Knock Knock [Minwoo Texting]

30

[Polisle Röportaj {04.04.2016}]

"Evet, seri katilimiz yakalandı. Bir daha böyle bir soruna sebep olmaması için bu sorunu kökten halletmeye karar vererek de detaylı bir inceleme yaptık. Eminiz ki bu sonuçlar sizi çok şaşırtacak."

"Ah, şimdiden heyecanlandık. Bulduğunuz sonuçlar nedir memur bey?"

"Katiller, Winner of the Solar adlı oyunla yönlendiriliyor. Fakat bu hiç basit bir sistem değil. Bu oyunun, on çılgın insan tarafından perde arkasından yönetildiğini öğrendik. Bu kişiler kendilerine takma isimler takıp seçtikleri on çocuğu kaçırarak sponsorları adı altında onları bir depoya kapatıyor ve bazı tehditlerle oyunu oynamalarını sürdürmelerini istiyorlarmış."

"Vay canına, gerçekten ilginç. Peki bunun öldürülen insanlarla bağlantısı nedir?"

"Her şeyi bir bir anlatacağım. Bu on çocuk, tahmin edebileceğiniz gibi kısa sürede dünya sıralamasının ilk 10'una yerleşiyorlar. Bu çocukların öldürdükleri kişi sayısınca da sponsorları tarafından kişi öldürülüyor. Tuhaf olan şu ki, sponsorların insanları öldürmeye zorladıkları bu kişiler de önceden kaçırmış oldukları öteki çocuklar!"

"Bir dakika, kaçırmış oldukları dediniz ve zorladıklarından bahsettiniz. Bunu biraz daha açar mısınız?"

"Elbette. Bu çocuklar da bir zamanlar, o anki depoya kapatılan çocuklarla aynı durumda olan çocuklar. Öğrendiklerimize göre 'sponsorlar', depoya kapattıkları çocukların bütün sosyal bağlantılarını keserek ve verdikleri yemeklere çok düşük dozda ilaçlar katarak, kasten bir tür travmaya, daha da açarsak bazı ruhsal hastalıklara sebep oluyorlarmış. Zamanı gelince de bu çocukları bir anlaşmayla depodan çıkartıyor, ve dengeleri bozulmuş olan çocukları, yerlerine geçecek olan çocukların oyunda öldürüldükleri kişi sayısınca kişiyi gerçek hayatta öldürmeleri adına seri katil olmaya hazırlıyorlarmış!"

"İnanılır gibi değil! Hangi insan masum çocukları böyle şeyler için kullanır?"

"Korkarız gerçekler böyle, bayan Spiker Karınca."

Spiker Karınca, kendisini çeken kameramana dönerek gözyaşlarıyla dolu olmuş olan gözlerini halka gösterdi.

"Korkunç bir olay, trajedik! Bunu bir insan nasıl yapabilir, anlaya-"

"Öhm."

Başka bir mikrofona konuşan Bayan Queen, Spiker Karınca'yı bakışlarıyla susturduktan sonra ekrana döndü.

"Röportajımızı, daha çok merak ettiğiniz bir konu üzerinde konuştuktan sonra sonlandıracağım. Peki kitapta neler oldu? Jinwoo'nun başından neler geçti? Öncelikle,

Kim Jinwoo, 'yanlışlıkla' V.I.P olarak sponsoruyla ilk anlaşmasını yapmış oldu. Bu anlaşmaya göre her gün bir oyun oynayıp belirli sayıda kişi öldürmeli ve oyunun birincisi olmalıydı. Eğer bir oyun bile kaybederse önce Minho, ardından da kendisi ölecekti. Minho'yu her oyunda sondan bir önceki kişi olarak öldürmesi ise tamamen dikkat çekme amaçlıydı. Fakat bundan sonuç alamayınca çareyi ona mesaj atmakta buldu.

Oyundan çıkınca otomatikman kaybetmiş sayıldığı için sponsorunun katili Minho'nun peşine düştü. Minho'yu kurtarmak için ise başka bir anlaşma yapmak zorunda kaldı Jinwoo. Minho'nun peşindeki katilin onu öldürmemesindeki asıl sebep de Jinwoo'nun bu anlaşmayı yapmasına sebep olmaktı, biliyordu ki eğer Minho ölseydi başka hiçbir anlaşma yapmayacaktı Jinwoo. Bu anlaşmaya göre eğer 3.yü yenebilirse Minho 'bu seferlik' affedilecekti. Ama kaybederse kendisi ölecek ve Minho yerine geçecekti.

Jinwoo mücadeleyi kaybedince, ölmek istemediği için bir başka anlaşma yaptı. Bu anlaşmaya göre yaşamak istiyorsa sponsorun yeni katili olacaktı ve Minho rahat bırakılacaktı. Artık bir oyuncu değil katil olduğu için de adı '4.' değil 'J4' olarak anılmaya başlandı sponsorunca. Fakat sponsoru anlaşmaya uygun ilerlemeyince Jinwoo da anlaşmayı bozdu."

Bayan Queen, ara vermeden anlattıktan sonra derince soluklandı.

"Bu kadardı, bilmek istediğiniz bir başka şey varsa yorumlar aracılığıyla sorabilirsiniz! Umarım bu minik hikayeden keyif almışsınızdır, iyi günler hepinize!"