Yine alarm. Arianna Grade'in şarkısı. Alarmlardan nefret ederim. Ama Arianna Grade'in şarkısı olunca işler değişiyor. Evet ben onun bir hayranıyım. 'Focus' şarkısı ısrarla çalmaya devam etti. Alarmı kapatıp yataktan doğruldum. Ellerimi yumruk yapıp esneyerek gerneştim. Banyoya girip bir duş aldım. Sıradan işlerimi yapıp banyodan çıktım. Kan kırmızısı rujumu sürüp eyeliner çektim. kirpiklerim uzun olduğu için rimele ihtiyaç duymadım. Siyah saatimi takıp bilekliklerimi bileğime geçirdim. Gardırobun önüne geldim. Siyah kısa şortumu ve salaş siyah t-shırtımı dolaptan çıkardım. Üstümü değiştim ve ayakkabılarıma baktım. En sonunda zımbalı siyah apartman topuk ayakkabıya karar verdim. Onu da ayağıma geçirip çantama bir defter, bir kalem ve silgi attım. Çakımı ve tabancamı da atınca tam oldu ve birkaç sayfa A4 kağıdı. Çantayı koluma takıp Mercedes spor arabamın anahtarını aldım. Arabanın kilidini açtım. Arabaya bindim. Okula drift atarak girdim. Arabayı park edip çantamı aldım ve indim. Yolda taktığım güneş gözlüğünü cool bir şekilde çıkardım. Herkes merakla bana bakıyordu. Geçen sene öbür okulumdan birini dövdüğüm için atılmıştım. Çetem o an yanımda olmadığı için onlar atılmamışlardı. Buranın disiplini yok gibiydi. Hafiften gülümsedim. Ama gülümsemeyi hemen soldurdum. Her yerde kullandığım sert imajım burası için de geçerliydi ki imajım zaten yoktu zaten sadisttim. Müdürün odasını bulup direk kapıyı çalmadan girdim. Müdür 28 yaşlarında görünüyordu.
"Ben yeni öğrenci. Almina Anka Tankaya. Sınıfım?"
"11/E" başımla onaylayıp sınıfı aradım. Bulduğumda ders zili çalmıştı. Kapıyı çalma gereği duymadan içeri girdim. Hoca kaşlarını kaldırıp bana baktı. Omuz silkeledim. En arkadaki boş sıraya ilerledim.
"Kendini tanıtmak ister misin?"
"Hayır."
"O zaman bize kendini tanıt." hafiften tebessüm eder gibi oldum. Ama vazgeçtim.
"Almina Anka Tankaya. Okuldan atıldım. En iyi bu okulun olduğunu düşündüğüm için bu okula geldim."
"Neden okuldan atıldın?" omuz silktim. Hoca cevap vermeyeceğimi anlayınca derse devam etti. Ben de kendime dövme yaptırmak için model düşünmeye başladım. En sonunda karar verip onu çizdim. Çizim bittiğinde de kağıdı dosyama koydum. Çakımı kimseye göstermeden çıkartıp şortumun arka cebine koydum. Saatime baktım. Tam o sırada zil çaldı. Kantine indim. Bir çubuk kraker alıp sınıfa döndüm. O.o.o. Hangi cesaret benim yerime geçer. Herkes o çocuğa korkarak bana acıyarak bakıyorlardı. Sırıttım. Sıraya varıp masaya oturdum. Evet masaya.
"Tek otururum." dedim. Gözlerini bana çevirdi. Ooo... Fazla soğuk bakıyor.
"Asıl ben tek otururum!" gözlerimi devirdim.
"Sabaha kadar bekleyemem. İstersen kalk ha? İlk günden kavga etmek istemiyorum. Anladık sınıfın öküzüsün de hani öküzlük de biyere kadar." histerik bir kahkaha attı. Sonra saçıma yapıştı.
"Kızım derdin ne senin. Gebermek mi?"deyip saçımdan ayağa kalktı. Ben de gelen acıdan gelen zevkle inledim. Şaşırdı ben de sırıttım. İşaret parmağımla gel diye işaret ettim yaklaştı. Ağzımı kulağına yaklaştırdım.
"Mazoşist birisine ne yaparsan yap canı acımaz tatlım. Amaaa eğer bir de sadistse işte o zaman sıçtın." diye fısıldadım. Konuşurken dudaklarım kulağına değmişti. Ve bir anda saçımdaki elini saçımdan çıkartıp kolunu döndürüp sırtına kenetledim. Öbür kolunu da alıp öbür kolunun yanında kenetledim. Kolunu çekmek yerine arkadan tekme atmaya kalkıştı. Ayağını tutup yere yüz üstü kapaklanmasını sağladım. Kolunu tutarak sırtına oturdum. Kulağına yaklaştım.
"Sen sadist değilsin. Çakma sadistsin. Satanistlik de yapıyorsun sadistlik de İyilik de. Hangisisin Uzay? Hangisi? Yoksa çift kişilikli misin? Hayır sen sağlıklısın. Çakmalıktan vazgeç Uzay. Ortaokulda eziktin. Ezikliğini unutturmak için yapıyorsun bunu değil mi? Seni hatırlıyorum Uzay. O zamanlar iyi kalpliydin. Beni seviyordun. Aslında ben de seni seviyordum. Ama sadece bir hoşlantıydı Eren. Sen hep farklıydın doğuştan farklıydın. Ben doğuştan sadisttim. Ben doğuştan mazoşisttim. Elbet benim de acılarım vardı. Hatırlıyor musun ben 7. sınıfta kendimi öldürmenin eşiğindeyken sen kurtarmıştın. Sen yardımseversin. Sen, ondan şundan farklısın. Kendine gel Eren. Sen yalan söylemezsin. Benim için bu hale gelme ben seni öyle seviyordum. Hala ilk öpücüğüm bende kimseye vermedim." üstünden kalktım. Donmuştu kıpırdamıyordu. Küçük çaplı bir şok geçiriyordu galiba. Söylediklerimin doğru olduğundan tamamen emin olmuştum.Gülümsedim, hemde o kadar sıcaktı ki. Sınıftakiler şaşırmıştı. E tabi çocuk bir şaşkınlıktan donmuştu. Gülümsememmi soldurup yerime oturdum.
"Eee Uzay yerimden çekiliyor musun?" hemen ayağa kalktı. Kulağına tekrar yaklaştım." Merak etme küçük sırrın bende güvende. Sen söyleyene kadar çıtım çıkmaz." deyip yerime geri oturdum. gölerine bakıp göz kırptım. Gülümsedi. Hem de öyle sıcaktı ki. O gülümseyince bende gülümsedim.
"Şimdilik yanına otursam? Biraz konuşsak olur mu?"
"Tamam." sınıfa döndüm. Kaşlarımı kaldırıp bakmaya devam etti. Sınıf mesajı almış olacak ki herkes önüne döndü. Derste onunla sohbet ettik. Çıkış zili çalınca Uzay'la dışarı çıktık. Arabama binmeden önce yanağına bir öpücük kondurdum. Yanağında ruj izi kalmıştı sildim. Oda güldü.
"Hoşçakal yakışıklı." deyip ona göz kırptım. Arabaya bindim. Uzay'a el sallayıp arabayı çalıştırdım. Arabayı eve sürdüm. Eve gidince üstümüdeğişip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ KIRMIZI YILAN (Askıda)
Teen FictionBir kız... Başından beri kötü ama tabii ki yaşadığı şeylerden sonra böyle olmak istedi. Aslında mafyalık doğduğundan beri onunlaydı. Acı eksik olmadı. Sevince alay karıştı. dostları vardı her daim. Dost olunca hakiki dost, düşman olunca hakiki düşma...