Anka'dan
Çocuğu iyice dövdükten sonra bilincini kaybetmek üzere olduğunu görüp hemen dışarı çıktım. Pansuman için ne gerekiyorsa toplayıp dışarıdaki masaya koydum. Sonra tekrar içeri girip bayılmak üzere olan çocuğu alıp dışarıdaki koltuğa yatırdım. Pansuman yaptım. İyi olduğundan emin olduğumda kendi eşyalarımı masadan topladım. Telefondan Can'ı aradım.
"Alo Anka iyi misin? Seni kaç defa aradım haberin var mı?"
"Can sakin ol. Kaçırılmıştım ama adamın icabına baktım. Sanan konum atacağım oraya gel."
"Tamam." dedi ve çabucak kapattı. Ben ona konum attım. Çocuğun telefonunu elime aldım. Kilit koymamış. Face'si var mı diye baktım. Vardı ,hemen Face'sine girdim. Direk ismine baktım. Atlas Beyboz. Face'sinden arkadaşlara baktım. Devrim Sonsöz, Mark Separate, Sue Separate, Elçin Petek, Beren Kuzu... Bayağı arkadaşı varmış. Birden gözüm kamaştı. Önüme baktığımda Can'ın arabasını gördüm. Telefonunu masaya bırakıp arabaya bindim. Eve geldiğimde arabanın kapısını açtım. Sonra dönüm Can'a pis pis sırıttım. Kaşlarını kaldırdı.
" Bir şey değil."
"Teşekkür etmeyeceğimi biliyorsun."
"Biliyorum." arabadan indim. Can'a el sallayıp kapıyı kapattım. Araba gitti, ben de eve girdim. Odama çıkıp üstümdekilerden kurtuldum ve mini siyah şortumu ve sporcu atletimi giydim. Aşağı inip kendime kahve yaptım. Salona geçip koltuğa oturdum. İnternet'ten okullara bakmaya başladım. Serbest bir lise bulduğumda sevinçle nerede olduğuna baktım. Oh bu civarlardaymış. Okulumun müdürünü aradım.
"Efendim Almina hanım."
"Kaydımı sil. Okuldan ayrılıyorum."
"Tamam Almina hanım." telefonu kapattım. Bulduğum okulun müdürünün telefon numarasını yazıp aradım.
"Alo. Buyrun."
"Ben okula kayıt olmak istiyorum."
"Adınız neydi?"
"Almina Anka Tankaya." derin bir nefes aldığını hissettim.
"Tamam kaydınızı yapıyorum. Yarın ilk benim yanıma uğrayın. Bu arada ben Azim."
"Tamam Azim Bey. Geldiğimde uğrarım." deyip telefonu kapattım. Yeni okul ha. Çok komik.
...♫♫♫...
Alarmın sesiyle yüzümü buruşturdum. Yavaşça ayağa kalktım. Banyoya girip rutin işlerimi hallettim. Giyinme odama geçtim. Siyah dar paçamı altıma geçirdim. Gri yarım t-shirt'imi de üstüme geçirdim. Odadan çıkıp mutfağa indim. Kendime kahve yapıp salona geçtim. Koltuğa oturup telefondan okulun fotoğraflarına baktım. Oha kaykay sahası var. Kahvemden yudumladım. Atıcılık, dövüş, bale veya herhangi bir dans, resim, dans gibi bir sürü dersleri var. Ama okul normal okul gibi işliyor. Her neyse. Saatin yaklaştığını görünce yakın ama bir o kadar uzak okuluma gitmek için kahvemi bitirip ayaklandım. Motorumun anahtarını vestiyerden aldım. Akşam hazırladığım çantayı koluma taktım. Çakımı arka cebime yerleştirdim. Biraz da para tıkıştırdım. Sonuçta yemek yememiştim. Acıkırdım. Garajdan motoru çıkardım. Okula sürdüm. Yarım saat sonunda okuldaydım. Motorun tekerleklerini kaydırarak okula giriş yaptım. Motoru tek hamlede park edip motordan indim. Şaşkın bakışlar arasında okula girdim. Geçen ilk çocuğu durdurdum.
"Müdürün odası nerede?"
"Bu okula mı kaydolacaksın." dedi sırıtarak.
"Yok çocuğumu kaydedecektim." dedim alayla. Homurdandı. Merdivenlere yöneldi. 4. kata geldiğimizde homurdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ KIRMIZI YILAN (Askıda)
Teen FictionBir kız... Başından beri kötü ama tabii ki yaşadığı şeylerden sonra böyle olmak istedi. Aslında mafyalık doğduğundan beri onunlaydı. Acı eksik olmadı. Sevince alay karıştı. dostları vardı her daim. Dost olunca hakiki dost, düşman olunca hakiki düşma...