Depar

101 7 7
                                    

"Ya anneğh sana gerçekten inanamıyorum!"

Durun durun anlatıyorum. Geçen yine deliriyorum. Durduk yere deliren bir tip değilimdir. Size biraz kendimi tanıtim. Adım Kumsal. Kumral saçlı, ela gözlüyüm. Boyum 1.70 fln. Neyse sadete gelelim. Okullar tatil olduğundan bizde en arkadaşımla sahile bakan bir kafede çalışıyoruz. İki hafta oldu başlayalı. Adam beni kovdu kovacak da eleman bulamıyo anlayacağınız zafer benim :)

#############

"Anne Allah aşkına o çantanın yerde ne işi varr!"

"Yaa kumsal bi sus kızım bee. Ben nerden bilim ne işi var. Unutmuşumdur."

Saat 8.30'du ve işe gitmem için yarım saatim vardı. Bir yandan üstümü giyiniyorum. Bir yandan da anneme saydırıyodum. Takılıp düşeceğimi biliyorsun ve o çantayı oraya neden koyuyosun. Herneyse saçım belime kadar geliyordu zaten hafif dalgalı olduğu için direk salık bıraktım. Son olarak da çantama ne gerekiyorsa tıkıp ayağımı giydim.

"Anne ben çıkıyorum."

"Güle güle kızım dikkatli ol."

Kapıyı kapatıp durağa koştum. Saate baktım. Daha 20 dakkikam vardı. İstemsizce sırıttım. İçimden yes be dedim ve gelen otobüse bindim. Kulaklığımı takıp en sevdiğim müziği açtım. Tam nakaratını söylüyordu ki canım arkadaşım aslı aradı. Bu kızın zamanlaması beni benden alıyordu. Acmazsam aramaya devam edeceğini bildiğim için açtım.

"Alo Kumsal nerdesin kızım sen ya."

"Sanada gunaydin kardeşim. Geliyorum anasını satim iki durağım kaldı."

"Ya pardon kanki ya günaydın."

Son bir durağım kalmıştı. Ayağa kalkıp kapıya doğru yaklaştım.

" Kanki iniyorum şimdi kapat depar aticam."

İndim. Ya Allah ya Bismillah diyip Allah ne verdiyse koşmaya başladım. Saate baktım bir dakikam vardı. Tam karşımda duran kafeyi görünce gülümsedim. İçeri nasıl girdigimi anlayamadim. Nefes nefese saate baktım. Saat tam 9.00 dı. Tam karşımda aslıyı gorunce gülmeye başladım. Aslıda benim bu halime gülmeye başladı. Kahkalarimin arasından asliyla konuşmaya calistim.

"Hahahah....yine.....mükemmelim."

Gülmekten ne konustugum anlasilmasada aslı anlamıştı. Bu kızı buyuzden seviyordum. Gülmekten yaş gelen asliya baktım.

"Hahahah tipe bak ya neyse hadi üstünü değiştirde gel. Patron zaten seni kovmak için bahane arıyor."

Birden ikimizde ciddileştik.

"Haklısın kanki sen başla geliyorum."

Soyunma odasına doğru yürüdüm. Üstümü değiştirdim. Saçımı da sıkı bir at kuyruğu yapıp çıktım. Siz şimdi patron neden seni kovmak istiyor diye soracaksınız. Sakarlıktan ya bir şeyleri kiriyorum ya da aslıyla gülmekten patrona yakalaniyodum. Canım süper patronum dermişim falan.

Müşterilerle ilgilenirken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Kafe o kadar büyük değil di ama küçükte değildi anliycaginiz bir oda kadar flndi. Son masaninda siparişini verdikten sonra aslinin yanına gittim. Asliyla genelde birilerini kesiyoduk. İşsiz gibi bisiydik. Bizi kimse anlayamazdi. Asliyla biraz sohbet ettikten sonra gözüm kapıdan giren ultra yakışıklıya kaydi.

"Allah'ım sen neler yaratıyosun." Diye fisildadim. Aslıda duymuş olacak ki sessizce güldü.

"O zaman gidip sen al siparişi."

"Tamam gidiyorum."

Yavaş adımlarla masaya doğru yürüdüm.

"Hoşgeldiniz. Ne isterdiniz." Dedim gülerek.

Ultra yakışıklınin yanında arkadaşlari vardı. Toplam iki kız iki erkeklerdi. Onlar menüye bakarken bnde onu inceledim. Kumral sacli, esmer tenli, uzun boylu, kahverengi gözlüydü, kirli sakalı vardı. Adama yaklaştıkça daha da tatlı oluyodu mubarek. Aralarından sarışın olan kız

"Ben spagetti istiyorum." Dedi diğerleri de aynısını istedi. Ultra yakışıklı daha sipariş vermemişti. Başkası olsa soverdim de bu çocuk bi ayrı tatliydi. Düşüncelerimden sarışın kızın sesiyle ayrıldım.

"Murat hadi be. Kiz ağaç oldu."

O May Allah adi muratmisss. Tamam sakinim. Kendime gelince "sorun değil" dedim gülümseyerek. Kızda gulumsemisti. Kıza içim ısındı birden. Sonra adınin murat olduğunu öğrendiğim çocuğa baktım bana bakıyordu. Kendimden geçtim bian.
Ultra yakışıklıda spagetti istedi. İçecek olarak da hepsi kola istedi.

Siparişleri aldıktan sonra asliya kağıdı verdim. Siparişleri kağıda yaziyodum cunku bazen unutuyodum.

"Aslı hadi yaa. Ne yavassin."

"Dur be kızım getiriyorum iste. Ne sabirsissin." Ayni anda gozlerimizi devirdik. Tabakları masaya teker teker koydum. Buarada kafe yavaş yavaş boşalmıştı.

"Afiyet olsun." Diyip boş masaları toplamaya başladım. Aslıda baba yardım etti. Bn masaları toplamayi bitirdikten sonra ultra yakışıklı ve arkadaşları da kafeden çıktılar. Aslıda muratın yanındaki çocuğu kesiyodu. Zaten tek onlar kalmıştı. Onların masasinida topladıktan sonra asliyla opusup durağa yurudum. Otobüse bindim ve eve geldim. Ayağımı cikardim.

"Selam millet. Ben yatıyorum."

Kardeşim, babam ve annemle gayet mutluyduk.

"Kızım nereye gel yemek yiyelim." Dedi babam. gidip yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.

"Baba çok yorgunum ya halim yok."

"Tamam kızım iyi geceler."

İdama çıkıp ustumu değiştirdim. Yüzümü yıkarken muratı dusunuyodum. Yataga kendimi nasıl attığımi bilmiyorum. Yarın günlerden cuma. Falan derken uyuyakalmisim.....

AŞKIN BEDEN HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin