Rudina uyumasının üçüncü günü olmasına rağmen kendini hiç yorgun hissetmiyordu. Büyülerin işe yarayıp yaramayacağına dair hiç bir kanıtı yoktu. Sonuçta şeytanla anlaşma yapmıştı kandırılması an meselesiydi. Yerinden kalkıp üç gündür kapalı olan perdeleri açtı içeriye giren gün ışığı gözünü yakmıştı. Geri çekildi ve yatak odasına gitti. Uykusu yoktu ama uyuması gerektiğini biliyordu bu yüzden mavi örtülü yatağına üstündeki örtüyü kaldırmadan uzandı. Yarım saat içinde uykuya dalmıştı. Rüyasında beş sene sonrasını görmüştü her yer karanlıktı ve biri omzunu tutuyordu. Omzunu tutan elin soğukluğu içinde huzursuzluğa neden oluyordu. Arkasını döndüğünde onun Joep olduğunu gördü bu sefer yüzünü görebilmişti o kırmızı gözler ve insanın bütün mutluluğunu kaçıracak o sırıtış gören insanların unutamayacağı biçimdendi. Kaçmaya çalışsada hareket edemiyordu ve içinden bir ışığın çıkıp Joep'e gittiğini gördü. Terler içinde kalkan Rudina ''Bu anlaşmadan kurtulmalıyım''dedikten sonra yatağından inip oturma odasına gitti. Yaklaşık bir saat uyumuştu bu kadarı bile korkmasına neden olmuştu. Bütün büyü kitaplarını rafdan indirip saatlerde bütün korunma büyülerini evinin her köşesine çizdi ve yazdı. O kadar yorulmuştu ki yapacağı son bir büyü kaldı bu büyüyü küçükken annesinin kendine kazırken görmüştü ve ne olduğunu sonradan anlamıştı. Doğa üstü yaratıklardan korunma sembolüydü. Mutfağa gidip bir meyve bıçağı aldı ve aynı annesinin yaptığı gibi koluna sembolü kazıdı. Bir şeytana işe yarayacağından şüpheliydi. Kolundan akan kanlar canını yakmıyordu kafasında olan lanetler ve kara büyüler onu hissizleştirmişti hatta hiçbir duygu hissetmemesine neden olmuştu. Mutfaktan aldığı havluyla kolunu sardı ve gidip televizyon izlemeye başladı. Artık merhametsiz gözleri gün ışığına alışmıştı. Kolundan akan kanlar akması durmuştu ve havluyu çekti. Joep'in beynine kazıdığı lanetlerden birini kolundaki sembolün üstüne yaptı.Bu lanet kolunun yanmasına sebep olmuştu ama sembol hiçbir şekilde kolundan çıkmayacaktı ve iyileşse de kalıcaktı. Televizyonu kapatıp dışarıya çıktı. ''Jolanda'nın kütüphanesine gidip bütün kitaplardaki bilgileri alıcam.''Dedi ve yürümeye başladı. Yaklaşık yirmi dakika yürüdükten sonra ıssız bir sokağın ortasında durdu ve etrafta birinin olup olmadığına baktı etrafta hiç kimse yoktu yerde duran rögar kapağını kaldırarak içeriye atladı. Yere indiğinde kanalizasyonun pis kokusu yüzüne çarpmıştı. Yüzünü ekşiterek kanalizasyon giderinde yürümeye başladı. Yaklaşık beş dakika sonra geleceği yere gelmişti ve bukadar zaman burnunun nefes alamamasına yetmişti. Duvara elini koyarak ''DOLUNAY''diye bağırdı duvar bir kapıya dönüştü. Rudina kapıyı açıp içeriye girdi.Dünyadaki tüm büyü kitaplarının bir örneği bu kütüphanede bulunuyordu.Kitap raflarının içinden gelen Marea ''Rudina seni burada görmek çok büyük şeref. Hangi kitaba bakmak istiyorsun?''Diye sorduktan sonra Rudina ''Hepsini.''Dedi ve elini Marea'ya yeni öğrendiği kara büyülerden olan birisini yaptı. Büyük bir şiddetle duvara çarpan Marea yere düştü ve bayıldı. Rudina yavaş adımlarla yürümeye başladı. Yanından geçtiği her kitabın içindeki bütün büyüler bir enerjiye dönüşüp Rudina'nın beynine işleniyordu. ''Hey sen!''Diye bir ses duydu ve sesin geldiği yöne doğru döndü. Karşısında kütüphanenin güvenlikleri vardı. Elinde oluşturdukları büyüleri Rudina'ya fırlatmaya başladılar.Her çarpan büyü küçük bir ışık parçasına dönüşüp yere düşüyordu. Rudina kahkaha atarak ''Şeytan benim yanımda.'' dedi ve iki elinde oluşturduğu büyüleri güvenliklere fırlattı. Güvenlikler bir anda alev almış bir şekilde yere yığıldılar. Büyük olasılıkla ölmüşlerdi. Rudina bütün büyüleri çaldıktan sonra geldiği yere geri döndü bu sefer kapıyı açmak için söylediği parolayı söylemeyip elinde oluşturduğu büyüyle kapıyı kırdı ve tam çıkarken Marea yerinden kalkarak birşeyler mırıldandı ve Rudina'nın etrafında kırmızı renki bir ışıltı oluştu ve etrafında dolanmaya başladı. Rudina ilerlemeye çalışsada kırmızı ışıltı gitmesine engel oluyordu. Sinirlenerek eliyle gitmesine engel olan ışığı tutup ezdi ve ''Seni lanet olası sürtük!''Diye bağırdıktan sonra az önce güvenlikleri öldürdüğü büyüyü Marea'ya yaptı. Aynı şekilde alev alarak ölmüştü. Rudina girdiği rögar kapağından geri çıktı ve evine gitmek için yola koyuldu.
Bu arada Milan baş ağrısından bir nebze uyku girmeyen gözü kan çanağı olmuştu. Evindeki bütün büyü kitaplarında yazan büyüleri uygulamıştı ama hiçbir şekilde işe yaramamıştı. Artık delirme aşamasına gelen Milan belindeki tabancayı çıkarıp kafasına dayadı tam tetiği çekecekken tüm odalarının kapıları kapanıp açık olan pencereler kapandı elindeki tabancanın başka bir güç tarafından yere düşmesiyle şaşkınlık yaşayan Milan karşısında bir silüet gördü. Geriye doğru sendeledi ve yatak odasının kapısını zorladı ama açılmıyordu silüet ''Milan sana yardım etmek için geldim''dedi ve karanlıklar gitmişti artık Joep görünüyordu. Kırmızı göz bebekleri huzur bozucu gülüşü ve kırmızı takım elbisesiyle Milan'ın karşısında duruyordu. ''Peki sen nesin ve bana hangi konuda nasıl yardım ediceksin ?''Diye soruları sıraladı. Joep ''Adım Joep ben bir şeytanım ama hemen korkma sana başının ağrısı konusunda yardım etmek için geldim tabiki bir şartım var. Sende olan büyü kitabında yazan bir insanı şeytan yapma büyüsüyle bir kadından şeytan çocuk doğurtcaksın bende senin başının ağrısını geçireceğim ''dedi Milan kitabı sadece Rudina'nın bildiğinden emindi ve Joep'inde ondan öğrendiğine dair hiçbir şüphesi yoktu. ''Sen bir şeytansın sana neden inanıyım ?''Diye sordu. Joep ''Başka şansın var mı ?''diye soruya soruyla yanıt verdi. Doğru söylüyordu bütün büyüleri denemişti ama hiçbir faydası olmamıştı kaybedecek bir şeyi yoktu ve şeytanın anlaşmasını kabul etti. Joep ''O zaman dediğim şeyi yap ve bu büyüyle beni çağır''dedi ve eline bir kağıt parçası sıkıştırıp tavanda oluşturduğu kızıl geçitten gitti. Açık olan pencereler yeniden açıldı ve kapıların kilidi kalktı. Milan elindeki büyüye baktı ve oturma odasına gidip içinde şeytanın istediği büyü olan kitabı açtı. İçinde hala bir şüphe vardı ama baş ağrısı onu çıldırtıyordu kurtulmak için her şeyi yapardı. Lanet kitabını açıp içinde yazan büyüye bakmak için sayfaları karıştırmaya başladı.