"Ah! Evimize hoşgeldiniz!"
Annem, anne ve babasını selamlarken önümüzde duruyordu. Sonra babam önümüze geçti ve babasına sarıldı, işte o zaman eskiden yakın arkadaş olduklarına gerçekten inandım.
"Aman Allahım...burdaki kız da kim?" Annesi beni selamladı ve ben de yüzümdeki sahte gülümsemeyle başımla selam verdim. Derin bir nefes aldı ve anneme dönüp "Kızının bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum." Dedi.
Övülmek tabiki de iyi hissettirmişti ve kendime engel olamamış, ona karşı bir sevgi hissetmiştim.
Başımı eğerek "Teşekkür ederim." Dedim. Bana sıcak bir şekilde gülümsedi ve elimi sıktı.
"Şunu çok iyi söyleyebilirim ki, kızınız oldukça kibar."
Ben kibarım? "Şunu çok iyi söyleyebilirim ki" kısmına gülmeme izin verin.
Annem bana bakarken kısaca "Öyledir." Dedi. Bana gülerek bakan kadına gülümseyerek dönmeden önce anneme yüzümü buruşturdum.
"Peki tatlım, bana Bayan Kim diyebilirsin. Senin adın?"
"Hyeri." Diye cevapladım.
"Çok şirin bir isimmiş." Diye yorum yaptı.
"Seni oğlumla tanıştırmak istiyorum." Dedi ve kenara çekilerek kapının yakınlarında garip bir şekilde duran oğlanı görmemizi sağladı.
İlk olarak annemle babama baktı ve başıyla onları selamladı, bana baktığında gözleri hafifçe açıldı fakat başıyla selam vermeye devam etti.
Annesi "Kendini tanıt, tatlım." Dedi. Ve o da evin içine girdi.
"Benim ismim Kim T-Taehyung." Birazcık kekeledi.
Gözlerimi devirmek istedim fakat annem dirseğiyle hafifçe beni dürttü.
Annesi "Kızınızla aynı okula gittiğini duydum." Dedi. Ona baktım fakat hemen kafasını aşağıya eğdi. Ailesine benden mi bahsetmişti? Ah inanamıyorum.
Annem şaşırmış bir şekilde "Cidden mi?" Dedi. "Oğlunuz lise de kaçıncı yılında?"
Annesi "3.yılında" diyerek cevapladı.
"Benim kızım da 3.yılında! Siz ikiniz, herhangi bi derste aynı sınıfta mısınız?" Annem eliyle beni sonra da onu işaret ederek sordu. Ben kafamı hayır anlamında sallarken o da evet anlamında salladı.
Annem biraz kafası karışmış bir şekilde "Ah, aynı sınıfta mısınız?"diye sordu.
İç çektim ve onun cevap vermesine izin verdim. "Evet, Bayan Lee."
Bayan Kim, "Oğlum aslında şuan bulunduğu sınıftan bir yaş küçük." Diyerek açıkladı. Annesi onun hakkında övünmeye başlarken beceriksizce ensesini kaşıdı.
Onu izledim, her seferinde yaptığı gibi kafasını çevirmeden önce bir kaç kez gözgöze geldik. Gülümsedim ve ben de kafamı çevirdim.
Çok geçmeden, annem aileyi yemekleri çoktan hazırlanmış olan yemek odasına davet etti. Bayan Kim odaya girdiğinde yemeğin kokusunu alır almaz gülümsedi.
"Burası çok güzel kokuyor! Bize hazırladığın yemekler için çok heyecanlıyım."
Annem mutfağa doğru giderken beni, nereye oturmamız gerektiği hakkında derin bir konuşmaya dalmış olan Bayan Kim, babam ve Bay Kim'le yalnız bırakarak, "Evet! Şükürler olsun ki, kızım hazırlamamda bana yardım etti."dedi.
Bayan Kim "Neden siz karşı karşıya oturmuyorsunuz? Bilirsiniz, birbirinizi daha iyi tanımış olursunuz."dedi ve oğlunu koluyla dürttü.
Başını sallayıp, masanın diğer tarafına yürüyüşünü ve tam karşımdaki sandalyeye oturuşunu izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Short Hair | Çeviri
Fiksi Penggemar"Kısa." Saçıma bakarken derin ama aynı zamanda yeterince yumuşak olan sesiyle yorum yaptı. Uzun bir bakış atarken kafasını yana eğdi. "Ama saçının uzun olmasını tercih ederdim." Yazar: @catallenia Çeviri hakları bana aittir. ©