"Zorluk Çıkarma! " -11-

397K 10K 565
                                    

sevgili tatlı okuyucularım sizin için çok hasta olmama rağmen bir bölüm daha yazdım hikayenin gidişatı nasıl olsun isterdiniz bu konu hakkında ki yorumlarınızı bekliyorum. Bu bölüm bitanecik papatyam Gamzeme gelsin ♥ ben hikaye yazmaya onunla başladım. Kitap okumayı bile onunla sevdim. Bu arada okuyup okuyup vote vermeden geçen o diğer tatlı okuyucularımıda görmek istiyorum sizi seviyorum iyi okumalar umarım beğenirsiniz..

Besteyle göz göze gelince biran duraksadım berk kulağıma   "Heycanlanacak başka yer bul yürü hadi " diye sertçe fısıldadı. Besteden gözlerimi kaçırarak merdivenlerden indim fakat hala gözlerini üzerimde hissediyordum merdivenden tamamıyla inince kafamı kaldırıp etrafı taradım fakat beste ortalıkta yoktu.

Efsun hanım Berk' e " Izin verirsen gelinimi misafirlerle tanıştırıcam" dedi. Berk yanımızdan homurdanarak uzaklaşırken, Efsun hanım koluma girdi ve beni bir grup kadının önüne sürükledi. " Bayanlar bu müstakbel gelinim Lara " dedi ve yaklaşık 10 tane süslü kokana bana dönüp inceler gibi baktılar içlerinden biri " Duyduğuma göre Besteyle aynı okuldaymışsın ama evlenmek için okulu bırakmışsın he bu arada kendimi tanıştırmadım ben bestenin annesi Neriman " dedi ve pis pis sırıtırak elini uzattı. Elini Sıkmaya  yeltenmedim Efsun Hanıma dönünce düşündüğümün aksine elini sıkmadığım için gayet memnundu yani olaya onun açısından da bakarsak sonuçta patavatsız bir hissedar gelinine laf söylemişti. Kadın gayet normalmiş gibi havada ki eliyle elimi tutup " gel seni kızların yanına götüreyim " deyip kurtlar sofrasına yönlendirdi. Ellerinde içkiye  bana yiyicekmiş gibi bakan beste ve diğer 5 kız.. Bu gece ölmezsem iyidir diye düşünerek masaya yaklaştım.

Beste, " Demek seni Berk için satınaldılar " dedi sitemli bir sesle. Ona cevap vermek istedim fakat beni en çok sarsan cevap verememek değil soylediklerinin doğru olmasıydı. " Evet Berkle evlenicem " dedim ve o anda herşey aklımda şekil aldı.  Okulda sürekli bahsettiği o yakışıklı, seksi sevgilisi. Babasının ortağının oğlu ve şuan bana karşı nefretle bakan bakışları demek o Berk ti. OHA !

" Sana acıyorum aslında ne biliyim kimle evlenirsen evlen özgür değilsin ve bir maldan farksızsın kim ne derse desin onu yapmak zorundasın ve okumiyicaksin yazık " dedi. Doğru söylüyor olması beni daha fazla parçalıyordu. Tam gözlerim yanmaya başlıyorduki tüm cadıların arkama odaklandığını fark edince belimde ki elle irkildim.

ÇEKİLME HİSSİ.

Berk tam arkamda kaşları çatılmış, Besteye bakıyordu.  " Besteydi değil mi ?" Diye sordu.

Beste umutla bakarken evet der gibi kafasını salladı. Berk belimde ki eliyle beni kendine biraz daha yaklaştırdı ve gülerek " Sen bana takıktın dimi ? Acısını Laradan çıkarıyorsun sanırım haklısın benden çıkarmandansa daha iyidir. ama gerçekten o fiziğinle sana bakıcağımı hayal etmem çok komik Ahahhaha " sesli bir kahkahdan sonra beste gözleri dolmuş bir şekilde Berk e bakarken " Eğer sinir boşaltımın bittiyse Larayı almamlazım malum yarın evlenicez " dedi ve alnıma öylesine bir öpücük koyup beni çekiştirerek salonun ortasına sürükledi. Belki şimdi bu kalabalıkta bağırsam bana yardım ederlerdi ben 18 yaşında reşit bir insandım ve tehditle alıkoyuluyordum. Kulağıma eğilip  " Bunu borç olarak yazıyorum haline acıdım ve seni o salaktan kurtardım ama söylediklerinde haklı olduğunu biliyorsun o yüzden ses etme eğer bana bir terslik çıkarırsan üniversiteyi unut. Sözüm söz sen bana, ben sana özgürlüğünü vericem. Şimdi sahnede  sesini çıkarmadan bana ayak uydur. " dedi ve   Fersan beyin konuşma yapması için kurulan sahnenin yanına sürükledi. Resmen aklımı okuması beni açıkçası korkutmuştu.

"... oğlum Berk yarın dünya evine girecek. Mutluluğumu bu bağış gecesinde size duyurmaktan gurur duyuyorum. Sonunda yaramaz oğlumu adam edebilecek bir gelin buldum " dedi ve yapay bir kahkaha attıktan sonra " Böyle gelin çocuklar " deyip eliyle bizi işaret etti.

Berk elimi sertçe sıkarak sahneye çıkardı ve yüzüne sahte bir gülümseme yapıştırdı. Bende aynısını yaptım ve gülümseyerek sahneye çıktım. Berk hızlıca söze girdi

" Yarın şu meşhur yaşamıma son vericem aahhaah ne mutlu banaaa " diye bağırdı ve sahne etrafında ki insanlar hep bir ağızdan gülüşmeye başladı.

Gerçekten sempatik görünüyordu.

" Ama sizcede müstakbel eşim mükemmel değil mi " deyip benden bir adım uzaklaşarak eliyle beni işaret etti. Bende kalabalığa dönüp gülümsedim.

" Ee o zaman herkese iyi eğlencelerr " dedi ve kolunu omzuma attı.

Sahte gülümsemelerle sahneden indik

" Yeterince sana katlandım ve oyunumu oynadım şimdi akıllı ol ve tek bir dans için mutluymuş gibi davran. Eğer insanlar kuşkulanırsa babam bana paraları koklatmaz bile ve emin ol bende sana üniversiteyi göstermem." bu sözleri irkilmeme neden oldu. Gerçekten onun gözünde ifade ettiğim tek şey kasa anahtarı olmaktı. Böyle bir insanla ben yıllarımı nasıl geçireceğimi düşünürken fonda RİCHARD MARX - WHEREVER YOU GO çalmaya başladı ve beni dans pistinin ortasına götürdü elimi hala bırakmamıştı.

Şarkının son saniyelerine kadar dans ettik. Beste nefret dolu bakışlarını üzerimden bir an dahi ayırmamıştı. Sanırım bu evlilik işinde tek hoşuma giden şey o salağın g.t olmasıydı. Her fırsatta bana laf sokup, küçümseyen o aptalın elinden aşkını almak.. İşte tek hoşuma giden şey buydu.

Şarkı bitince insanlar Berk ve benim etrafımda bir hilal şeklini almış bizi alkışlıyorlardı. Sahte gülümsemelerimizle onlara selam verdik. Herkes dağılınca Berk kulağıma eğilip "Bu gecelik özgürsün sümüklü, beni biri sorarsa başım ağırdığı için uyumaya gittiğimi ve özürdilediğimi söyle bekarlığa veda etmeden olmaz değilmi ? " dedi ve züppe sırıtışıyla beni salonun ortasında yalnız bıraktı..

İHANETE UĞRAMIŞLIK HİSSİ

Neden böyle bir hisse kapıldığıma anlam veremesemde gözlerimin dolmaya başladığını hissettim. İnsanlar beni görmesin diye koşturarak mutfağa gittim ve rimelim akmadan göz yaşlarımı bir kağıt havluyla sildim. Neden ağlıyorum diye sormak anlamsızdı sanırım. Cevap açık ve net bir biçimde karşımda duruyordu. Kaderime ağlıyordum. Hayatım 18 yıldır acı içinde geçerken devamını da bana her gece her gece ihanet edecek bir play boy a adamak zorunda kalmıştım.

Kendimi toplayıp mutfaktan çıkarken biri kolumdan çekip karanlık koridorda beni duvara yapıştırdı.

BESTE.

"O benim " diye tısladı. Ağlamaktan gözleri kızarmış tüm makyajı akmıştı. "Anladın mı beni küçük sürtük o benim ! " diye tekrar tısladı. Daha fazla beni duvara sıkıştırmasına izin vermeden onu ittirdim ve karşı duvara sırtının sertçe çarpmasına neden oldum. Bir anlık bir acıyla inledi. İşte bu biraz da senin canın yansın.

"A-a-A bir hatan var beste o senin değil. Aslında anlam veremediğin bir nokta daha var. O hiçbir zaman da senin olmadı, ama gördüğün gibi hergün küçümseyip dalga geçtiğin bu ezik yarın tek bir imzayla senin hayallerini çekip kendine ait olmasına neden olacak " dedim ve o aptal suratına bakıp eğlenerek odama çıktım.

tam odama girecektim ki berkin odasından gelen sesleri duydum.

İhanete uğramak ve zafer kazanmak .. 

Zafer kazanmaktansa ihanete uğramamış olmayı tercih ederdim.

peki sözüm ona nefret ettiğim bir adamın beni bu kadar kolay incitebilmesi normal olabilirmiydi?

Bunun gerçek cevabını asla öğrenmek istemiyordum..

Zoraki Eş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin