Kaç gündür burdaydık bilmiyorum bizi burda kurbanlık koyun niyetine tutuyorlardı, bir kaç doktor gunlerdir kanımızı alıp alıp gidiyordu.İçeri o meymenetsiz beyaz saçlı herif girdi ne gariptir hala ismini söylemedi normalde kaçıran insanlar yüzünü gösteriyorsa isminide söyler
-"Hey sen mavi gözlü çocuk" dedi.
Başımı o buna herife doğru çevirdim,
aklımda deli sorular acaba bana ne diyecekti.-"Sen bu kan teslerine göre benim en iyi kölem olacaksın."
"Neyden bahsediyorsun lan sen kaçık herif."
-"Yakın da ne olacağınızı anlayacaksınız hiç merak etme."
-"Sana meymenetsiz diyemi hitap edelim yoksa bir isim söyleyecekmisin?"
-"Bana Bay Dark demeniz yeterli."
-"Ne Dark ne ulan lisede kızın biri gay bi çocukla çıkmıştı o zaman bile daha az gülmüştüm bu isim ne lan" dedim. Aaronla birbirimize bakıp bakıp kahkahalar attık.
"Siz bay Sam sizin kan grubunuz bu işe hiç de uygun değil maalesef siz ölmek zorundasınız."Dedikten hemen sonra uzun namlulu bir silahla iki el ateş etti daha ne olduğunu anlamadan Sam yığılıp kaldı.
"Şerefsiz herif si... pi.." ağzına gelen her küfrü söyledi Jack,
bizsse baka kaldık kendimize gelmemiz dört beş saniye sürdü lanet herif sen ne yaptığını sanıyorsun dedi Aaron ben de iki üç küfür savurdum.
Meymenetsiz herif bana dönüp "ilk senden başlıyıcaz bay Oliver." dedi.
"Neye başlıyorsun lan sen biz burdan kurtulduğumuz da bak bakalım kim kime başlıy..."demeye kalmadan,"Tabii siz burdan kurtulursanız."dedi.
İki adam gelip ipimi çözdüler adamın biri iri yapılıydı sandalyeden çektiği gibi kaldırdı diğeri ondan daha az iri yapılıydı ama onların elinden kaçmam olağan değildi.
-"Bırakın lan Olıver'ı"dedi Aaron
bağırdı çağırdı ama bu heriflerin bağırış çağırıştan falan korkacakları yoktu.-"Siz bay Aaron" dedi Aarona dönüp "Oliver'dan sonra da en uygun sizin kanınız."Daha sonra ise sizin bay Jack" dedi Jack'e bakarken."Sizin kanınız da bay Jack'le aynı sayılır Marcus her şey sırasıyla."
Beni o lanet yerden çıkarttılar ve kapıyı kapattılar sanırım öğlendi,etrafa baktım bizim olduğumuz depo gibi yerlerden çok vardı burda yani bırak polisin bulmasını bu adam bile burada bazen bir şeyleri bulamıyordur.Etrafta hiç yeşillik yoktu sanki buraya yaklaşan ölür gibi bir mekan havası vardı ölü taraf gibi yerler dümdüz beton taş
ama şaşırdığını nokta gözümü bağlamamalarıydı neden bağlanmışlardı sanki bi sebepten dolayı kaçma ihtimalim sıfır gibiydi tamam bi sebepten değil sonuçta burası garip bir yerdi.İri yapılı adam ,"sallanma hızlı ol." dedi.
-"Günlerdir o sandalye de bağlı oturan sen değilsin bırak da biraz yavaş olıyım ne dersin" dedim sert bir bakışla.
Adam önüne dönüp hızlandı kolumu tuttuğu için doğal olarak ben de hızlandım.Biraz daha ilerledikten sonra yine garip depo gibi bir yere girdik burası sanki çakma frankenstein doğuş alanı gibiydi zincirler tasmalar ve şırıngalar vardı belki iyi bir benzetme olmadı ama buradan anladığım buydu büyük ve metal tarzı bir şeyle kaplı demir parmaklıklı bir oda bir kaç doktor ve bir sürü kimyasal vardı bunların kime uygulanacağı bes belliydi ama insan yine de belki başka birinedir diye düşünüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deep Force
Science-FictionMidem alt üst olmuş sanki herkes midemi yumrukluyormuş gibi bir his vardı karnımda,beynim zaten patlamaya yakın sanki evrim geçiriyormuşum gibi ama bu hiç de yeni bir şey değildi çünkü yaklaşık bir haftadır bu acıları çekiyordum kollarım yanıyor bac...