İşte up uzun bir bölüm ile karşınızdayım! Ben yazarken çok eğlendim, inşallah siz de okurken eğlenirsiniz!
İyi okumalar!
Bölümden Sarafina Mitchell;
(Topukluları yerine beyaz bir spor ayakkabı giydiğini düşünün.)
___________________________Artık on sekiz yaşındaydım.
Benim gibi bir kız için, diğerlerinden hiçbir farkı olmayan fakat normal bir gencin kendini en özgür hissettiği yaş. Bilmiyordum, Neymar ile birlikte birkaç hafta içerisinde kazandığım o cesur ruh, farklı bakış açısı ve kendime güven duygusu birden kaybolmuştu. Bu duygular olmadıkça sıkıcı hayatımda sadece bir sene daha yaşlanmış gibi hissediyordum. Bu güzel bir his değildi.
Onunla birlikteyken, her an her şeyi yapabileceğimi; beni çağırsa dünyanın öbür ucuna dahi kaçabileceğimi düşünüyordum. Ama artık o yoktu, ben yoktum. Aptal bir Sarafina Mitchell vardı.
Başımı koltuğa yasladım ve süratle gözümün önünden geçen binalara, ağaçlara ve insanlara baktım. Şirkete gidiyordum ve gün boyunca orada vakit geçirecektim. Annem parti için evi hazırlayacağını söylemiş; şoförüm Robert'ten beni şirkete, babamın yanına götürmesini istemişti.
Oraya gitmeye korkuyordum. Neymar orada olabilirdi. Daha doğrusu, orada olurdu. Aslında bu gayet normal bir durumdu, orada çalışıyordu.
Tanıdık binalar ve en sonunda şirketimizin gösterişli tabelasıyla karşı karşıya kaldığımızda geldiğimizi anlamıştım. Çantamı aldım ve saçlarımı düzeltmeye başladım.
Şoförüm Robert arabayı park ettikten sonra bana dönüp, "Doğum gününüz kutlu olsun, hanımefendi. Nice yaşlara!" dedi.
Sanırım doğum günümü kutlayan ilk kişi Robert olmuştu. Gülümsedim ve ona teşekkür edip arabadan indim.
Hızlı adımlarla şirkete girdiğimde birden iki yanımda konfetiler patladı ve şirket çalışanlarından oluşan topluluk yüksek sesle "İyiki doğdun Sarafina Mitchell!" şeklinde bağırdılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lullaby [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI
Fanfiction"Sesin .. " dedi kulağıma fısıldarken, " .. adeta bir ninni gibi, beni rahatlatan tek şey"