0.3

128 7 0
                                    


Aynadan trafik akışını kontrol ettikten sonra sinyal verip arabayı durdurdu.Ardından arkaya uzanıp  çantasını kaptıktan sonra kapısını açıp çıktı.Kapıya eğilerek bana baktı. 

''Hey Cassie,gelmeyecek misin?'

Sesiyle irkildim impalanın arka koltuğunda Dean'in dudaklarını dudaklarıma bastırdığı ve kasıklarıma baskı yaptığı güzel hayalden kafamı sallayıp kurtuldum.Sertçe yutkundum ve şaşkın gözlerde Dean'e baktım.Ne yani gelmiş miydik? 

''Huh?Geldik mi?''

''Biz geldikte sende geleceksin sanırım Cassie.''

Dedi şortumdan belli olan şişkinliği gözleriyle işaret edip.

Yanaklarım kızardı.Elimdeki çantayla kapatmaya çalıştım.Bu arada Dean'le göz göze gelmemeye çalışıyordum.

''Ahahaha bizim minik Cassie utandı.Hayalinde kimi beceriyordun Cass,bana söyleyebilirsin.''

Ardından tekrar kahkaha attı.Kafasını kaldırdı ve gökyüzüne baktı.Adem elması çıkmıştı.Yutkundum.Gülerken kırışan gözlerinde boğulacak gibi oldum.

''H-hiç kimseydi.''

''Ah pekala Castiel.Fakat okulun ponpon kızı Lucy Stevens olduğuna bahse girerim.''

''Haydi Cass şu lanet arabadan çık çocuklar  bekliyor.''

Ardından beni beklemeden gitti.Bir kaç metre uzakta duran çocuklara doğru yürüyüp sarıldı.


Y/N:Bu bölümü gece yarısı Ahmet Kaya dinleyerek yazdım... Ve ilk cümle için araba durdurma talimatlarına bakmış olabilirim.Ponpon kızımızın adı da kan günlükleri serisinin ilk kitabından bir ponpon kızın adı olabilir.Ama bunların ne önemi var! Sonuçta yeni bölüm! Keyifle okuyun,sizi seviyorum.


//basketball//destielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin