Merhaba Ballar!
Yeni bir hikaye ile karşınızdayım, bu benim 2. hikayem, umarım beğenirsiniz :)Yorucu bir günün daha sonuna geliyorduk. Bir kaç müşteri dışında kimse yoktu dükkânda. Meyve suyu isteyen bir müşteriye meyve suyu doldurup götürdüm. Tam masaya koymak üzereydimki müşterinin farkında olmadan koluma çarpmasıyla meyve suyu üzerine döküldü ve anında bana bağırmaya başladı. Özür dilemek üzereyken dükkanın kapısından Alaz girdi yani patronum ve dikkatini direk bağıran sinir bozucu kadın çekti. Bakışları bu tarafa dönünce benide gördü haliyle.
"Özür dilerim hanımefendi hemen yenisini getireceğim." kadın hala 'üstümü başımı batırdın', 'beceriksiz' diye söyleniyordu suçlu olmasına rağmen, ama sesimi çıkaramıyordum. 1. 'Çünkü müşteri her zaman haklıdır' düşüncesi ile patronun beni işten kovması ki bu işe ihtiyacım var. 2. ise patronun benim sevgilim olması ve ne olursa olsun beni işten kovamayacağı için torpil yapması ve bunun hiç hoş birşey olmaması, böyle bir şeyi asla kabul etmem. Onun için susmak zorundayım. Kadında ne çene varsa hala söylenip duruyor. Eğilip kırılan bardağın parçalarını topladım, toplarken kırıklardan biri avucumun içine batmış kadına olan sinirimden farkında bile değildim ta ki Alaz bana seslenene kadar.
"Kayra elin kanıyor!" Alaz'ın seslenmesiyle elime baktım, elimin her tarafı kan olmuştu sonra yerdeki kan damlacıklarını dikkatimi çekti. Her taraf kan olmuştu. Yanıma geldi ve beni kolumdan hafifçe tutarak odasına soktu ve koltuğa oturttu. Elimi elinin içine alıp avucumu açtı, önce cam parçalarını aldı elimden tek tek, nazikçe, daha sonra nereden getirdiğine bakmadığım ilk yardım çantasını açtı ve içinden çıkardığı bezle elimdeki kanı temizledi ardından sargı bezi ile sardı ve bir öpücük kondurdu.
"Daha dikkatli olmalısın."
"Yerinde olsam beni kovardım." güldü.
"Aklıma gelmiyor değil, çok sakarsın beni hep zarara uğratıyorsun." dalga geçtiği bariz belliydi, biraz sonra ciddileşti. "Çalışmanı istemiyorum Kayra, izin ver sana yardım edeyim."
Kesin ve net bir şekilde "Hayır." dedim bir kez daha. "Böyle birşeyi kabul edemem Alaz, olmaz. Kendim halledebilirim."
"Senin bu inadınla ne yapacağım ben?" söylediği şeye tebessüm ettim.
"Teşekkür ederim."
"Ne için?" elimi hafif sallayarak işaret ettim.
"Ha önemli değil." dedi ve gülümsedi.
➖ ➖ ➖ ➖ ➖
Alaz beni eve bıraktıktan sonra hemen yemek yapmaya başladım. Gece'nin okuldan çıkış saati gelmiş birazdan evde olur yemekte bitmek üzere zaten derken Gece'nin sesini duydum.
"Abla ben geldim!" diye seslendi kapıdan girer girmez.
"Mutfaktayım!" cevabım üzerine mutfağa doğru geldi.
"Mis gibi kokuyor, gene neler döktürdün böyle?" yanına gidip sımsıkı sarıldım.
"Hoşgeldin ablacığım." saçlarını öptüm.
"Hoşbulduk, hazırsa hemen yiyelim yemeği ben kurt gibi acıktıııım." dedi ağlamaklı bir sesle.
"Biliyor musun, bende çok fena acıktım seni mi yesem acaba?" onu gıdıklamaya başladım.
"Yaa ablaa!" diyerek hemencecik elimden kurtuldu bende sofrayı hazırlamaya koyuldum.
Bölüm sonu :) Umarım hoşunuza gitmiştir, hikaye tabiki sırf böyle devam etmeyecek daha bir çok olay olacak ve bu bölümde bahsetmediğim birçok kişi var, bence okumayı bırakmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garson Kız
ChickLitHiç beklemediğiniz, en güvendiğiniz, tek aileniz olan insan size ihanet etse ne yapardınız?