18.03.2017
Hayal gücümüz bize olmadık şeyleri her zaman en başa koymamızı söyler.Olmadık zamanlarda olmadık şeyler aklımıza gelir.Düşündüğümüz şeyleri aklımızdan her ne kadar da çıkarmaya çalışsak başaramayız.Beynimiz isteğimizin aksine daha çok hatırlatır bazı şeyleri.
Ama en çokta hayatımızda o en küçük anlar yüzümüze vurulur,anılarımız tarafından.Kimisine göre bilinmemezlikten oluşan bu cümle aslında hayatımızın vazgeçilmez gerçeğidir.Ve gerçeklerle yüzleşmek güçsüz insanların yapamayacağı bir şeydir.
İnsanlar hayatlarını,yaşamlarını,paralarını,mallarını,evlerini...Her şeylerini bir kenara koyabilirler mi sizce?Mesela ölmek üzere olan bir insana parası,evi ne fayda verebilir?Ölürken bile aklımıza gelmeyen bazı şeyler,yaşıyorken neden aklımızdan hiç çıkmaz olur?
Zenginlere bakalım.ÇOK paraları var,son model telefonları,yalıları...Ama gel gelelim en çok problemli olan aileler zenginler.Çünkü biz insanoğlu her zaman daha fazlasını isteriz.Daha fazla sahip olma duygusunu tatmak isteriz.Bu istek bizi hayatımız boyunca çıkamayacağımız bir çıkmaza sürükler.
Onun için diyorlar "Fazlası zarar."
Bir kıssayla sonlandıralım yazımızı.
Çok eski zamanlarda bir adam varmış.O kadar zenginmiş ki adam paraları ceplerinden düşüyormuş,hayvanları her yere dağılmaya başlamış.Bir gün "Allah'ım yeter bu kadar istemiyorum para mülk.Al hepsini benden bıktım bu hayattan" demiş.Adam o günden sonra birden fakirleşmiş.Hayvanları zehirlenerek ölmüş.Parasını haydutlar çalmış.Zengin olan o adam bir ekmeğe muhtaç kalmış.
Belki biraz olur da şükretmeyi öğretir bu kıssa size...