Jack'den Flashback-3 (24)

13 1 0
                                        

Elin sahibine baktım. Genç bir çocuktu. Elini tutmadan kalktım ve dik dik çocuğa baktım. "Şey...Beni takip etmeniz gerekiyor."dedi yere bakarken. "Neden?" Çocuk cevap vermedi ve ilerlemeye başladı. Kolunu tuttum ve sıkarken sordum. "Eğer soru sorulursa cevap vermen gerektiğini öğretmediler mi sana? Neden seni takip ediyorum?" Çocuk gözlerimi bakmamakta inat ediyordu. "Bana verilen emir böyle...üzgünüm."dedi kolunu çekerken.Daha fazla konuşmayarak çocuğu takip ettim. Beni daha önce varlığını bile bilmediğim bir sokağa soktu. Sokak fazlasıyla doluydu. Etrafta bir sürü insan vardı. Biraz yürüdükten sonra bir apartmana girdik. Apartman kapısını elindeki küçük anahtarla açtı ve içeri girdik. Hemen girişteki bir dairenin zilini çaldı. Kapıyı uzun boylu, fazlasıyla zayıf bir adam açtı. Adam çocuğu omzundan tuttu ve itti.

"Bundan sonrası bende küçük sıçan. Yan dairedeki annen seni bekliyor."dedi ve sarı dişlerini göstererek iğrenç bir şekilde gülümsedi.

"Neden buradaym?"dedim derin bir nefes alarak. Bu dairenin içerisinden sızan sigara kokusu ve metalik bir koku suratımı ekşitmeme neden oldu.

"Sana patronun ufak bir sürprizi var." dedi ve kolumdan tutarak beni bir odaya götürdü. Koku daha da ağırlaşmıştı. Kapıyı çaldı ve beni içeri itti.

"Patron, istediğin bu velet değil miydi?"

Gittikçe sinirleniyordum. Yanımdaki adamın patronu ,arkası dönük adam, bize doğru döndü.

"Jack, seni görmek ne güzel."dedi çatlak sesiyle ve o lanet kahkasını attı. Pislik herif.

"Elise nerede?!"diyerek üzerine fırladım. Zayıf adam ondan beklemediğim bir güçle beni deri bir koltuğa attı. Öfkeyle dolup taşıyordum.

"Seni pislik herif! Elise'e ne yaptın?"

Zayıf adama kafasıyla kapıyı gösterdi. Sonra karşımdaki sandalyeye oturdu. Cebinden bir sigara kutusu çıkardı, sonra bana uzattı.

"Defol git."dedim. Oldukça gürültülü bir kahkaha attı. Kutusundan bir sigara çıkardı ve yaktı. Derin bir nefes çekti.

"Demek Elise'i merak ediyorsun. Artık daha güvenli bir yerde. Onu koruyamadın, yazık oldu."dedi ve elini cebine attı. Oradan Elise'in anahtar kolyesini çıkardı.

"Seni lanet herif! Seni öldüreceğim! Eğer ona bir şey olursa ne pahasına olursa olsun seni öldüreceğim!"dedim ve kalkıp ona bir yumruk attım. Kemerine taktığı silahı çıkardı. Alnıma dayadı.

"Sakin ol, yoksa beynini patlatırım aptal çocuk."

Eğer ölürsem Elise'e yardım edemem, onu bu pislikten kurtaramam. Yerime tekrar oturdum.

"Nasıl bir hastasın sen? Bir insan nasıl kendi kızını öldürmek isteyebilir?"dedim elimi saçlarımdan hışımla geçirirken.

"Ne o ne de o sürtük annesi bana istediğimi verdi. Bende kendim almak zorunda kaldım, anlarsın ya."deyip güldü. Sigarasını parmağının ucuyla ezerek söndürdü. Yüzümü buruşturdum.

"İğrençsin."

Suratından hiç kaybolmayan o alaycı gülümsemesiyle baktı.

"Yoksa mideni mi bulandırdım, küçük kız? Elise'i koruyamamana şaşırmamalı. Fazlasıyla aptalsın." Sinirliydim, öfkeliydim, nefretle dolup taşıyordum. Elise elinde olmasaydı o silah beynimi patlatacak olsa bile ikinci yumruğu da atardım.

"Sana ne vermediler?"dedim ve koltuğun kenarına yumruğumu vurdum.
"Paramı." Yalancı pislik.
"Sen bugüne kadar gördüğüm en yalancı herifsin. O onların parasıydı. O lanet kıçını soktuğun borçları ödeyemediğin için onların parasını istedin. O LANET KASANIN ANAHTARI ELİSE'DEYDİ! ONUN O ZARİF BOYNUNDAYDI! ŞİMDİYSE SENİN İĞRENÇ ELİNDE!" Sinir krizine girmiştim. Koltuğa yumruklar yağdırıyordum, o ise gülüyordu. Koltuğun derisinin altındaki ahşap iskeletten bir kırılma sesi geldi. Silahını indirdiği gibi bağırdı. "Serçe! Karga! Buraya gelin ve şu hergeleyi tutun! En sevdiğim koltuk takımımı mahvediyor." Silahın namlusunu alnıma dayadım. "Biliyor musun pislik? Senden korkmuyorum. Beni tehdit edemezsin. ŞİMDİ ELİSE'İ GÖSTER BANA!" boğazımı yırtarcasına bağırdım. Tekrar güldü. O lanet dişlerini dökeceğim. Elise'i güvenli bir yere yerleştirir yerleştirmez seni pişman edeceğim. İçeri zayıf adamla daha iri bir adam girdi. Beni tuttular. "Madem Elise'i görmek istiyorsun. Gör. Ona Elise'i gösterin sonra da buradan atın." dedi.
"Onu senden kurtaracağım, onu güvenli bir yere götüreceğim seni adi herif."dedim ve nefretle suratına baktım.
Güldü. Güldü. Öksürdü ve sonra biraz daha güldü.
"Aptal çocuk, ben onu zaten kurtardım. Artık daha güvenli bir yerde. Senin uzun bir süre daha ulaşamayacağın bir yerde." Aklıma gelen düşüncelerle sarsıldım. "Hayır...hayır...hayır,lütfen...o...nasıl?" Bir anda yanağımdan bir göz yaşının süzüldüğünü farkettim. Ona bir şey olmuş olamazdı. Hayır. Böyle bir şey olmazdı. Gülerek baktı bana. "Zavallı küçük kız Jack." Diğerleri de ona eşlik etti kahkahalarla. İki adam beni kapıdan sürüklerken karşı çıkmıyordum. Beni aşağı bir yere indirdiler. Aralık kapıdan tek görebildiğim bir sandalyenin sırtından dökülen sarı saçlar ve bağlı ellerdi. Dehşete düşmüştüm. Elise'e ne yapmışlardı böyle? Nefesim korkuyla kesildi. Ona bir şey olmuşsa ben yaşayamazdım. Aralık kapıya tekme attıklarında, Elise'in korkudan sıçramasını veya tepki vermesini bekledim. Tek ses iki kolumu tutan heriflerin nefes alış verişleri ve botlarının çıkardığı gürültüydü. İçeri attılar beni. "Sadece 1 dakikan var! Karga 60'a kadar say."
"İyi de ben sadece 20'ye kadar saymayı biliyorum."dedi iri adam. Sıska adamsa göz devirip "Ben sayacağım seni aptal."dedi. Elise'in yanına ilerlemeye başladım. Sırtı bana dönüktü. Önüne geçtiğimde karşılaştığım manzarayla kendimi Elise'in önüne attım. Gözleri tavanda bir yere odaklanmıştı. Vücudunun her yeri kesikle doluydu. Beyaz tişörtü kan kaplıydı. Kafasındaki ipi aldım ve bileğime bağladım. Bu ipi saçları önüne geldiği için takardı. Elim eline dokunduğunda soğuk olduğunu farkettim. Ağlamaya başladım. Pislik herif. Seni öldüreceğim. "Sana nasıl bunu yapabildiler?" Sesim fısıltı halinde çıktı.
"Zamanın doldu. Artık defol!"dedi zayıf adam ve beni oradan sürüklediler. Tek yapabildiğim ağlamaktı. Elise'i öldürmüşlerdi. Lanet olası para için Elise gitmişti. Bunun farkına varmaya başladıkça içimde biriken kin tabakası taşlaşıyordu. Bağırmaya başladım. Ağzıma geleni bağırıyorum. Yapabilecek hiçbir şeyim yoktu. Nefes almak beni zorluyordu. Bense sadece sürükleniyordum.
Jack'in yaşadığı flashbacklerin (geriye dönüşlerin) son bölümüydü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 11, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ParkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin