How To Be Your Boyfriend

9.BÖLÜM - One Breath Says It All (M)

Yazar; xingthighs

Çeviren; SeKaism

"Chanyeol~!" Aşırı heyecanlı mor saçlı bir oğlan sevgilisinin dairesinin kapısını açıp genç olanın top haline gelmiş, yatağında kıvrılmış olduğunu görürken söyledi. Kıkırdadı, kapıyı kitler kitlemez ve salondan getirdiği çantayı yerleştirir yerleştirmez zıpladı; sonra da seke seke adımlarıyla esmer olanın yatağına gitti.

"Chaaanyeoool~" Tekrar mırıldandı, hafifçe uzun olanı salladı, cevap olarak hiçbir şey almadı. Baekhyun darıldı, dudaklarından çıkan nefesiyle kâküllerini karıştırdı; Elini kaldırıp Chanyeol'ün yüzüne yakınlaştırarak diğerinin burnunu sıkmaya hazırlanırken aklına yaramaz bir fikir geldi.

Birden bileği yakalandı ve sıcak bir kucağın içine çekilirken boğazından şaşkınlıkla bir ciyaklama çıktı. Chanyeol gözlerini açıp sevgilisinin yüz ifadesine kıkırdadı, diğerinin dudaklarına tatlı bir öpücük kondurdu. "Baek, sabah sabah beni uyandırmak için sence de çok erken bir saat değil mi?"

Baekhyun şakayla, uzun olanın yanağına hafifçe vurdu. " Oh lütfen Chanyeol, neredeyse öğlen oldu! Küçük tembel popon şimdi hemen kalkmalı!" Azarlasa da, sevgilisine sokulup yattı. "Ama Baek, burada olduğun için, yataktan çıkacak gibi değilim. Sadece burada kalkmak ve tüm gün seni tutmak istiyorum!" Büyük olan dudağını ısırdı, boğazına gelen tiz sesi içinde tuttu ve yüzünü Chanyeol'ün göğsüne soktu, kızaran yanaklarını saklayarak.

"Hey Yeolie?" Bir dakika sonra genç olana seslendi Baekhyun, ona bakmak için kafasını kaldırdı. "Hm?" Chanyeol cevap olarak hımladı. "Bu ne, Baek?"

"Ben bugün zorlayıcı bir şeyler yapmak istiyorum!" Esmer olan soru soran gözlerle ona baktı. "Zorlayıcı? Ne gibi? Göğüs ucuna piercing falan istemiyorsun, değil mi? Gerçi, o kadar da kötü olmazdı." Büyük olan gözlerinin devirirken sırıttı.

"Piercing yaptırmayacağım, Chanyeol. Ve, şey, birlikte olalı yaklaşık bir ay falan oldu ya biliyorsun ve ben birden bir şey yapmak istedim. Bu yüzden saçımı boyatmayı düşündüm! Bu renk beni biraz sıkıcı gösteriyor zaten." Baekhyun dudak büzdü, bir parmağıyla mor tutamlarından birini tuttu. Chanyeol kaşlarını çattı, diğerinin eline vurarak uzaklaştırdı ve kendi parmaklarını yumuşak saçın arasında geçirdi.

"Baekhyun, bu rengi sende seviyorum. Egzotik ve sıcak." Gözlerinin içi gülüyordu, parlak bir şekilde gülümsedi. "Ama biliyorsun, eğer istersen, sorun değil çünkü renk ne olursa olsun harika görünüyorsun." Baekhyun diğerinin kur yaparak göz kırpmasına homurdanmıştı. "Sorun olmadığına sevindim Yeol çünkü senin saçını da boyayacağız!"

"Benim saçımı mı? Neden benim saçımı boyuyoruz? Kendi rengimi seviyorum."

"Pejmürde, sıkıcı kahverengiyi mi?" Baekhyun şakayla dilini uzun olana çıkardı. Chanyeol hafifçe dişleriyle kavrayarak emdiğinde ve yaramaz bir sırıtmayla geri çekildiğinde ciyakladı; büyük olan keyifle ona bakıyordu.

"Pekala, saçımızı hangi renge boyatalım, bebeğim?" Baekhyun takma ada kızardı ve Chanyeol'ün kollarından çıktı, getirdiği çantasını almak için koştu ve içindekileri genç olanın yatağa döktü aceleyle. "Luhan bana ödünç olarak bir sürü şey verdi, hangi rengi istersen seç, Yeolie!"

Chanyeol kaşlarını çattı ve etrafındaki çeşitli saç boyalarını taradı, ta ki belli bir renk gözüne çarpana dek. Sırıttı ve onu seçti, Baekhyun görebilsin diye eline aldı. Büyük olan seçimine bir kaşını kaldırdı. "Kırmızı mı? Hoş bir zevkin var, Yeol." Kalan boyalara göz atarken tamamladı. Karaladığı bir şişeyi aldı ve Chanyeol'ün yataktan çıkmasına yardım etmek için kolundan çekti.