"Kaybettin 4."
Bay Solar, Jinwoo'ya adım adım yaklaşırken çelimsiz çocuk olduğu yere titremeye başladı, yanaklarından tane tane yaşlar süzülüyordu. Ölüme hiç bu kadar yakın hissetmemişti Jinwoo.
"Eğer ölmek istemiyorsan," Bay Solar, Jinwoo'nun yüzüne doğru eğilirken yavaş ve kelimelerini vurgulayarak konuşuyordu. "Seninle son bir anlaşma daha yapabiliriz."
Adamın nefesi bile ölüm kokuyordu.
--------
Minho, bilgisayar ekranındaki yazıyı gördükten sonra ikinci kez düşünmeden kâğıtta yazan adrese doğru var gücüyle koşmaya başlamıştı. Saniyeler, hatta saliselerle yarışıyor gibi hissediyordu.
Jinwoo'sunu bir yılın ardından yeni bulmuştu, ve onu tekrardan, sonsuza dek kaybetmeye çok yakındı.
"Jinwoo!" deponun kapılarını ardına kadar açtığında aklında olan tek ismi haykırdı, fakat boş depodan alabildiği tek yanıt, kendi adının yankısı oldu.
Bu kadar mıydı? Çok mu geç kalmıştı?
Hiçbir yolu yok muydu gerçekten?
Minho dizlerinin üzerine çöktüğünde, arkasından gelen adım seslerine bakmaya bile mecali kalmamıştı. Jinwoo'nun değillerdi, Jinwoo'nun olamayacak kadar ölüm havası yayıyorlardı etrafa.
"Hey, Song Minho."
Adam adını söylerken, nereden öğrendiğini merak bile etmedi Minho.
"V.I.P olmayı düşünür müydün?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Knock Knock [Minwoo Texting]
FanfictionDouble_Kill_Prince: Bu oyuna başlamadan önce her şey o kadar kolaydı ki. [Anti_MutAnt oyuncusu öldü] [Double_Kill_Prince Double Kill yaptı] Double_Kill_Prince: Seni sevmek o kadar güzeldi ki. Double_Kill_Prince: Şimdi seni severkenki her adımımda, b...