4. Bölüm
Kısa ama anlamlı bir konuşmadan sonra uzun ama anlamsız bir konuşma yapıp ayrılmıştık. Eve gecikmiştim ve valide sultan beynimin etini yiyecekti. Canberk eve bırakmayı teklif etse de bunu kabul edemezdim. Zaten eve geç kalmıştım bi de 17 yaşındaki bir çocuğun arabasından indiğimi annem görürse parçalardı. Hızlı adımlarla dolmuşa doğru yürürken içine bindiğimde derin bir nefes alıp yerime oturdum. Tüm konuşma aklımdan yavaş yavaş geçerken ona güvenip güvenemeyeceğimi sorguluyordum. Çok nazik konuşuyordu ve güvenimi kıracak biriyle alakası yoktu. Ama kimsenin dış görünüşlerine ve davranışlarına inanmayacaksın. Bu düşüncelere dalmış camdan dışarıyı seyrederken telefonumun titremesiyle irkildim. Arayan valide sultandı.
"Anne dolmuş birazdan evin önünde olur geliyorum."
"Canberk bırakmadı mı seni?"
"Hayır anne. 17 yaşındaki bir çocuğun arabasına binip evin önünde inmemi istiyorsan yaparım."
"Tabiki izin vermezdim. Neyse eve gelince neler olduğunu anlat öpüyorum.
"Tamam görüşürüz."
Telefonu çantamın içine atıp saçlarımı karıştırdım. Evet güvenmeliydim. Okadar tatlı bir yüzü vardı ki. Evin önüne geldikten sonra parayı ödeyip yürümeye başladım. Zaten durağın hemen arkasındaydı. Kapıyı açtıktan sonra annem yüzünde kocaman bir gülümsemeyle beni karşıladı. İlk defa bir erkekle buluştuğum için o da heyecanlıydı.
"Ee anlat hemen neler oldu?"
"Anne heyecanlanma o da arkadaş olacağımızı söyledi farklı bir amacı yok normal iki insan gibi sohbet ettik."
"Hadi ya oysa çocuk çok yakışıklıydı ve birbirinize uyuyorsunuz."
Annem yüzüne tip tip bakınca susması gerektiğini anladı. Bu aralar fazla saçmalıyordu zaten. Sınırlarını hem bir erkekle buluşmama izin vererek hemde buluşmadan sonra bukadar heyecanla neler olduğunu öğrenmeye çalışarak aşmıştı.
"Sana güveniyorum Mira. O çocuk da yüzü temiz birine benziyor. Bu zamana kadar hep seni erkeklerden uzak tutmaya çalıştım ama çocuğa kanım ısındı. Onun seni üzeceğini sanmıyorum."
Onu daha önceden tanıyormuş gibi davranıyordu. Benimle böyle konuşması şaşırtıcı ama bir okadar da güzeldi.
"Sağol anne. Ona güvenmeye çalışacağım."
Gülümseyip kolumu sıvazladıktan sonra içeri geçti. Bende odama sıvışıp kapıyı kapattım. Telefonu elime aldığımda 2 tane mesaj geldiğini görüp heyecanlandım. İkisi de Canberk'tendi.
"Buluştuğumuz için çok rahatladım. Müsait olduğun zamanlar bana mesaj at konuşmak için herzaman hazırım. İstediğin zaman tekrar buluşabiliriz."
Demekki ona çirkin gelmemiştim. Beni beğenmeseydi buluşmadan sonra soğuk davranabilirdi. Veya buluşma sırasında işim çıktı diyip gidebilirdi. Sevinmiştim. En kısa sürede onunla tekrar buluşmayı istiyordum ve annem de sorun çıkarmayacağına göre bu oldukça kolay olacaktı.
"Bende en kısa sürede buluşmak isterim bu hafta sonuna ne dersin?"
"Bence perşembe günü olsun. Ozaman müsait misin?"
Bugün salıydı. Sanırım buluşma arasını çok fazla açmak istemiyordu. Gülümserken ona kısa bir mesaj attım.
"Benim için uygun."
"Tamam ozaman bu sefer yeri sen seçersin haberleşiriz."
"Tamam çok yorulmuşum uyumam lazım iyi geceler her şey için teşekkürler perşembe günü görüşmek üzere."
"Görüşürüz sanada iyi geceler."
Resimlerinden birkaçını bulup fotoğraflarıma eklemiştim bile. Tek sorunum olanları güvenerek anlatıcak bir arkadaşımın olmayışıydı. Şimdi bizim kızlardan birine anlatsam kesin çocuğun numarasını benden zorla alır ve onunla konuşmaya çalışırdı. Hiçbirine güvenmiyordum. İçimde kalmasını seçerek üzerimi değiştirip sıcak yatağıma girdim. Olayları düşünüp yorumlamaya çalışırken ayımın sıcaklığı gözlerimin kapanmasına neden olmuştu.
İyi geceler Canberk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~YALANCI~
Roman pour AdolescentsKendini ne kadar iyi tanıyorsun? Yalan söylemek mi yoksa doğruyu yüzüne vurmak mı? Kime güvenebileceksin bu hayatta en yakın dostun bile sırtını çeviriyorken.