Benim o. -29-

345K 8.4K 1K
                                    

Lara Handeral

Berkle asansörü beklerken o aptal Simgenin  bizi seyrettiğini hissediyordum. Bu hisse güvenerek kolumu Berk in koluna doladım ve başımı omzuna yasladım. Bir an gerildiğini hissettim. Simgeden mi utanıyordu ? Bu ne demekti şimdi ? Anlam vermemiştim. Belki de fazla pinpirikliydim. Asansör gelince beni belimden tutarak kabine yönlendirdi ve Kabine binince Simgeyle karşı karşıya kaldım, kıp kırmızı olmuş tip tip bana bakıyordu bense ona suratımda ki zafer gülücüklerimi bahşediyordum. Asansör kapıları kapanırken Simge ye zaferle göz kırptım. Evet tatlım o benim. Hani şu Başından aşağıya limonata döktüğün. Ben bunları düşünürken Berk söze girdi,

- Çok eğlenmişe benziyorsun.

- Anlamadım.

- Diyorum ki şu benim sekreterimle iyi dalga geçtin.

- He evet biliyorum. Hak etmişti.

- Sen beni kıskandın yani ?

- Hah. Ben. Seni. Kıskanıcam ? Yapma ama.

- Valla odaya girdiğinde hiç öyle görünmüyordun.

- Sen benim geldiğimi fark etmiş miydin ?

- Lara saçmalama. Ben senin geleceğini 100 metre öteden de anlarım.

Evet işte bu biraz garip olmuştu. Kabin biraz fazla mı sıcaklamıştı ne. Kafamı kaldırıp kaçıncı katta olduğumuza baktım.  35 mi yok canım,  koskoca gökdelenin asansörü bu kadar yavaş olmamalıydı.

Nefesimin hızlanmaya başladığını hissediyordum. Tamam belki yanımda ki kişi hergün beraber uyuduğum kişiydi ama şuan normaldekinden biraz daha farklı hissediyordum.

ÇEKİLME HİSSİ.

Evet hoşgeldin.

Kafamı kaldırıp Berk' e baktığımda oda kravatını biraz gevşetip gömleğinin ilk düğmesini açtı. Bu sonuçta normal birşeydi. Değil mi ? Peki ben neden bu kadar garip hissediyordum.

Sonunda ' Dink ' sesi geldi ve kapılar ardına kadar açıldı. Derin bir nefes almak için kendimi kabinden koştur adım dışarı atarken bir adamla burun buruna geldim. Tam adamın üzerine düşecektim ki son anda kendimi frenledim ve hızlıca 

" Özürdilerim " diyerek yoluma devam ettim. Adamsa hiç bişey dememiş sadece gülümsemişti. Gerçekten kendine has çekiciliği olan bur adamdı ve bu ilk seferde garip hissettirdi o an aklıma geldi. Benim erkeğim o nerdeydi ? Arkamı dönüp Berk e baktığımda çenesini kasmış ellerini yumruk yapmış halde az önce çarpışmak üzere olduğum adama bakıyordu ve sadece bir fısıltı duydum.

" Efe. Ne işin var burda ? "

BERK HANDERAL

Bu ibnenin şimdi burada ne işi vardı ? Yıllar sonra herşeyi düzene sokmuşken nerden çıka gelmişti ? Ömrümün sonuma kadar nefret etmekten bıkmayacağım 2. insan neden karşımda dikilmiş bana sırıtıyordu. Belki şuan herkesin ortasında ona kan kustursam rahatlardım ama olmazdı olamazdı. Değer verdiğim kadının önünde bunu yapamazdım diğer herkes önemsizdi benim için yalnızca Lara, ona bu halimi gösteremezdim. Tek yapabildiğim ise hesap sormaktı.

" Efe. Ne işin var burada ? " sesim  tehditkar çıkmıştı. Tamda dilediğim gibi.

" Seni görmeye geldim. " cevabı beni şoka uğratmıştı. Eskiden tanıdığım Efe bu kadar yüzsüz değildi.  Ama doğru ya eskiden tanıdığıma inandığım Efe arkadaşına sevdiğiyle kazık atmazdı. Evlilik arifesinde onunla oynamazdı.

" Beni neye dayanarak görmeye geldin. " dedim haklı olarak. "Artık konuşmamız gerek. " dediğinde anlam veremedim. Ne hakkında konuşmamız gerekiyordu. Belki play boy lakabı yiyen bendim ama gerçek ibne önümde duruyordu. "Ne ile alakalı ? " diye sordum en samimiyetsiz ses tonumla.

Zoraki Eş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin