Arkamı dönmemle sesin nerden geldiğini, daha doğrusu neyden geldiğini anladım. Bizim apartmanın girişinde benim yaşlarımda bi çocuk durmuş tasmasını tuttuğu büyükçe siyah bir köpeği zapt etmeye çalışıyordu. Köpek doğruca bana odaklanmıştı ve saldırı pozisyonunda bana doğru hırlıyordu.
"Şşşş oğlum sakin ol.Toprak! Sakin ol dedim. Sözümü dinle ve otur."
Çocuğun köpeğine itaatkar bir dille bunları söylemesinin ardından köpek hala aynı pozisyondaydı ama artık hırlamıyordu ve bana attığı bakışlar biraz olsun normale dönmüştü. O tehditkar havası gitmişti ama gözünü benim üzerimden ayırmıyordu. Eski mahallemde bakımlarını üstlenip beslediğim çok kedi vardı ve yola çıkmadan önce onları son bir kez kontrol etmeye, yemeklerini koymaya ve sularını doldurmaya gitmiştim. Bu nedenle önümdeki köpeğin kedi kokusunu yoğunca aldığına adım gibi emindim.
Çocuk hala köpeği sakinleştirmeye çalışıyordu ama görünüşe göre köpek benim zararsız olduğuma inanmadan vazgeçmeyecekti. Bunun için arabanın kapısını dikkatlice kapattım ve kilitledim. Ardından köpeğe doğru yavaş bir adım atıp dizlerimi kırarak biraz eğildim. Ne yani korkup kaçmamı mı bekliyordunuz! Ben korku kelimesini sözlüğümden çıkaralı çok oldu. Çocuk bana delirmişim gibi bakıyordu. Doğrusu bende bu şekilde karşısında ona saldırmak isteyen bir köpeğe yaklaşan birini görsem aynı tepkiyi verirdim ama ben herhangi biri değildim ve çocuk birazdan bunu görecekti. Çocuğa yandan bir bakış attım ve göz kırptım. Çocuk bu yaptığıma daha da şaşırsa da köpeği tutmaya devam etti ve bir elini köpeğin boynuna koydu. Bir adım daha attım ve bekledim. Köpeğin tepkisini ölçüyordum. O tehditkar bakışlar tekrar ortaya çıkmıştı.
"Toprak. Size zarar vermeyeceğim. Duydun mu beni? Şimdi sakin ol."
Özellikle 'size' kelimesini kullanmıştım çünkü köpek sadece kendini değil sahibini de koruyordu.
İyice yere eğilmiştim. Bir dizimi yere koymuş bir şekilde köpekle bakışıyorduk. Göz temasını kesmeden onun tepkilerini gözlemliyordum.
Göz temasını kesmemem gerektiğini biliyordum. Çünkü senin ondan korktuğunu hissederse üstüne gelmeye devam eder ve üstünlüğünü sağlayana kadar da durmazdı.
Elimi yavaşça koklaması için ona doğru uzattım ve bekledim. İlk adımı atmıştım, sıra ondaydı ama geleceği varsa bile sahibi olan çocuk onu sıkıca çektiğinden gelemiyordu.
Kafamı hafifçe kaldırıp çocuğa baktım. Onunda gözleri benle köpek arasında gidip geliyordu. Sonunda bende durdu ve aceleyle konuştu.
"Eğer onu bırakırsam ve sana saldırırsa polislere suçun tamamen senin olduğunu, koca bir aptal olduğunu söyleyeceksin."dedi.
Ona tek kaşımı kaldırarak baktım ve,
"Rahat olabilirsin, başladığım işi bitiririm. Ayrıca bundan sonra kendisiyle çok karşılaşacağa benziyoruz. Birbirimize alışsak iyi ederiz." Dedim.
Çocuk gözlerini gözlerimden ayırmadı. Dediklerimden kararlı olup olmadığımı anlamaya çalışıyor gibiydi. En sonunda nefesini dışarı verdi ve yavaşça tasmayı gevşetip köpeğin yanına eğildi. Galiba bunu köpeğin bana saldıracağını düşündüğünden önlem olarak yapmıştı. Ona garip bir bakış attım ve tekrardan köpeğe odaklandım.
Elimi koklaması için onun hizasına kaldırdım ve
"Toprak. Gel buraya."dedim.Köpek öne doğru kararsız bir adım attı ve merakla baktı. O bir adım atmıştı şimdi sıra bendeydi. Gözlerine bakıp içten bir şekilde gülümsedim ki bunu uzun zamandır yapmamıştım. Beni bile garip hissettirdi ama köpeğin güvenini tam olarak sağlamak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceler Zehir
Teen FictionMonoton hayatımdaki köklü değişikliğe sebep olan olay sayesinde yeni bir şehir, yeni bir okul, yeni çevre ve haliyle yeni bir yaşam beni bekliyordu. Peki ya onlara gidemeyecek kadar yorgunsam?