatın , uyumaya çalışıyorum . " tek kaşımı alayla kaldırdım . " Yazık sana . 1 geceyi sürtüksüz geçirmek zor olacak sanırım ? " Ters bir bakış attı , ve göz devirerek ellerini cebine soktu . Siktiğimin çocuğu ne kadar hoş göründüğünü bildiği için mi böyle yapıyordu ? " İstesem her çadırdan , iki kızı da alırım bebeğim . İnsanları yani sizi düşündüm , malum sesler falan ama şimdi bir daha düşündüm de ormanda vahşi hayvan tehlikesi yok . Güvenli bir yer burası .. yani demek istediğim Sima ile birlikte hatta belki İrem hoca ile birlikte ormana gidebiliriz . " Ayaz sinirleneceğimi anlamış gibi elimi elinin içine aldı ve beni oturduğum odun parçasının üzerinden kaldırarak Meriç'in önüne doğru ilerlememizi sağladı . Meriç bakışlarını bir kaç saniye ellerimiz de tuttu , ardından alaycı ve umursamaz bakışlarla Ayaz'a bakmaya başladı . " Siktir olup gitsene dostum! Hatta sana Banu'yu da verebilirim ha ne dersin ? Aslında git ve şu lanet egonu becermeyi dene , sana ağır geliyor olmalı . Bakıyorum , bakıyorum tek varlığın şu egon . Karakter de olması gerek sert çocuk . " Ağzım " O " şeklini almış , şaşkınca Ayaz'a bakıyordum ... Bırak Meriç'i ben bile çekemezdim bu lafı . Meriç'te çekemeyerek , bir kaç saniye sonra Ayaz'a yumruk attı . Çığlık falan atmadım, saçmalamayın . " Ayaz!" diye sessizce bağırarak yere düşen Ayaz'ın yanına gittim ama Ayaz eli ağazında muhtemelen dişeri döküldü . Gitti güzelim tip . Ama Ayaz mazoşist bir şekil de , sanki acıdan zevk alır gibi kahkaha attı ve " Dediklerimi kendine demeye cesaretin yoktu değil mi ? Acınacak haldesin Meriç Gösterişçi . " diye bağırdı ve ayağı kalkarak tekrar elimi tuttu. Ben de daha sıkı bir şekil de karşılık verdim . Meriç'e baktığım da iki elini sıkıca yumruk yapmış , elleri kızarmıştı . Gözleri sadece Ayaz'a odaklanmış , gözlerine meydan okur gibi bakıyordu , ve çenesi seğiriyordu . " Adımı sana öğreteceğim Ayaz Aslan ! Ama sen Ayaz Kedi olarak hayatına devam edeceksin ! " Bu neydi şimdi ? Arkasını dönüp giderken bir kez bile yüzüme bakmadığı gibi , bütün ciddiyetin içine sıçarak Ayaz Kedi demişti . Lanet olasıca gerizekalı , kendimi filmde gibi hissetmiştim . 



" Kızım , bu çocuk seni kıskandığı için yanınıza gelmediyse ben de bir şey bilmiyorum!" diye sevinç kahkahaları atıp duran Ece'ye sadece göz devirdim . " Saçmalama salak , aralarında daha önceden sorun var gibi geldi bana . " Tek kaşını kaldırdı ve ensesini kaşıyarak " Ama , Aras bana anlatırdı ki . " diye mırıldandı . O konu aklıma geldiğin de suratına hızlı bir tokat attım , tam karşılık verecekti ki elini tuttum ve ittim . " Sürtük ! Neden Aras'ı bana anlatmadın ? " öfkesi silinirken , kediye dönmüştü . Aha . Yaktım seni sürtük . " Şey .. Bak sadece zaten derdin vardı tamam mı ? Senin şu hırsını saçma sapan aşk hikayeleri ile bozmak istemedim . " dedi . Sürekli beni düşünüyordu , o içine atamazdı ki . Ama benden başka kimseye de bir şey anlatamazdı . " Ece .. sana ne kadar değer verdiğimi bildiğini sanıyordum . En azından ben senin içine atmayı sevmediğini ve benden başka kimseye bir şey anlatamadığını biliyorum . Bir daha bunu yaparsan , beni kaybedersin . Ben iyi gün dostu muyum ? Aras'la ilişkiye başlasan , Aras seni aldatsa yine anlatmazdın bana biliyorum . Ama bir daha olursa seni sikerim . " Başını eğdi , ve " üzgünüm . " diye mırıldandı . Yanına gittim ve beline sarılarak omzuna yattım .  " Yakışıyorsunuz . Ama beni aksatma . " kıkırdadı . " Kanka , o benim neremi beğensin . " göz devirdim . " Kendini her zaman negatif yönlendiriyorsun azgın sapık! Ayaz senden hoşlandığını söyledi ki ! Anlamak neden istemiyorsun , anlamıyorum .  " diye mırıldandım . Azgın sapık dememin sebebi , bildiğiniz hem azgın hem sapık olması . Hayır benim duvarımda Winnie the Pooh posteri vardı , ve onun duvarında Nicky Minaj! YouTube'de ' kissing scenes' yazısını yakalamıştım , ve o da " Ne yani ? öpüşen değil sahnesini izleyen mi azgın oluyor ? Yahu bilmiyorum ve film sahneleri gibi aniden biri yapışırsa rezil olmamak için önlem alıyorum! " diye cevaplamıştı . Bu arada Winnie the Pooh intikama kadardı , şu an tamamen planıma odaklıyım . Şirin şeyler hırsımı alıyor . Çadıra dışarıdan Ayaz ve Aras vurdular ve " Çıkın! Sapıklar , yansımanız hiç iyi görünmüyor .. Ne yapıyorsunuz orada ? " Ece'ile birbirimizi ittik ve yüzümüzü buruşturarak çadırdan çıktık . Pijamalıyız , ama sonuçta 1 hafta podyum tarzı giyinemeyiz değil mi ? Ben de Ece de ev ortamında pijamalı duran insanlarız . Sürekli . E burasıda ev sayılır 1 hafta sonuçta . Sadece yüzüm muhtemelen sivilcelerden kızarık olduğu için pudra sürmüştüm . Meriçi kendimden iyice soğutamam . İntikam alacağım . Kendime geldiğim de bu sabah fazla intikami unuttuğum aklıma geldi ve başımı iki yana sallayarak, piknik örtüsünü yere sermiş yemekleri dizen Ece'ye yardım ettim . Tam yemeye başlıyorduk ki İrem hoca'nın sesi geldi . " Masalcığım , hayatım siz daha az kişisiniz Meriç ve Emre'ye yer kalmamış sizin yanınızda yemek zorundalar . " Heyecanımı bu sefer gizleyemedim . Dün geceden sonra yüz ifadesini merak ediyorum . " Peki hocam " diye mırıldandığım da , yanımda oturan Ayaz'ın gerildiğini hissetmiştim . 1 gün de olsa çok şey paylaştık ve Meriç'in beni üzmesini istemediğini ve intikamı boş vermem gerektiğini söyledi . Tabii ki hayır! Meriç'e baktığım da , yere oturduğunu ve buna rağmen cool'uğunu bozmadığını fark ettim . Neden bu kadar tiplisin be çocuk ? Aslında onda sırf sevdiğim tabii ki tipi değildi , apaçi olsa yine severdim . Bilmiyorum , çekiyordu . Bana baktı ve her zaman ki olandan bile soğuk bir bakış atarak Emre'ye " Tıkın ve kalkalım şuradan " diye tısladı . Göz devirdim . Sanki ben sana bayılıyorum .. Tamam bayılıyorum ama en azından bunu sen bilmiyorsun . " Umarım boğazında kalır Emre " dedim . Emre aşk olsun dercesine bana baktı ve zeytini ağzına atarak " Neden Masalcım ? Şu tipini bana borçlusun , e aslında Meriç'e ama benim de katkım var hani . " Sinirden gözüm seğirdiğin de Meriç ve Emre zevkle izliyorlardı . Kazanmalarına izin vermeyecektim! " Öyle mi Emre ? O kağıtların için de , o mektubun için de yazan herşeyi biliyorum! Sırf eğlenmek için en yakın dostunu nasıl tehdit ettiğini . Hayatınızı çok kolay bitiririm ama ben sizi zorlamak istiyorum. Bilmem anlatabildim mi ? " Emre'nin boğazında zeytin çekirdeği kalarken bana , söylediğim şeye rağmen umursamazca bakan Meriç'e pis bir şekilde gülümsedim . O kozu kullanmayacağımı biliyordu , ama en azından şerefsiz olduğunu bildiğimi de biliyordu . Bu kozu belki Meriç'e karşı değil ama Emre'ye karşı kullabilirim , ve bundan hiç çekinmem. 

DEĞIŞTIM BEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin