Otobüsün kalkmasına beş altı dakika kalmıştı babama ve alicana camdan bakınca içim parçalanıyor gibi hissediyordum...bana elleriyle hoşcakal gözleriyle gitme diyorlardı.
Bende hiç gitmek istememiştim ama ne yapiyim insan her zaman sevdiği şeyleri yapamazki aslında eskiden çok güzel bir hayatım vardı annesi ve babasının arasında yatan biricik kızdım sonra on ikiye geldiğimde allahtan bir hediye gelmiş bana o da kardeşim alican kısaca hayatta herşeye sahip olan bir çocuktum 2013 gelene kadar ..annem kanser olup ölmüş biz babamla dört yaşındaki kardeşim bir başımıza kaldık .
Babam bizi bu boşluğu hissettirmemek için kendini mahfederek çalıştı hem evde hem işinde ..
Onun sayesinde biz toparlamaya başladık ama o sonbahardaki ağıçlar gibi her gün bir yaprağını daha kaybediyordu .
Bir gün babannem gelmiş bize babamın halini görünce onunla birlikte yaşadığı koca amcamı aramış artık bizimle kalacakmış diye söylemek için ve gerçek kabusum burda başlamış babannem çok sert bir kadındı benden nefret ettiğini söylememek için anneme benzediğim için benden fazla hoşlanmıyordu o zaten kızları pek sevmez o yüzden alicana daha sevgi gösterirdi .
Geldiğinden biri pişimi hiç bırakmamıştı evdeki işler okuldan daha önce gelir çünkü bir gün evlensem kocamın aklını değil karnını doyurmam lazımmış birde eve gelmek için beş dakika geciksem babama gedip kafasını boş boş şeylerle doldurur..alicanın herşeyini ben yapmam gerekiyordu bundan şekayetçi değildim o benim birtanecik kardeşimdir ama hayatımdan tamamen vazgeçmişim evde hergün kavga görültü bağırşlar vardı babam bu durumdan çok sıkılmış..babannemden başka herkes sıkılmış .. bu yüzden ben yaz tatilinde düşünmüştüm evi terkedip izmirdeki ananneme gitmeye karar verdim .
Otobüs kalkıyordu babama ve kardeşime son bakış atmıştım..içimde garip bir korku vardı artık neyi yaşayacağımı belli değildi ve ben hep bu durumlardan nefret ederdim heledeki şu içimdeki anlamsız histen ..kafamı cama koydum ve sessizce ağlamaya başladım bir andan vazgeçme zamanı geçti diye mutluydum ama aynı zamanda pişman olmaktan korkuyordum .
Aklıma bir sürü düşünceler gelmiş ..yakın geleceğimi hayal etmeye çalışıyordum arkadaşlar okul öğretmenler ..her şey ...beni o derin düşündüklerimden bir kitap sayfasının sesi çıkartmış .Kafamı bir reflexle birlikte çevirdim yanımda kahverengi saçlı bir genç adam oturyormuş elindeki bir kitap vardı ona baktığımda kafasını kaldırıp gülümsedi bende ona gülümsedim karşılıkla sonra yeni kafasını o kitaba gömdü .böyle insanları seviyordum bana hoş iyi insanlar görünüyorlardı .
Bende kitap okumayı severim o yüzden elindeki kitabı merakettim ona bir bakış atmaya çalıştım ooh ben o kitabı tanıyordum adı "aynı yıldızların altında" süper bir kitaptı kanserli bir çiftten bahsediyor
genç çocuk beni farketti
-kitabı tanıyormusun?
-vet onu üç kere okudum bile
-üç keremi ya nasıl yapıyorsunuz bunu ben hayatta aynı kitap tekraredemem sıkılırım .
-sevdiğin filimleri tekraretmezmisin peki? diye sordum ..
-sadece sevdiğim sahneleri tekrar ederim..güvenli sevinçle dolu ama sakin bir sesli söyledi
Çok uygun bir cevap bulduğu için ne deyeceğimi bilemedim o yüzden küçük bir gülüşü atıp penceredeki düşüncelerime tam dönerken otobüs mola vermiş ve nerdeyse herkes bir şeyler almaya inmiş bende inmek için ayağa kalktığımda başım fena dönmüş ve yerime yeniden oturmaya neden olmuş ..
-yimisin? diye söylemiş yanımdaki genç çocuk .
-iyiyim iyiyim sadece uzun yollara pek dayanamam ..
-yüzün çok yorgun görünüyor gel indiryim seni bir yüzünü yıkalım
-saolun gerçekten ..
Beraber inip su ve çikolataları almıştık daha doğrusu o almış sonra benim yüzümü yıkmaya yardemetmiş ama benim kusma isteğim gelmiş ve koşarak tuvaletlere koşmuşum o da peşimi gelmiş ama bayan tuvaletiydi diye girememiş sadece .."iyimisin?" diye tekrarediyordu kapının arkasından
Kapıyı açıp çıktığımda soru sormadan ona "meraketme iyiyim hadi dönelim otobüse"
yerimize oturduğumuzda ona tekrar saolun demiştim-ne demek kendiyle doyduğu gururu saklayarak söylemiş
Ondan sonra hemen gözlerimi kapatıp izmirin o güzel kokusu beni uyandırana kadar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
içimizdeki rüzgar
Aléatoireinsan nasıl nereye atılacağını hiç bir zaman bilemez ..bazen bir yerlere atılırız bazen bir kollara bazende acılara peki hepsinde aynı zamanda kendini bulursan ne yapacaksın? ben böyle bir şeyi yaşamıştım bu hikayede ve hayat kitabımda ne bulduysa...