VI

29 6 2
                                    

Büyünün etkisi yavaş yavaş geçmeye başlamıştı. Mona kalktığında işe çoktan geç kalmıştı. Yatakta doğrulup oturdu ve ağlamaya başladı. Göz yaşları yanağından hızlıca süzülmekteydi. Kendisine gelerek ''O ruh hastası dün gece bana ne yaptı?''diye düşünceler kafasında uçuşuyordu. Bunu tek bir şekilde anlayabilirdi yatağından kalkıp giyinmeye başladı. İşten kovulmuş olması hiçbir şekilde umrunda değildi. Irzına geçilmiş olabilirdi bu daha önemli bir meseleydi. Üstüne mor bir bluz ve altına dar kot pantolonunu giyip evden çıktı. Telefonu bir anda çalmaya başladı arayan patronuydu. Neden işe gelmediğini gelmeyeceğinde de bir rapor getirmesi gerektiğini söyliyecek olmalıydı. Telefonu çıkarıp kapattı. Adımlarını hızlandırmıştı cadde de trafik vardı klakson sesleri ve şoförlerin küfürleri havada gürülteye yol açıyordu. Mona duyduğu küfürlerden her ne kadar kendine edilmesede rahatsız olmuştu ve adımlarını daha da hızlandırdı. Sonunda hastaneye gelebilmişti. İçeriye girdi ve sıranın ona gelmesini bekleme salonunda oturup bekledi. Masadaki dergileri karıştırdı ve takip ettiği moda dergisinin son serisini buldu ve tam içini incelemeye başlamışken sıra ona gelmişti. Dergiyi yerine koyup doktorun odasına girdi. Doktor genç yaşlarda güzel bir kadındı. Siyah saçlarına fön çekilmişti. Mona ''Dün gece herhalde cinsel istismara uğradım. '' Dedi bunu dışarıdan rahat söylemiş gibi görünsede içinde yaşadığı acı odadan çıkar çıkmaz gözyaşlarına boğulmasına neden olacaktı. Doktor şaşkınlıkla bir süre ona baktı ve vücudunda bir sorun olup olmadığına baktı. İsmi Lulia olan doktor '' Bu imkansız karnında bir bebek var ve bu kadar kısa sürede bunun görülmesi olağan üstü birşey.''dedi. Mona ağlayarak odadan çıktı karnında bir pezevengin evladını taşıyordu. İçinde ettiği küfürlerin hatti hesabı yoktu. Çocuğu aldırmayacaktı doğuracaktı çünkü çocuk aldırmaya karşı birisiydi. Kuzeninin kimden peydahladığı belli olmayan gayri meşru çocuğunu aldırmasına bile kızmıştı. Ama şuan durumu farklı değildi. O da tanımadığı bir adamdan çocuk yapmıştı. Ama isteyerek olmamıştı. Hızlı adımlarla polis karakoluna gitti ve olanları anlattı. Ama polislerin yapacağı herşey başarısızlıkla sonuçlancaktı. Milan bunun da önlemini almıştı yakalanma olasılığı yoktu. Öyle bir olasılık yoktu. Mona karakoldan çıktığında kendini daha iyi hissediyordu. Polisler bunu kendisine yapanı bulucaklarını söylemişti. İlerde çocuğa bakabilmek için işe ihtiyacı vardı. Eve gitmeden bir işyerine uğramalıydı herhalde patronu bunu anlayışla karşılardı. Yaklaşık iki dakika yürüdükten sonra telefonu açtı ve beş tane cevapsız çağrı olduğunu gördü arayan patronu ve  Tone'ydi. Artık kirlenmişti Tone onu istemezdi ve konuşacak yüzü yoktu ama suç kendinin değildi ona onu yapan adamındı. Şuan bunu düşünemiyordu suçu kendine atmıştı ve gözleri dolmuş bir şekilde işyerine girdi ve patronunun odasına çıktı olanları anlattı. Patronu gayet anlayışla karşılamıştı yarın işine eskisi gibi devam edecekti. Evine gidip yatağına uzandı acaba çocuğun cinsiyeti neydi kız mı? Erkek mi? ''Bu benim çocuğum sadece benim babası belki Tone olur ama bunu nasıl açıklıyacağım.''diye düşüncelere dalmış bir şekilde uyuyakaldı.

Milan dün işlediği suçtan üzgündü ama başka çaresi kalmamıştı. Bu başağrısı onu çıldırtıyordu bir kadının hayatını mahfetmesi şuanlık umrunda değildi. Yatak odasına gitti ve Joep'i çağırmak için eline tutuşturulan kağıdı koyduğu çekmeceyi açtı ve kağıdı aldı. Oturma odasına geri gitti ve kağıtta yazan büyüleri okumaya başladı. Yaklaşık üç dakika sürmüştü ve kızıl daire yine tavanda oluştu. İçeriye bu sefer siyah takım elbise giymiş Joep geldi. ''Oooo Milan umarım istediğimi yapmışsındır. ''dedi. Milan ''Evet yaptım.'' dedi ve Joep gülerek ''Peki nereden bileceğim.''dedi. Milan sinirlenip bağırmaya başladı ''Evet yaptım senin yüzünden dün gece o kadının ırzına geçtim hep senin yüzünden istediğin oldu artık benim de istediğimi yapsan süper olur. '' Dedi şeytanla konuştuğu sonra aklına geldi ve içinde bir korku oluştu. Joep yine gülerek ''Evet yaptığını biliyorum dün gece seni izledim.'' dedi ve  elini Milan'ın kafasına koydu. Joep'in bir anda gözleri açıldı ve geri çekilerek ''Bu benim üstümde bir şey bunu düzeltemem.''dedi. Milan''Beni kandırdın bunun öcünü alıcam.''dedi ve sözünü tamamlamadan Joep çoktan gitmişti. Milan sinirden yere oturup ağlamaya başladı. Ayağa kalkarak kızıl dairenin oluştuğu yere doğru bağırmaya başladı ''Öcü mü senden alıcağım lanet olası iblis.''diye bağırdı baş ağrısı şiddetlenmişti yatak odasına gidip çekmecesinden aldığı tabancayı beline koydu ve evden çıktı. İçinden ''Sen benim dediğimi yapmadıysan ben de senin için yaptığım şeyi öldürürüm.''diye geçirdi ve adımlarını Mona'nın evine doğru hızlandırdı. Işınlanma büyüsüyle gittiği için evi tam bilmiyordu. Yine ışınlanmaya karar verdi ve dün gece ışınlandığı evin önüne yeniden ışınlandı. Kapıyı büyüyle açıp evin içine girdi. Ama içeride Mona yoktu. '' Nerede bu sürtük. ''dedi ve oturma odasında duran yeşil renkli koltuğa oturdu. Mona Milan gelmeden yaklaşık on dakika önce evden çıkmıştı yiyecek bir şeyi kalmamıştı iş yüzünden ne zamandır alış verişte yapamıyordu şimdi boş zamanı varken eve yiyecek bir şeyler almaya karar vermişti ve markete gitmişti. Ama ilk önce Tone'yle konuşacaktı arayıp bir kafede buluşmayı teklif etti. Kafeye gidip oturdu ve Tone'nin gelmesini bekledi. Sonunda Tone gelmişti üstünde mavi bir ceket ve altında kot pantolon vardı. Ceketin içine beyaz bir gömlek giymişti. Mona'yı gördü ve el salladı Mona'da ona el salladı. Tone masaya oturunca Mona olup biteni gözyaşlarıyla birlikte anlattı. Sonunda ''İstiyorsan gidebilirsin.''dedi ve Tone'ye baktı. Tone elini Mona'nın elinin üstüne koydu ve ''Beraber bakıcaz o çocuğa ve seni bırakmam bu senin sorunun değil.''dedi ikisi bir kahve içip kalktılar ve Tone Mona'yı eve bırakmak için  beraber arabasını parkettiği yere doğru yürüdüler. Mona marketin önünde indi ve Tone'ye teşekkür etti. Tone ne kadar ona yardım etmek istesede Mona kabul etmemişti hamile olabilirdi ama kendi alış verişinide yapabilicek güçteydi. Bir kaç poşet alış veriş yaptıktan sonra evine gitti ve evinin kilitli olmadığı farketti hep evden çıkarken kapısını kilitlerdi. Mahallesinde bir hırsızlık olayı olmuştu ve buna tedbir olarak kapısını her gidişinde kilitliyordu. Kapıyı açtı ve mutfağa gitti poşetleri yere bıraktı ve arkasında sıcak bir nefes hissetti. Milan ''Beni özledin mi? Güzelim.''dedi ve belinden çıkardığı silahı Mona'nın beline dayadı. Mona korkuyla arkasına döndü ve dün gece gördüğü yüzle aynı yüzdü çocuğunun biyolojik babasıydı. Milan ''Şimdi seni öldüreceğim.''dedi ve tabancayı Mona'nın kafasına doğrulttu. Tam tetiği çekcekken baş ağrısı şiddetlendi ve yere yığıldı. Beyin kanaması geçirerek oracıkta öldü. Mona eğilerek adamın nabzına baktı atmıyordu. Öldüğüne sevinmişti ama nasıl olmuştu tam kendisi ölücekken o adam ölmüştü. Bir kaç dakka şokta kalıp cep telefonuna gitti ve polisi aradı.


KADEHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin