Hayat herkese eşit davranmıyor bazen. Kimisi evinde huzurla yaşarken kimisinin yaşayacak evi yok. Kimisi de herşeye sahipken sevgiye muhtaç.
Yine düşüncelere dalmış uyumaya çalışıyorum. Uyumayı seviyorum. Annemin rüyama girmesini daha çok seviyorum.
Çok düşünüp kendimi tanıtmayı unuttum .
Ben Eflal Korkmaz. Hem çocukluğunun hem de annesinin katili olan kız. Annemin çocuk sahibi olması çok zor ve sıkıntılıymış. Annem hep bi kızı olsun istermiş. Sonunu düşünmeden. Sonra bana hamile kaldığını öğrenmişler. Babamla. Benim dünyaya gelmem annemin ölümüne sebep olabilirmiş -ki oldu da zaten -. Babam annemi çok seviyormuş. Herşeyden sakınırmış annemi. Annem de babamı öyle. O yüzden babam beni hiç istemiş. Hâlâ da öyle. Anneme yalvarmış yakarmış aldıralım diye. Annem itiraz etmiş. Ve ben doğmuşum. Doktor annemin kucağına vermiş beni. Annem son nefesinde 'Eflalim' deyip ölmüş. Bana bunları teyzem ve annenin doktoru Serpil teyze anlattı. Katil olduğumu babam her gün bakışlarıyla anlatıyor zaten. Ben her uyuduğumda bu anı görüyorum. Annemin bana eflalim dediğini. Bazen görmüyorum ama. Bu yüzden uyumayı seviyorum. Anne özlemim bi nebzede olsa gideriliyormuş gibi hissediyorum. Saçma gelebilir size ama rüya kötü de olsa sonunda annemi gördüdüğüme seviniyorum ben. Onun sesini bana Eflalim deyişini duyduğuma.
Akmak için fırsat bekleyen gözyaşlarını geri yollayıp uykunun kollarına çekildim.
Sabah alarmın sesiyle uyandığımda rüyanın etkisindeydim hâlâ. Bi kaç dakika yatakta oturdukdan sonra sarsak adımlar ile banyoya ilerledim. Orada işimi hallettikten sonra dolabımın karşısına geçip siyah tayt ve gri salaş ince bi kazak alıp üstüme geçirdim. Malum havalar sıcak haziran ayının sonlarındayız ki İstanbul daha bi sıcak. Makyaj aynamın önüme gelip kahverengi güneşte rengi açılan dalgalı saçlarımı tepeden dağınık bir topuz yaptım. Gözlerime siyah eyliner ve rümel sürüp maviliğini gözler önüne serdim. Hafif dolgun olan dudaklarımada şeftalili nemlendiriciden de sürdüğümde de işlem tamamdır. Çok makyaj yapmayı sevmem. Doğallık en güzeli. Çantama telefonumu ve bi kaç ıvır zıvırıda koyup koluma taktım. Aşağı inmek için hazırlanırken kapım açıldı.
Asiye teyze 'hazırsan kahvaltıya gel çikolatam ' deyip beni başta aşağı süzdü. ' kız ne kadar güzel olmuşsun sen maşallah maşallah ' diyerek odadan çıktı. Bana çikolatam der kan kanserinden ölen 9 yaşındaki kızı çikolatayı çok severmiş hem de baya bi ona da çikolatam dermiş beni de ona benzettiği için öyle der. Asiye teyze ben kendimi bildim bileli yanımızda çalışır. Babam kızının tedavisi için çok uğraşmış ama kızın durumu gittikçe kötüleşmiş ve ölmüş. Asiye teyze üç dört ay aramızda olamadı geldiğinde ben 9 yaşlarındaydım kızının öldüğü yaşta. - şu anda 19 - o buna gelip bana Sidara çok benziyosun - ki sodarla alakamız yok o sarışın - deyip çikolatam deyip sarıldı bana . Sidarla aramızda bi yaş vardı. Ben o ara Asiye teyze ve onu kıskanırdım çünkü Sidar hiç hasta gibi değildi ve annesiyle sürekli oyun oynar ilgi görürdü. Babamla da öyle bana göstermediği ilgiyi sevgiyi ona gösterirdi. Çocuk aklımla bende kanser olsam benide sever mi diye düşünmüştüm. Bir gün ona da sordum ' kanser olsam beni de sever misin ' diye sordum. Bana kızgın bakışlar atıp gitti. Neden öyle baktığını anlamamıştım. Sanırım odadan çıkmama kızdı. Ben Sidardan çok anneme benzetim. Bu yüzden babam beni görmeye tahammül edemez.
Yavaş yavaş merdivenlerden inip kahvaltı masasına oturdum. Asiye teyze tabağımı hazırlarken usulca kafamı kaldırıp babama baktım. Göz göze geldiğimizde ' kafeye mi' diye sordu başımı salladım. Önüne dönüp kahvaltısına devam etti. 19 yıldır böyle bu. Sevgisiz ilgisiz büyüdüm ben. Muhtaçtım bunlara.
Bende kahvaltıma dönüp atıştırdım biraz ayağı kalkıp ' ben çıkıyorum ' deyip kapıya doğru adımladım . Asiye teyzenin görüşürüz kızım demesini duyup arkamı dönüp ona gülümsedim. Gri sporlarımı ayağıma geçirip kapıyı açacakken babam ' paran varmı ' diye sordu . ona dönüp ' biraz var ama idare ederim . ' dedim oda ' peki öyleyse ' dedi kafamı sallayıp güldüm ona gülmeyi seviyorum. Kaşlarını çatıp gülmesini seviyorum. Gülmemi dedim ben gözlerimi kocaman açıp ona baktım benim halimi görünce gülüşü büyüdü. Bende büyüttüm gülüşümü. ' Annene benziyosun. Ve bu benim sinirlerimi bozuyor . git ' dediğinde gülüşüm soldu kayboldu. ' Bunu biliyorum her defasında hatırlatmana gerek yok .' deyip evden çıktım. Sırf anneme benziyorum diye bende nefret etmesi sevmemesi saçma . ' annenin katili olduğun için böyle ' diyen iç sesime hak verdim. Ağlamamak için direnip gelen ilk taksiye bindim. Dolu olduğunu bindikten sonra anladım. Kafamı sola çevirdiğimde bana bakan kaşları çatık yeşil gözlerle karşılaştım. Ona ' sana da bana da yeter ya ' deyip güldüm. Hiç istifini bozmadan bakmaya devam etti. Bende önüme döndüm. Bozuldum mu fazlasıyla. Tamam sustum. O sırada taksicinin ' tamam sorun yok ilk abimi bırakır sonrada ablayı bırakırız sorun etmeyin ' ben başımı sallarken o kafasını benden çevirmiş karşıya bakmaya devam etti. Sert bakışlarla. Karşısında kim varsa öldürmeye meyilli sanırım. Kafasını bana çevirdiğinde karşısında ben vardım. Yutkunup önüme döndüm. Düşüncelerime mi yoksa onun yakışıklılığına yutkundum bilemedim. Şöyle bi bakınca baya yakışıklı ha. Dağınık siyah saçları esmer tenine yakışan yeşilin garip bi tonu olan gözleri kimi erkeğe göre dolgun olan dudakları gerçekten nefes kesici. Araba durduğunda boynumda hissettiğim nefes ve onun erkeksi parfümmü kendi kokusu mu çıkartamadığım kokusu ciğerlerime firar etti. Sanki ölü olan ciğerlerim canlanmış gibiydi.Taksiciye uzanıp parayı verdiğinde -baya yüklü bi miktar - Kulağıma fısıldadığı sözcüklerle taksicide - o paraya - bende donduk kaldık . ' seni bilmem ama ufaklık sen bana yetmessin ' deyip arabadan indi kapıyı kapatmadan göz kırpıp kapıyı fazla güç gösterisi yaparak kapattı buda irkilip kendime gelmemi sağladı . taksicininde kendine gelip ' yavaş be abi zenginsin anladıkda ne bu hava . ama baya havalıydı ha . ' dediğini duyar gibi oldum .
Ne dedi o sen bana yetmessin mi ? Ukala ego yığını pislik herif . çok meraklıydım ben sanki sana. ' kokusuda güzeldi ha. Ciğerlerin bayram etti ' diyen iç sesimi susturup taksiciye ' Mavi kafe abi ' dedim yol boyunca iç sesim bana onun dediklerini değilde kokusunu güzelliğini hatırlatıp durdu. Sanırım sürtük bi iç sesim var. Araba durduğunda parayı uzatıp arabadan inip kafeye yol aldım. Kafeye girip Ali abiye selam verip önlüğü belime bağlayıp siparişleri almaya gittim . Hafta sonu olduğu için baya kalabalık. Yaz tatillerinde burada çalışıp burdan aldığım parayla annemin açtığı kimsesizler derneğine yardım da bulunuyorum. Yoksa paraya ihtiyacım olduğu için değil. Annemin elinin değdiği yere katkım olsun. Babamın parasıyla değilde kendi paramla oda yardım ediyor. zaten derneği annem öldükten sonra o üstlenmiş.
Çalışma saatimin bitmesine az bi süre kala müşterilerde bitti sayılır. Bende bittim ama. Kafe zaten hep yoğun olur. Ama hafta sonları ayrı bi yoğun. Geceleri bar bölümü açık olur sabah kafe. Kafe bölümü mavi ve beyaz masalar la ki duvarlarda mavi ve beyaz buda ferah bir ortam . Bar bölümü ise mavi ve siyah . kafe bölümüyle aynı düzende ama renk farkı var . burasıda siyah hakim olsa da burasıda ferah bir ortam. Ali abi bar bölümüne istediğim zaman gelebileceğimi söyledi. Bende bi kaç kez geldim . yiyişen çiftler görmek ferah ortamı bozuyor .
Bir grup gelip boş masalardan birine oturduğunda ali abi başıyla masayı gösterdi . biraz bekledikten sonra masalarına doğru gittim . masanın önünde durup . konuşmalarının bitmesini bekledim. Ali abinin kurallarından biridir konuşmayı bölmemek. Esmer siyah saçları olan ve baya güzel olan kız telefonuyla ilgilenen bana tanıdık gelen simaya itafen ' Ateş bence artık buraya gelelim hem bar bölümüde varmış bizim mekan kapancakmış . ' dedi. Sonra bana bakıp gülümseyip bir dakika anlamında elini kaldırdı. Diğer taraftaki sarışın mavi gözlü olan ki saçları boya olduğu bizzat ortada Ateş denen - siması tanıdık olana- beklentiyle ve istekle bakmaya başladı. Ateşin yanında oturan kumral kahverengi saçları kaslı olduğu belli olan çocukta ' mina haklı abi mekanı kapatcaklarmış mekan benimde hoşuma gitti hem ' deyip bana bakıp göz kırptı . adı mina olan kız çocuğa ölümcül bakışlar atıp ' Sarp senin o gözlerini oyarım biliyosun demi canımm ' deyip bakışlarına devam etti. Sarp ellerini kaldırıp ben suçsuzum der gibi ' tamam hatun bakma öyle hem benim gözüme bişiy kaçmışta ondan şey ettim ben ' deyip gülümsemeye başladı mina da ' tamam kes tamam şebek. ' deyip güldü . mina bana bakıp gülümseyip ' kusurana bakma sen bunu terbiye etcem ben onu ' dedi bende gülümseyip kafamı salladım.iyi kıza benziyodu mina bi an keşke arkadaş olsak diye düşünmedim değil. Arkadaş çevrem öyle geniş falan değil. Bi liseden arkadaşım Nil var oda Ankarada üniversite için gitti. Bugün kafeye gelmeyen aramayı unuttuğum Zilan var birde . ki yakın arkadaşmıyız orası meçhul.
Mina bakışlarını bende çekip Ateşe yönlendirdi ' hadi ama Ateş senden gelen cevabı bekliyoruz ' dedi sarpta ateşin omzuna vurup ' Hadi be koca adam bırak telefonunu da iki dakika bizle ilgilen telefonkolik oldu.. Tamam tamam abi bakma öyle ' Ateş kafasını çevirip sarpa sert sert baktı . Bana tanıdık gelen simayı görmemle dondum kaldım. Kafasını çevirip beni baştan aşağı süzüp dudağı yukarı doğru kıvrıldı . Bu taksideki beni kokusu altına alıp bana yetmessin diyen ukala. He ufaklığıda unutmamak lazim . demek ad8 Ateş miş . Adının tam tersi çok soğuk ama gittiği her yeri yakıp kül edecek gibi duruyor.
Ateş Minaya bakıp ' Olur ' deyip bana baktı kalbimin ritmi değişti hızlandı ciğerlerim gibi oda canlandı sanki.
Ateş yeşil tonunu çözemediğim gözlerini mavi gözlerimle buluşturup ' Ufaklık bizimle ilgilenirse neden olmasın ' deyip güldü. Kısılan gözleri ve yanaklarında oluşan uzun çizgi gibi çukurlar nefes kesen bi manzaraydı. Bir insan evladı böyle gülmemeli. Bana hissetmediğim bilmediğim şeyleri tattırmamalı.Mina bana ve Ateş 'e bakıp. Sonra tekrar bana bakıp ' şey ben bu mekanı çok sevdim ki Ateşi de duydun bizimle geldiğimizde sen ilgilenir misin ? ' diye bana tatlı tatlı bakıp gülümsedi. Ona gülümseyip kafamı sallayıp Ateş' e bakıp ' tabiki de ' dedim hafif gülümseyerek . Ateş kafasını çevirip ifadesiz şekline geri dönüş yaptı. ' e o zaman ben siparişleri alıyım ' sarışın kız ' aklına yeni mi geldi ' dedi gıcık gıcık gülerek . bu kızı geldiğinde de gözüm tutmamıştı zaten. Ateş bana bakarken ölümcül bakışlar atıyodu bana . Mina 'Esiin' diyerek uyardı. Esin istigini bozmadan bana gıcık gıcık gülmeye başladı. ' Kafemizin kuralıdır konuşmaları bittikten sonra sipariş alınır. Etrafa ben mükemmelim bakışları atmak yerine menüye baksaydınız ilk sayfadaki kuralları görürdünüz ' Son cümlemi iğneleyerek söylemiş gözlerimi kısarak güldüm. Menüye bakıp ' Bana çikolatalı kurabiye ve sütlü kahve ' dedi . midesiz kurabiyeyle kahve içiyor sütle iyi gider be o .Sarp ' bende kurabiye ve mmm klasik olsun meyve suyu ' ona gülümseyip not aldım . Ateş kafasını kaldırmadan ' kahve sade olsun ' dedi görmese de kafamı sallayıp not aldım Mina bana bakıp gülümseyip ' bana da sütlü kahve ' dedi sonra sanki birşey unutmuş gibi yüz ifadesi takınarak ' ve unutmadan adın ne canım ' ona gülümseyip ' Eflal ' dedim herkes şaşkınlık ve kitlenmiş bi şekilde bi bana bi Ateşe bakmaya başladılar. Ateş kafasını kaldırıp gözlerime baktı yeşil gözleri ifadesiz değildi bir çok duygu vardı en çokta nefret. Kafasını çevirdi tekrardan önüne Minaya bakıp ' Sorun ne ' dedim en çok o şaşırmışa benziyordu. Bi bana bi Ateşe bakıp ' Ateş'in ...-' Ateş bi anda ' Kes sesini diyerek gürledi Mina ' ya sonra bana bakarak ' sanane lan sen işine baksana siktiğimin kuralını başka zaman uygula . ' deyip gözlerimin içine bakarak ' defol git siparişleri getir şimdi ' dedi. Ben şaşkın şaşkın ona bakıp kalbimden gelen acının dinmesini beklerken Esin ' Ateşi duydum canım hadi sen bi defol ' deyip elini aşağı yukarı salladı . Mina bana çaresizce bakarken ne dediğimin farkında değildim ' peki ' dedim bana bile fısıltı gibi gelen sesimle. Geri geri giderken son kez Ateş e baktım onun da bana baktığını farkedince arkamı dönüp hızlı adımlarla not defterini Arkan ' a verip başımla şu masanın deyip çantamı da alıp kafeden dışarı attım kendimi . Sırtımdaki delici bakışları umursamadan şans eseri önümde duran taksiye binip her zaman gittiğim yeri söyledim .
********
Meraba millet Karanlığın ışığı ilk bölümü ile sizlerle . benim içime sinen bi bölüm oldu.
Ve benim kafamda bi kurgu yok kendiliğinden oluştu. Mesela ben Ateş ve Eflali okulda tanıştırarak kurgulamıştım taksi bi anda ortaya çıktı. Garip biri olduğumu biliyorum . Herneyse sizden ricam kitabı bırakmadan hatalarım olursa acemiliğime verip okumanız . Okuyup beğenirseniz arkadaşlarınıza çevrenize duyurursanız ben dufyduckı sevindirirsiniz . vote ve yorumda önemli tabi . hadi bakalım random severler kendinize iyi bakın öpüldünüz bayanlar 😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN IŞIĞI
Teen FictionÇocukluğumun katili de annemin katilide bendim . Kokusunu bilmediğim bir meleğe hasretim ben. Baba sevgisi görmeyen ama görüyomuş gibi gözüken bi kızım ben . Ruhum yaralı benim . Bedenim sevgiye , anne sevgisine hasret ... Ben Eflal Korkmaz sevgi...