Niall,yerlerinde olduklarından emin olduğu eşyaları yerlerinde bulamayıncaya kadar,her şey mükemmeldi.
Hepsi ilk gün Earl'ün gizemli bir şekilde dolabından yatağına ışınlanmasıyla başlamıştı.Daha sonra yerini ortasından sıkmadığı halde ortasından sıkılmış bir halde bulduğu diş macunu (ki bundan nefret ederdi),içine tereyağı doldurulmuş supraları ve havuç marmelatı ile yeri değiştirilmiş besleyici şampuanı almıştı.
Sonuç olarak Niall bayağı renkli bir hafta geçirmişti ve hayır,o embesil arkadaşlarının istediği gibi evinde bir hayalet olduğuna inanmayacaktı çünkü LANET OLASI HAYALET DİYE BİR ŞEY YOKTU.
"Ciddi misin,Louis?" diye sordu Niall kızgınlıkla,birbirine kenetlenmiş çiftin oturma odasına dalarken.Bir eliyle de ortası makas ile delinmiş,en sevdiği gömleğini sallıyordu."Bunu Topshop'tan yıl sonu indiriminde almıştım,hala taksitlerini ödüyorum!"
Louis'nin televizyon ekranıyla aydınlanan yüzü,uykulu bir kaç göz kıprışıyla buruştu ve birden oturma odasına dalan arkadaşına ve elindeki delmendeşik gömleğine anlamlandıramadığı bakışlar attı.Omzunda derin bir uyku çekmekte olan Harry'yi uyandırmamaya gayret ederek,hafifçe doğrulduktan sonra nihayet konuşabilmişti."Sen neden bahsediyorsun,Nialler?"
Sesi oldukça tırtıklı ve cidden-ne-boklar-dönüyor-anlamadım tınısında olsa da Niall bunları yemezdi.Louis'yi liseden beri tanırdı ve istediğinde ne kadar inatçı bir sürtük olduğunu biliyordu.
Bu yüzden elindeki gömleği vurgu yapmak adına biraz daha kaldırdı ve birkaç adım,çiftin paylaştığı koltuğa doğru yürüdü."Nasıl beceriyorsun bilmiyorum,seni sinsi küçük otuzbirci.Ama bir şekilde ben görmeden evime gidip gömleklerimi kesiyor ve bunun komik olduğunu sanıyorsun."
Louis'nin suratındaki ifadeye bakılırsa ya hayatın anlamını arıyor ya da Niall'ın neden bahsettiğini gerçekten anlamıyordu."Dostum,gerçekten neler döndüğünü anlamıyorum.En son senin evine geldiğimde birkaç bira devirdik ve sen de oradaydın." dedi Louis uykunun verdiği yumuşak sesle."Tüm zaman boyunca beraberdik."
Niall'ın gözleri şüphe ile kısıldı.Louis istediğinde iyi bir oyuncu olabiliyordu fakat ciddi olduğu zamanlarda Niall bunu anlardı -çünkü çok nadir olurdu- ve Louis o an gayet ciddi görünüyordu.
Yine de sormaktan alıkoyamadı kendini."Peki ya,Harry?" Tamamiyle emin olmak istiyordu.
Bahsinin geçmesiyle birlikte,huzurla uyumakta olan Harry,bilinçsizce Louis'ye daha fazla sokuldu.Louis onun etrafındaki kolunu sıkılaştırdı."O da hafta sonu boyunca benimleydi." dedi kaşlarını çattarak."Tüm bunlar ne hakkında,Niall?Biliyorsun gecenin bir yarısı ve gerçekten şu yanımdaki koca bebeği benimle birlikte yatağa sürüklemek ve sonra da rahat bir şekilde uyumak istiyorum."
Niall artık emindi.Bu sefer psikopat Tommo'nun şakalarından birine kurban gitmemişti.Belki Josh olabilirdi fakat onunda saçma birkaç şaka için böyle büyük prodüksiyonlara girişeceğini sanmıyordu.Eh,olay neydi o zaman?Evinde gerçekten bir hayalet olabilir miydi yani?
Olsa bile,hangi hayalet onu oyuncak ayısı ile korkutmaya çalışırdı ki,tanrı aşkına?
Genç adam elini koyu sarı saçlarının arasından geçirip,derin bir nefes aldı ve kafayı yemiş gibi ona bakan arkadaşına döndü."Geceyi burada geçirebilir miyim?" diye sordu yorgun bir tonla.
Biraz düşünmeye ihtiyacı vardı.(aslında biraz tırsmıştı.)
Hayır,tırsmamıştı.Hayaletler yoktu ve Niall 12 yaşında değildi.(evet,oldukça tırsmıştı.)
Louis başını salladı ve Harry'nin esaretinden kendini kurtarıp,koltukta oturur pozisyona geldi."Eğer bu aptal Yeti'yi taşımama yardım edersen,koltuğu alabilirsin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The New Place
FanficNiall Horan aynı evi paylaştığı Harry ve Louis tarafından artık istenmediğini farkedince yeni bir ev arayışlarına girer. Uzun araştırmaları sonucu Londra'nın en işlek caddesinde bulduğu perili köşkleri andıran eve ilk görüşte bayılır. Israrlara rağm...