Bir kız...
Başından beri kötü ama tabii ki yaşadığı şeylerden sonra böyle olmak istedi. Aslında mafyalık doğduğundan beri onunlaydı. Acı eksik olmadı. Sevince alay karıştı. dostları vardı her daim. Dost olunca hakiki dost, düşman olunca hakiki düşma...
Uyandığımda bir sandalyeye bağlıydım. Etrafa göz attım. Başımda dikilen 13 koruma vardı. Tırnaklarımı kesmişler mi diye yokladım. Evet kesmişlerdi. Üstümde kesici alet var mı diye üzerime baktım. Hayır almışlardı. Ayaklarım ,ellerim ve belimden sandalyeye bağlıydım. Yalnız iple bağlamışlardı. Ama sıkıydı. İyi çalışma. Ancak ben her türlü ipi çözerdim. Ellerimi çözdüm. Zaten köşede olduğum için kimse fark etmedi. Ayaklarımı bağlayan ipi ayaklarımla çözdüm. Belimi de çözdükten sonra etrafa tekrar bakındım. Uyandığımı fark eden de yoktu.
"Hey sen! Uyandım! Sahibini çağır!" diye kapının yanındaki adama bağırdım. Gitti sonra bugün okulda yerimden ittirdiğim çocuk geldi.
"Derdini çabuk anlat." diye söylendim.
"İlk neyle başlayayım kezzap veya herhangi bir asit?" alayla sırıttım.
"Sence sorman bir işe yarayacak mı?"
"Doğru yaramayacak. Sen hiç içten gülmez misin?"
"Hayır, en azından sana değil. Düşmanlarıma gülmem. Sadece kardeşim gibi gördüğüm insanlara içten gülümsemem."
"Aynı kafadanız. Bekle geliyorum."
Dışarı çıktı. Ben de o sırada kardeşim dediğim insanları düşündüm. Onlar kim mi? Onlar benim çetem. Onlar;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Can
ATLAS'TAN
Yarın yeni bir okula gideceğim için bardan erken çıktım. Eve gelip direk yattım.
§ § §
Sabah beşte alarmım çalmaya başladı. Alarmı alıp yandaki duvara fırlattım. Alarm parçalara ayrıldı. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Kısa bir duş alıp kıyafet odama geçtim. Siyah salaş bir t-shırt alıp üstüme geçirdim. Siyah dar jean pantolonumu giydim. Ayağıma converselerimi geçirdim. Çantaya ihtiyaç duymadım. Audi R8'in anahtarını aldım. Dışarı çıkıp arabaya bindim. Hemen okula girdim. Okulda daha derse girmemişlerdi. Müdürü bulup sınıfımı sordum.
"11/F"sınıfımı öğrendiğim gibi jet hızıyla sınıfa girdim. Çantamı en arka sıraya koyup oraya oturdum. Kısa süre sonra bir kız geldi.
"Bu yıl üçüncü kişisin. Sıramdan kalkar mısın. Tek oturuyorum."
"Hayır." kız güzeldi ama bir o kadar da soğuktu.
"Bu okulun mafyası benim canım kalkmanı umuyorum. Geldiğimde seni sıramda görmeyeyim."
dedi ve sınıftan çıktı. Geldiğinde bana sinirli bir bakış atıp
"Şimdi dağıttım seni oğlum!" diye bana bağırdı. Elindekini birine verip bana doğru hızla geldi. Bir şey yapmama kalmadan yakamdan tutup beni yere fırlattı. Ani çıkışı karşısında afallamıştım. Yanıma gelip karnıma tekme attı ,büküldüm. Sonra karnıma oturdu. Yüzüme birkaç yumruk attım. Birden onu altıma aldım, o da afalladı. Ellerini başının üstünde birleştirdim. Sırıttı. Yüzünü incelemek için eğildiğimde bacak arama dizini geçirdi. Kendimi sırt üstü yere attım. Karnıma oturup birkaç yumruk daha attı. Hemen altından çıktım. Onu kucağıma aldım. Arkama kafa üstü kendini kaydırdı ve havada döndü. Ayakları yere bastığı anda bir yumruk daha attı ve yere düştüm. Karnıma oturdu. Çakısını çıkarıp koluma çizik attı. Kızlar çığlık attı. Sırıtıp kulağıma eğildi.
"Bir daha benim yerime oturacak mısın?" bilerek konuşurken dudaklarını kulağına değdirmişti ve fısıldamıştı.
"Oturacağım" Yüzüme bir çizik attı.
"Yanlış cevap." deyip üstümden kalktı. Ben de yerden kalktım. İşaret parmağımı ona salladım ve başka yere oturdum. Biraz sonra baktığımda uyumuştu. Son ders zili çalınca kalktım. Çantamı alıp okuldan çıktım. Arabama binip bara gittim. Barda Ceza-Suspus çalıyordu. Kendimi bir koltuğa bıraktım. Garsondan Jack Daniels istedim. Jack Daniels'ımı getirip geri döndü. Ben de etrafı süzdüm ve inanamıyorum o kız burada.
Hemen Emir'i aradım.
"Efendim abi?"
"Hemen birkaç adam gönder. Sana birinin fotoğrafını atacağım. Onu kaçıracaksınız. 5-E'ye götürün."
"Tamam abi."
Yarım saat sonra ayağa kalktı. İçtiği viskinin parasını ödeyip çıktı.
& & &
"Hey sen! Uyandım! Sahibini çağır!" diye bağırdım. Sırıttım. Emir geldi.
"Abi kız seni istiyor." dedi. Sinirlenmişti. "Sahibimmiş." diye söylendi.Güldüm. Emir bana kötü kötü baktı. Başımı salladım. İçeri girdim. Sanki ben olduğuna hiç şaşırmamış gibiydi.
"Derdini çabuk anlat." diye söylendi.
"İlk neyle başlayayım kezzap veya herhangi bir asit?" alayla sırıttı.
"Sence sorman bir işe yarayacak mı?" dedi.
"Doğru yaramayacak. Sen hiç içten gülmez misin?"
"Hayır, en azından sana değil. Düşmanlarıma gülmem. Sadece kardeşim gibi gördüğüm insanlara içten gülümsemem."
"Aynı kafadanız. Bekle geliyorum."
Dışarı çıktım. Keski, tokmak ve kezzap alıp içeri geri döndüm. Düşünceli gözüküyordu. Cebimdeki çakıyı açıp ona fırlattım. Anında kalktı ve çakıyı kaptı. Bana fırlattı. Afallasam bile hemen yana kaydım. Çakı duvara çarpıp düştü. Kendime geldiğimde bütün adamlarım bayılmıştı. Emir bile. Şu ana kadar Emir'i hiçbir kız dövememişti. Koşarak geldi ve kafama bir tekme savurdu. O tekvando hareketini kullanmıştı. Kafamı acıyla tuttum. Acaba harakiri yapabiliyor muydu? Ayağıma arkadan çelme taktı ve beni geri ittirdi. Sırt üstü yere düştüm. Yüzümü buruşturdum.Beni iyice dövdü. En son hatırladığım ise Emir'in uyandığı bana doğru gelirken bir yumruk yediği ve kızın nabzıma baktığıydı.
