Final -55- ( Part 1 )

153K 5.4K 142
                                    

Beste' den geldiğine neredeyse yüzde bir milyon emin olduğum paketin ardından iki buçuk aydır ses çıkmamıştı.  Berk'in de istediği gibi okula gidip gelmeye devam ediyordum, ancak olay bu kadar basit değildi. O kadar yaşanandan sonra geçmişi silip atamıyor olmak başlıca sorunum haline gelmişti.

Olan herşeyi gecelerce düşünmeye, söylenen bir cümleyi en az iki gün anlamlandırmaya çalıştığım günlerde vardı. Bu gerçekten beni takıntılı manyak damgası yemeğe itiyordu, ve Hayır. Ben bunu kabul etmiyorum. Dalgın dalgın yürürken bişeye çarptım ve bildiğin iki seksen yere yığıldım. Bu şey kesinlikle minik değildi. Güneşten gözlerim kamaşmışıyordu. Biri elleri belinde, güneşin altında, ulu yunan tanrıları gibi yükseliyordu.

Ve elbette ki bu beden süzme devrimi göz göze gelince bitti. Biraz utanmıştım yani kolay değil ortalık yerde yiyecek gibi adam dikizlemek.

Hemen toparlandım ve dağılan kitapları da alıp hızla ayağa kalktım.

- Ne diye beni yere itiyorsun?

- Ben seni itmedim.

- O zaman ben hayali düştüm.

- Hayır hayatım leyla leyla yürüyordun bende bu halinle fazla saf göründüğün için sadece yolundan çekilmedim yani ben seni itmedim. Direğe çarpmış gibi hisset.

- Bu komik değil.

- Biliyorum bencede değil, o zaman bana açıkla ne bu hal ?

- Hiç birşey dersleri düşünüyorum.

- Düşünmediğini ikimizde biliyoruz.

- Tamam.

- Bin arabaya , bir dahada ortalık yerde süzüle süzüle yürüme bunu evde konuşuruz.

- Tamam baba.

- Aferin benim kızıma.

Gerçekten beni bazen deli ediyordu. Kabul ediyorum aramızda ortalama 6 yaş var ama.. ah herneyse düşüncelerimle bile birşeyler tartışmaktan bıktım artık.

- Lara ?

- Hı ?

Bir anda sesiyle irkildim.

- Sana birşey soracağım.

- Seni dinliyorum hayatım.

- Burayı ne kadar seviyorsun ? Yani bu ülkeyi ? Bu şehri ?

- Nerden çıktı bu şimdi ?

- Öylesine bir soru işte geçenlerde internette bi anket vardı orda gördüm.

- Hım peki öyleyse.. Burayı ne kadar seviyorum ? Aslında bu şehiri de bu ülkeyi de yanımda sen olduğun için seviyorum. Çünkü senden başka kimsem yok. Bazı yerleri içindekiler için seversin,  ben burayı sen olduğun için seviyorum. Çünkü sen olmasaydın ben tektim.

- Seni seviyorum.

- Bende seni hayatım.

Uzanarak dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

- Hop kaza yapıcaz güzellik.

*****

" Anlıyorum.  Olanaklar nelerdir ? Tamam. Düşüneceğim. İyi geceler. "

Berk hâlâ çalışma odasından çıkmadığı için onu gözetlemeye başlamıştım. Yavaşça kapıyı araladım ve içeri girdim.

- Yatağa gelmiyor musun ?

- Geliyorum hayatım.

- Berk

- Efendim canım ?

- Çabuk gel.

- Haha, Tamam.

Kapıyı arkamdan kapatıp yatak odasında gittim. Dolabı açıp ipek beyaz geceliği aldım. Evet bundan emindim. Çok uzun zamandır düşünüyordum.

Banyoya gidip yasemin yağı ile tüm vücuduma masaj yaptım. Gerçekten gerilmiştim. Acaba Berk ne diyecekti ?

Geceliği giyip odaya geri döndüm. İçeri girdiğimde Berk her zamanki gibi elinde iPad 'i birşeyler yapıyordu odaya girince beni baştan aşağı süzdü ve gülerek önüne döndü. İlk defa kocamın karşısında bu kadar heyecanlıydım.

Yavaşça yatağa yaklaştım ve yanına sokuldum. Önce derin bir nefes aldı..

Berk Handeral

Bir kadının bu kadar güzel kokması yasaklanmalıydı. Bugün o farklıydı, birşey bekliyordu ama her zaman ki gibi birsey değil. Kolumun altına sokulurken tüm vücudumu bir heyecan sardı çünkü bugün gerçekten farklı olacak gibiydi. İPad i yavaşça kenara bırakıp sevgilime döndüm.  Sol elimi kaldırıp yavaşça saçlarını okşadım ve kokusunu iyice içime çektim. Onu her hücreme işlemek istiyordum ve bu sıkıntılı bir günün ardından harika olacaktı.

Hızlıca belini kavradım ve onu üzerime çektim şuan bu dolgun dudakları öpmek benim için bir serveti.

Tüm vücuduna dokunmak ise ayrı bir lûtuf, ah evet bu geceliği sevmiştim. Hızla onu altta bıraktım ve tek seferde geceliğini sıyırdım. Fakat bişey vardı bana isteyerek gelmiş olsada bi farklılık vardı. Duraksadım ikimizde nefes nefese kalmış olsakta bir terslik vardı.

- Lara ?

- Efendim aşkım ?

- Neler oluyor ?

- Ben sadece..

- Söyle bana meleğim.

- Hapları bıraktım.

- Anlamadım ?

- Hani şu hamile kalmamak için kullandıklarımı.

- Yoksa ?

- İstiyorum.

- Lara daha 2 buçuk ay oldu. Emin misin ?

- Bunu uzun zamandır düşünüyorum. Eğer sende istiyorsan ben gerçek bir aile olmak istiyorum.

- Meleğim ben sana her zaman hazırım bunu biliyorsun.

- Yapalım.

- Hemen şimdi mi ?

- Evet hemen şimdi.

- Bana kendini bırak bebeğim ve titremekten vazgeç birşey olmayacak. Bir ömür benimsin.

- Sende benim.

- Yum gözlerini.

- Sana güveniyorum.

Yavaşça bedenini bedenime yaklaştırdım. Kalbim çok hızlı atıyordu şaka gibi, altımda bu minik kız çocuğu beni bekliyordu ve ben ona kesinlikle istediğini verecektim. Artık hazırdım baba olabilirim değil mi ?

Yavaşça boynuna öpücükler kondurdum ve tüm bedenini bedenim ile örttüm..

Zoraki Eş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin