The New Place

#7 "Needy cats, frozen fishes, stupid pacts and unfinished kisses."

y/n: niall'ın evine bir hayalet sokma kısmı beynimin hangi sorumsuz fikir üreten kısmından çıktıysa onu aldırmalıyım. bu bölüm büyük bir pişmanlık. öyle saçma bir şey ki, bu +2000 kelimenin arasındaki göz yaşlarımı ve sinir krizlerimi görebilirsiniz. neden oluyor bilmiyorum ama yazarken çok zorlanıyorum. biliyorum benden bıktınız, yeni bölüm gelene kadar eskisini unutuyorsunuz ama içimden gelmeyince yazmak bana işkence gibi geliyor. taakatiniz ve sabrınız için sonsuz teşekkürler, iyi okumalar dilerim x

*ekstazi hakkındaki derin araştırmalarıyla tıkanan beynimi aydınlatan NiallsNandos1818 'e ve beklemekten büyük ihtimalle bana küsen mofo'ya. bir de anlamsız balık fantezileriyle kafamı dolduran puket'e. hepsi onun suçu.

*

"Bir ereksiyonu geçirmenin en iyi yolu," diye başladı Louis ve Niall'a yaklaştı. Dikkatle gözlerinin içine baktı sonra da onu arkasındaki havuza ittirdi. "Soğuk sudur."

Niall onu öldürecekti.

Bundan geçirdikleri uzun yıllar boyunca emin değilse bile artık emindi. Sinirle dizini bile geçmeyen süs havuzundan çıkıp suratındaki ilaçlı suyu elinin tersiyle sildi.

"Louis-" sözleri boğazına kaçan suyun getirdiği öksürükle kesildi. "Tomlinson." tekrar öksürük. "Seninle arkadaş olduğum günden çok pişmanım."

"Yardım için bize gelen sendin." dedi Harry kollarını göğsünde kavuşturup. "Üstelik Louis haklıydı. Soğuk su ereksiyonu keser. Ya havuza atlayacaktın ya da kuzey kutbuna gidecektin."

Niall üzerine yapışan ıslak kıyafetlerini tiksinir gibi cildinden uzak tutmaya çalıştı. "Bunlar hep Zaynin suçu." diye mırıldandı huysuz huysuz. Vücudunda cinsel açıdan bir uyarı oluşmuşsa da, Louis sağolsun artık yoktu. Tek hissettiği sinirdi.

"Cordelia geliyor." diye uyardı Louis.

Niall daha önceden Harry'nin kullandığı havluyu alıp, ıslak saçlarını sildi. Cordelia elinde bir bardak suyla ona doğru geliyordu. Niall başını kaldırıp birşey diyeceği sırada, kız elindeki suyu onun yüzüne çarptı.

Niall yüzünden ve burnundan tekrar sular çıkarken sadece sustu.

"Bu kendine gelmen içindi." dedi Cordelia.

Louis'nin arkalarda bir yerde gülmemek için çabaladığını duyabiliyordu.

"Beni ıslatmayan başka biri kaldı mı?"

"Horan hangi dilde fahişe demekti?" diye sordu Harry. Louis bu sefer kahkaha attı.

Niall çaresizce karşısında dikilen hayalete baktı."Beni eve götür."

-

"Sanırım bir buluta dönüştüm."

Hay aksi. Niall ciddi ciddi kendini iyi hissetmiyordu. Şu peri tozu zırvalığı vücut semptonlarını altüst etmişti. Beş dakika önce terliyor, şimdi ise üşüyordu.

Bir de duygusal değişimler vardı. Tanrım. Gecenin bir yarısı oturup, Cordelia'yı Not Defteri'ni izlemeye zorlamıştı.

"Bunu hayalet olduğumu farkettiğimde ben de söylemiştim."

"Bu şeye benziyor," Niall konuşmaya çabaladı fakat ağzı sanki dişçiden dönüyormuş gibi uyuşuktu. "Bi keresinde üniversitede- ay, ımm, Louis ile birlikte ot içmiştik." diyebildi zorlukla. "Bu tıpkı ona benziyor. Tek farkı ayık olmam."

Cordelia korkuyla ona baktı. "Tanrım, bu ayık halin mi?"

Niall zorlukla onun omzuna yaslandığı yerden doğruldu ve başını gelişigüzel kızın kucağına koydu. "Az önce sanki bir maraton koşmuşum gibi hissediyordum şimdi ise içimde bir Lady Gaga konseri var."