<< 27 >>

1.4K 104 67
                                    

*Biliyorum ki önerdiğim şarkıları dinlemiyorsunuz belki.Ama bu bölümdekini lütfen okuyarak dinleyiniz.Bu şarkının önemi bende çok büyük.Bu şarkıyı defalarca dinleyerek yazdım bölümü.Dinleyin.Yalvarıyorum size.Zaten anlamına bakınca uyumlu olacağını göreceksiniz.*

*Olmadı,size bir tavsiye.Bölümü ilk önce okuyun.Sonra başa dönüp şarkıyı açın ve tekrardan sakin sakin okuyun.Bunu öneriyorum size,daha sağlıklı* 

Suho eve ulaşır ulaşmaz kendini hemen odasına attı. Gördüğü şey bu zamana kadar gördüğü en iğrenç ve felaket bir şeydi. Bu anı gördüğüne inanamıyordu. Nasıl böyle bir şey yapabilirdi meleği? Nasıl ona ihanet edebilirdi? İnanmak istemiyordu.

Hayır, kendini yatağa atmadı Suho.Tam tersine yatağın altını üstünü getirmeye başladı. Bir yandan yorganının içindeki pamukları sökerken diğer yandan deli gibi ağlıyordu.

Yorgan ile işi bittiğinde çarşafı alıp yırtmaya başladı.Belki sinirini ve üzüntüsünü böyle giderebilirdi. Ama tam tersine,daha çok mahvoluyordu.

Yastıklarını da mahvettikten sonra bu sefer kendini yatağa attı. Bir yandan hıçkırıklarla bağırarak ağlıyor,diğer yandan yatağı yumrukluyordu. Babasının ölümünde bile hiç bu kadar kötü olmamıştı diyebilirdi.

Tam tamına bir saat yatakta öyle sessizce yattıktan sonra ayağa kalktı Suho zorda olsa. Gideceği yer banyodu. Ağır ve bitkin adımlarla yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladı. Yüzü ise...Tarif etmeye gerek yok, berbattı.

Banyoya ulaştıktan sonra içeri girdi.Kolları tutmuyordu artık, iki yanında öyle sallanıyorlardı. Zor da olsa yavaş yavaş kapıyı kapattı ve üstüne kilitledi.

Lavabonun hemen ilerisindeki tabureyi çekti lavabonun önüne. Yavaş yavaş taburenin üstüne çıktı.

Gördüğü manzara...korkunç.

"Orada bakan da kim? Neden ağlıyorsun?"

Hiçbir eylem gerçekleştirmeden öylesine dolu ve boş gözlerle baktı aynadaki yansımasına.

"Aynadaki yansımam sırılsıklam."

Hâlâ bakıyordu kendisine. Hemen bir buçuk saatte nasıl böyle değişebilmişti? Nasıl da yeni yeni iğrenmeye başladığı adam için bu kadar berbat görünüyordu?

"Görmek istemiyorum.Gözlerimi açmak istemiyorum."

Hemen yanındaki büyük küvete baktı Suho yaşlar akan gözlerle.

"Zamanın tam şu anda durmasını istiyorum." 

Bu bakışları intihar düşünceleri ile doluydu...

Acaba kendini boğsa, Yixing onun arkasından ağlar mıydı?

"Kalbim kapkara geceden daha da karanlık."

Bakışlarını küvetinden çekti Suho. Belki bu düşüncesini harekete geçirebilirdi.Tekrar yüzü yaşlardan dolayı sırılsıklam görülen aynadaki yansımasına baktı.

Sol elini kalbine koydu Suho. Nihayet hareket edebilmişti. Kalbinin atışlarını duymaya çalıştı. Atmıyordu. Artık ona göre kendisi bir ölü bedendi. Nefes alan ama ölen bir beden...

"Aynadaki yansımam deli bir insanınki gibi." 

Sol elini çekti kalbinden.Atmıyordu zaten, neden duymak istiyordu ki? Bir buçuk saat önce yaşamak ona haram olmuştu.

"Yirmi dört saat ağlıyorum,tükenene kadar."

Hiç durmayan gözyaşları bu sefer daha hızlı ve daha ıslak akmaya başladı.Acıyordu kendine Suho. Yixing o çocuğu seçmek ile haklıydı.Kim böyle berbat ve ölü birini isterdi ki?

"Gözyaşlarımın sonu yok.Çok derine battım."

Yaşları su gibi akıp giderken bazıları da boynunu ıslatarak  tişörtünün içine giriyordu.Tişörtü bile sırılsıklamdı.

"Bizim başlangıcımız sensin."

Suho haykırarak "Senden nefret ediyorum" diye bağırmak istedi. Ama yapamazdı.Şu an tam bir ölü gibiydi. Kollarını ve bacaklarını bile zor hareket ettiriyordu.

"Beni sarstın, berbat ettin." 

Ondan iğreniyordu...Onu istemiyordu...

"Aynadaki bana bak,içler acısı." 

Tam şu anda Yixing'in evine geri gidip ona içini boşaltmak istiyordu. Onun üzülmesini görmek istiyordu belki de. Ama belki... 

"Keşke zamanı geri alabilseydim." 

Keşke ona hiç bağlanmasaydı. Keşke mesajına cevap vermeseydi Suho. Keşke onun yüzünü görmeseydi. Canı acıyordu.Çok acıyordu.

"İyi olacağım, adını duymak bile beni çıldırtıyor." 

Adından bile iğreniyordu...

"Yaşamıyormuş gibi hissediyorum."

Berbat görüntüsünden ayrıldı Suho. Sanırım artık hareket vaktiydi...

"Yok oluyormuş gibi hissediyorum."

Evet, yok olmak istiyordu.Bu dünyaya şimdi hemen veda edip Yixing'ten ayrılmak istiyordu.

"Biri bana yardım etsin."

Sessiz çığlıklarını sadece o duyabiliyordu. Sadece o. Sadece o kendine yardım edebiliyordu ama lanet olsun ki başaramıyordu. Başarmakta istemiyordu.

'Görüşürüz evren...'

Suho yavaşça elini küvetin musluğuna doğru uzattı...

-----------------------------------------

Naber hehe yine bin yıl sonra geldim hehe

Nedense bu bölüm çok içime sindi.Sevdim bu bölümü 

Sizce çok mu yavaş ilerlettim? Lütfen yorumlarınızı yazın.

Aradaki sözler,medyadaki şarkını Türkçe sözleri.

Çok seviyorum ulan.

Neyse hehe 

oh, no! · layho textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin