Zayn, Liam'ın odasını danışmadan öğrenip merdivenlere koştu. Asansörü bekleyemezdi. Hızlı adımlarla yukarı çıkıp Liam'ın odasını buldu. Yavaş adımlarla odaya girdi. Uyuyordu. Yan tarafındaki koltuğa oturdu ve kararsızca elini Liam'ın kemikleri iyice belirginleşmiş eline uzattı. Uyanmasından korkuyordu. Çünkü Liam'ın uykusu oldukça hafifti. Ama Liam tahmin ettiği gibi uyanmadı. İlaçlardan olduğunu düşündü Zayn. Bir saat kadar aynı şekilde bekledi. Sonra onunla konuşmaya başladı. "Merhaba Liam. Şey... seni yalnız bıraktığım için özür dilerim. Kafamı toparlamam gerekti. Sensiz hayat oldukça zor Liam. Birinin beni avutmasına veya arkamı toplamasına ihtiyacım varmış. Sen olmadan ne kadar işe yaramaz olduğumu farkettim. Hani sen şakayla karışık 'işe yaramazın tekisin Zayn!' derdin ya. Haklıymışsın. Aslında sen her konuda haklıydın. Bir kız bulduğumda ilk sözlerin 'bu kıza dikkat et Zayn, seni üzecek.' olurdu ve ben hep terkedilen taraftım. Gelip boynunda ağlar, sonrada sinir olduğunu bile bile burnumu tişörtüne silerdim. Aslında onu hep parfümünün kokusunu sevdiğim için yapardım. Biliyor musun? Attığı her mesaj için ağladım. Hastasın ve benim mutluluğumu düşünüyorsun. Neden beni bu kadar seviyorsun? " "Ağlama." dedi tanıdık ses. Çenesinde minik bir dokunuş hisetti. Sonra göz yaşları silindi kemikli parmaklarla. Elalar feri sönmüş karamellerle buluştu daha sonra. "Ben senin yerine de ağlarım. Yeter ki sen ağlama." "Neden kendini düşünmek yerine beni düşünüyorsun? Neden beni bu kadar seviyorsun?" "Hiç bir zaman tam anlamıyla sevmedin ya da aşık olmadın Zayn. Hep sevdiğini sandın. Eğer gerçekten sevseydin emin ol beni anlardın."
"Anlat o zaman. Neyimi seviyorsun? Sevilecek neyim var? Uçkuruna düşkün piçin tekiyim işte." "Hayır Zaynie. Sen öyle olduğunu düşünüyorsun" derin bir nefes aldı ve devam etti. "Hoş. Benim gözümden bakarsan görürsün ya güzelliklerini. Tapılası elalarının sinirlenince ya da mutlu olduğunda nasıl güzel bir yeşile döndüğünü bilmiyorsun. Ya da birini sevince nasıl güzel baktığını. Kalbinin ne kadar güzel olduğunu. Orada olmak için nelerimi vermezdim." dedi derin bir nefes verirken. "Sen hep oradaydın ki." dedi kalbini gösterirken. "Orada olmak için bir şeyini veresin." Bir kelimesiyle mutlu oldu Liam. Onun için tarif edilemezdi bu mutluluk. Yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı. Ne zamandır böyle içten gülümsemediğini, o da bilmiyordu. Zayn o sırada bir şeyler düşünüyordu. Fark etmedi Liam'ın elini sıktığını. Gözlerini ona sabitledi. Zayıflamasına rağmen ne kadar güzel bir yüzünün olduğunu, gözlerinin güzelliğini.. ama düşüncelerine başını iki yana sallayarak son verdi. Ona göre iki erkeğin ilişkisi yanlıştı-ki arkadaş ortamlarını baz alırsak, Harry ve Louis de sevgiliydi-. Ama Liam'a bakınca, yanlışların ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Çünkü Liam fazla güzeldi. Aslında bu düşünce, arkadaşlıkları tehlikeye girdiğinden beri beynini meşgul ediyordu. Aklını bir süre sonra Liam'la odasında yattığı anılar dolduruyor ve sonrası hiç iyi yerlere gitmiyordu. Bunun hakkında bir kaç araştırma yapmıştı, ama hala biseksüel olmasıyla ilgili şüpheleri vardı. Düşüncelerini tekrar dağıttı ve Liam'ın elini bırakıp ayaklandı. "Hemen gidecek misin?" dedi Liam, beklentili gözlerle Zayn'e bakarken "Bir kaç parça eşya alacağım evden. Yanında kalmak ikimize de iyi gelecektir. Hem biraz dertleşiriz." Bir şey demesine izin vermeden çıktı odadan. Arabasına binip, eve sürdü.***
Yaklaşık iki saat sonra tekrar hastaneye dönmüştü. Liam'ın en sevdiği filmleri bulması biraz zaman almıştı, fakat buna değerdi. Elinde poşetlerle hastaneye giriş yaptı. Merdivenlere yöneldi ve kısa sürede kendini Liam'ın odasının olduğu katta buldu. Liam'ın odasına girdiğinde, Gigi'nin sesini duydu. "Ona iyi bak" dedi Liam. "Az zamanım var ve bundan sonra onu mutlu edecek tek kişi sensin Gigi." "Söz veriyorum kuzen. Ona iyi bakacağım." Liam, Zayn'i Gigi'ye mi bırakmıştı tamamen? Ve en önemliside Gigi ve Liam kuzen miydi? Hiç bir şey duymamış gibi içeri girdi. Gigi'ye minik bir öpücük verip , Liam'ın yatağının kenarına oturdu. Bir süre hepsi sükuneti bozmadan öylece oturdu. "Ben artık gideyim." diyip ayaklandı Gigi. "Daha sonra tekrar gelirim." Zayn'i öptü ve çıktı. Zayn vakit kaybetmeden getirdiği bilgisayarı ve filmi bilgisayar çantasından çıkardı. Yemek masasını önlerine çekip bilgisayarı önlerine koydu. Cd'yi takıp başlamasını bekledi. Aynı yıldızın altında yazısı ekranda belirdiğinde, hem sevindi hem de üzüldü. Çünkü başroldeki kızla aynı hastalığı taşıyordu, ama yine de hala en sevdiği filmdi. Filmin ortalarında Liam Zayn'in omzunda uyuya kalmıştı. Uyandırmak istemedi Zayn. Bir süre onu izledi. Saçları olmayan kafasına uyanmasın diye tüğ kadar hafif bir öpücük kondurdu. Tarif edemediği bir his vardı içinde. Bugün Gigi'yi öptüğünde, eskisi gibi zevk almadığını fark etmişti. Bu ona Liam'la kuzen olduģunu söylemediğinden değildi. Sanki onu Liam'ın karşısında öpmeye devam ederse, Liam paramparça olacak diye bir korku barındırıyordu. Veya sarhoşken bir kaç kez öptüğü Liam'ın dudakları aklına geliyor ve Gigi'nin dudaklarından iğreniyordu. İçinden gelenleri fısıldadı sonra Liam'ın kulağına "Keşke ben de, senin karamellerinin sinirlenince ne kadar güzel olduģunu söyleseydim."
Hi guys! Geç geldi, hemde baya. Ben bu hikayemin olduğunu unutmuşum nxmzjzbbzbz. Her neyse bölüm hakkındaki düşüncelerinizi belirtiniz lütfen. Ha bir de vote verseniz hiç fena olmaz yani. Emek veriyorum ve birazcık yardımcı olsanız bu konuda? Hadi diğer bölümde görüşürüz
All the love♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without You||Ziam Mayne
Fanfiction"Bana aşık olduğuna inanamıyorum Liam." "Sensiz hayat oldukça zor Liam."