12

57 9 0
                                    

O banka oturmadan önce kaldırıma oturdum. O da bankın yanına varınca banka oturdu. Oturduğum kaldırım bankın üzerinde olduğu kaldırımdı. Yani onun bacaklarının hemen yanında. Ayakkabısıyla kesişiyordum. Ayakkabısı aslında güzeldi. Sonra yüzümün oraya bir el uzatıldı. Ele boş boş baktım. Sonra açıklama gereği duymuş olmalı ki "Elimi tut ki seni kaldırabileyim." Elini tuttum ve beni kaldırmasına izin verdim. Eliyle banka vurdu oturmam için. Birkaç saniyeliğine bakakaldım. "Hadi otursana." Oturdum. Şaşkındım. "Sadece bu seferlik oturabilirsin. Bu arada dünkü olay," ona döndüm",herneyse boşver." Galiba bu onun özür dileme şekliydi. Ya da dilememe... Elimi ona uzattım. "Ben Merri. Ve sen de?"
"Jack."deyip elimi sıktı. "Neden hep burası?"dedim lanet olası dilimi tutamadan. Dudağımı ısırdım. Ne tür bir insan yeni tanıştığı birine böyle bir soru sorar ki?
"Ne tür bir insan yeni tanıştığı birine böyle bir soru sorar ki?"
Kendime engel olamadan gülmeye başladım. Zihnimi okuması imkansızdı değil mi?
"Ne oldu?"
"Şey... sen tam aklımdan geçeni söyledin...ve...ve ben..."
"Ne?"
"Boşver." dedim elimi sallayarak. Cebimden telefonumu çıkardım ve saate baktım. Banktan kalktım ve Jack'e "Görüşmek üzere." dedim. Arkamı dönüp yürürken bir fısıltı duydum.
"Umarım."

ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin