1. Bölüm(+)

238 17 4
                                    

Yine yalnızdı. Oturduğu koltuktan dışarıyı izliyordu. Hızlıca geçen giden arabalar hayatına giren insanları andırıyordu. Onlar da Mavi'nin hayatına bu denli hızlı geçip gidiyorlardı, kimse farkında değildi ama geçtiğimiz yollarda bıraktığımız izler gibi insanların üzerinde de büyük etkilerimiz oluyordu.

-Evet, kimse bunun farkında değil.-

Uzun bir süredir çalmayan telefonu çaldı. Alışkın olmadığı telefon melodisini duyduğunda birden irkildi ve nereye bıraktığını bilmediği telefonu sesinden yola çıkarak aramaya başladı. Uzunca çalan telefon bir müddet sonra kesildi ama Mavi henüz telefonu bulamamıştı. Evin köşesinde evlatlık gibi yaşadığını o an fark etmişti. Etrafına bakındı, dağınık yatağı kahvaltısından arta kalanlar, yemek hazırlarken kullandığı malzemeler, kıyafetler ve daha bir sürü şey... Hepsi açıktaydı. Kimisi bu tarz yaşama 'bekar evi ' olarak değerlendirebilirdi. Fakat Mavi bunu yalnızlıktan başka bir şey olarak görmüyordu. Evini toparladıkça kaybolan eşyalarının arasında telefonunu da nihayet bulabilmişti.
Üç cevapsız arama ve bir mesaj...

Uzun süredir kullanmadığı telefonunda üç cevapsız arama yazısı hayretler içerisinde bırakmıştı onu. Bilmediği bir numara onu üç defa aramıştı ardından mesaja baktı.

" Ben siyah yarım saat sonra buluşalım, Belediye Parkında girişteki çınar ağacının altındaki bankta..."

Mavi aldığı mesajı okuduğunda gülümsedi ve utanırcasına yüzündeki gülümsemeyi saklamak için dudağını ısırdı. Derin bir nefes aldı ve henüz yeni topladığı yatağına geri uzanarak tavanı izlemeye başladı. Bu aldığı mesaj onun kalbinde neredeyse sönmek üzere olan umudun tekrardan hararetli bir şekilde yanmasına sebebiyet verdi.

Gündüz buluşmak istemesi elbetteki akşamları müsait olmamasında kaynaklanıyordu. Mavi, yaşadığı pansiyondan dışarı çıktı. Uzun süredir ilk defa gündüz gözüyle dışarı çıkıyordu. Gözleri kamaştı ve içinden kendini uzun süredir dışarı çıkmayan bir mağara adamı gibi hissetti. Aralarındaki tek fark mağara yerine bir pansiyon kullanmasıydı. Adresini verdiği park Mavi'ye çok yakındı, anlaşılan Siyah da buralara yakın bir yerde yaşıyordu. Parka yaklaşırken insanların bir buket çiçekle ya da bir karanfil ile kız arkadaşlarının yanına geldiklerini fark etti. O da bu şekilde bir harekette bulunmak istedi ve geldiği sokağın üzerinde gördüğü çiçekçiye hızlı adımlarla geri döndü. Hiçbir zaman birine çiçek almadığını fark etmişti ve bu yeni hayatındaki yenilikler arasında yapacağı ilk şey olacaktı. İçerideki hoş koku onu büyüledi. Etrafına bakınırken gözüne kırmızı bir karanfil ilişti, çiçeği aldıktan sonra hızlıca parka ilerledi.

Daha önceden kararlaştırdıkları yere gitti. Bankta oturan biri vardı. Üzerinde kot pantolon ve sade beyaz bir gömlek vardı. Hafif makyajı ve elindeki birkaç defter ile sessizce oturuyordu. Mavi bankta oturan kızı gördü ve yanına ilerledikçe bunun Siyah olduğunu fark etti.

"Siyah?"

Siyah'ın yüzü parkin diğer tarafinda oturan çocuklara dönüktü sese doğru yönelip tatlı bir gülümseme ile ayağa kalktı.

" Merhaba Mavi"

Tokalaştıktan sonra yan yana oturdular.Siyah gözlerini uzakta oynayan çocuklara dikmişti. Mavi utanarak konuşmaya başlıyordu.

" Şey, ben senin olduğunu tahmin edemedim, özür dilerim senin bu şekilde karşıma çıkabilme ihtimalini düşünmedim bile..."

Siyah hiç göz göze gelmeden Mavi'yle sade bir tonda konuşuyordu.

"Dert etme, beni hiç bu halde görmemiştin bu gayet normal..."

Mavi cebinde sakladığı çiçeği aralarında duran defterin üzerine koydu.

Mavi - SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin