0.3

23 2 1
                                    

Anka'nun Partide Giydiği Elbise

Kafes dövüşünden tam iki hafta geçmişti. Okulda iki çocuğu daha dövdüm. O da sinir krizi geçirdiğim içindi. Onun dışında hiç sinir krizi geçirmemiştim. Bir kot şort ve siyah salaş bir t-shırt giydim, siyah ruj ve siyah eyeliner sürdüm ve çantamı aldım. Zaten hiç hazırlamaya ihtiyaç duymuyorum. Günlerdir hazırlamıyorum. İçindeki eşyalarımı hiç çıkarmadığım için sıkıntı olmuyor. Başıma capimi taktım. Siyah apartman topuk zımbalı ayakkabımı giydim. Bugün motorla gidesim vardı. En sevdiğim ikinci motoruma bindim. Okula vardığımda her zamanki gibi drift yaparak girdim. Her zaman koyduğum yere biri koymuştu. Etrafa bakındım.

"Bu araba kiminse yerimden çekilsin!" diye okulun bahçesine bağırdım. Bir sürtük yanıma doğru adımlamaya başladı.

"Çekmiyorum! Tapulu malın mı?" dedi.

"Kaşınma istersen ha canım."

"Böyle siyah giyerek erkeklerin dikkatini çekmeye çalışıyorsan başaramıyorsun."

"Senin amacın erkeklerin dikkatini çekmekse bilemiyorum. Ama benim amacım o değil. Sen kısa giyerek çekmeye çalışıyorsun herhalde?"

"Seninle uğraşamam." dedi ve arkasını döndü.

"Araban canım araban."

"Almayacağım."

Çakımı gösterdim, direk arabayı çekti. Ben de yerime koydum. Sınıfa geçtim. Hey! Yeter ama ya! Yine sıramda birisi. Çantayı sıraya koydum ve masaya oturdum.

"Bu yıl üçüncü kişisin. Sıramdan kalkar mısın. Tek oturuyorum."

"Hayır." yakışıklıydı ama bir o kadar da soğuk. Hey! Bu okula iki mafya fazla

"Bu okulun mafyası benim canım kalkmanı umuyorum. Geldiğimde seni sıramda görmeyeyim."

dedim ve kantine indim. Bir kutu Cola alıp sınıfa çıktım. Ya bu hala gitmemiş.

"Şimdi dağıttım seni oğlum!" diye sınıfa kükredim. Cola'yı birine verip ona doğru ilerledim. Yakasından tutup birkaç sıra öne fırlattım. Ani çıkışım karşısında afallamıştı. Yanına ilerleyip karnına tekme attım Ve iki büklüm oluşunu izledim. Sonra karnına oturdum. Yüzüne birkaç yumruk attım. Ama bir bakmışım ki...Hiii! Onun altındayım. Ellerimi başımın üstünde birleştirdi. Sırıttım. Yüzüme eğilirken bacak arasına dizimi geçirdim. Kendini sırt üstü yere attı. Karnına oturup birkaç yumruk daha ve altımdan çıkmayı başardı. Beni kucağına aldı ve şu an kalçasıyla bakışıyorum. Arkasına yani kafa üstü kendimi kaydırdım ve havada döndüm. Ayaklarım yere bastığı anda bir yumruk daha attım ve yere düştü. Karnına oturdum. Çakımı çıkarıp koluna çizik attım. Kızlar çığlık attı. Sırıtıp kulağına eğildim.

"Bir daha benim yerime oturacak mısın?" bilerek konuşurken dudaklarımı kulağına değdirmiştim ve fısıldamıştım.

"Oturacağım" Yüzüne bir çizik attım.

"Yanlış cevap." deyip üstünden kalktım. Çocuk da yerden kalktı. İşaret parmağını bana salladı ve başka yere oturdu. Cola'yı verdiğim çocuktan aldım. Bir yudum alıp yerime oturdum. Çocuk başka bir yere geçti. Ben de Cola'm bitince uyudum.  Son ders zili çalınca kalktım. Çantamı alıp okuldan çıktım. Arabama binip bara gittim. Barda adını bilmediğim bir şarkı çalıyordu. Kendimi bir koltuğa attım. Evet attım. Yanıma gelen garsondan bir viski istedim. Viskimi getirip geri döndü. Ben de yeni çalmaya başlayan Rihanna - Work şarkısın mırıldanmaya başladım.

"Work work work work work work..." devamını söyledikten sonra Drake'in söylediği bölümü yanıma gelen bir çocuk söyledi.

"Sesin güzelmiş." galiba söylerken mırıltının ötesine geçmişim. Çocuğa döndüm.

"Teşekkürler." dedim buz gibi bir sesle. Aslında şöyle bakınca çok tatlı görünüyordu. Anlayışla başını sallayıp uzaklaştı. Ben de viskinin parasını ödeyip bardan çıktım. Çıkmaz olaydım burnuma bir bez kapatıldı ve ben hazırlıksız olduğum için kokuyu içime çekmiştim. 2 saniye sonra gözlerim karardı ve gerisi karanlık...

                                                        §                         §                          §

Bölümü umarım beğenirsiniz ☻ ☺ ♥

KARANLIKTAKİ KIRMIZI YILAN (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin