Merhaba, Kedi Kız;
Hayır, bugün senin için daima yanımda tuttuğum minik, deri kapaklı, çok eskiden ölmüş bir denizciye ait olan deftere en büyük silahım olan kalemim ile bir avuç laf silsilesi yazmayacağım.
Bir mektup yazacağım.
Lütfen öncelikle şu çatılan kaşlarını bir düzelt olur mu? Endişeni bir kenara koy.
Çok, çokça uzun süredir senin Yün Adam'ınım -biliyorum bu konu hakkında hiç konuşup resmiyete kavuşturmadık ama bu dünyanın en güzel meyvesinin portakal olması kadar net ve tartışmaya kapalı bir konu idi- fakat korkarım ki artık bu vasıfta bulunamayacağım.
Şimdi endişelerini koyduğun köşeden gidip alabilirsin.
Sorun sende değil, hayır, çok gerçekten bende.
Sinirlenme ama bu dediğimde ciddiyim. O kadar uzun süre boyunca seni o kadar saf, masum ve narin sevdim ki sanırım ben olsam bende aynı tepkileri verirdim. Sonuçta ben hep oradaydım, hep bir köşedeydim ve koşmaya hazırdım. Sana koşmaya hazırdım, senin için koşmaya hazırdım, senin yüzünden koşmaya hazırdım, hazırdım işte. Sıkıcıydım, tek düzeydim, şiirlerim bile kendilerinden bıkmışlardı sözcüklerim yastaydı.
Sense açtın, canlıydın, vahşiydin. Senin olamayanları istiyordun, yeniliğe o kadar açtın ki benim seni hayatımın sonuna kadar sarıp sıcak göğsümün arasında saklamam istemem seni sıktı, haklıydın. Ben de böylece en büyük şansımı en baştan kaybetmiş oldum.
Senden asla vazgeçmemiştim. Tenime değen sıcak suyun verdiği huzur bile artık kendini hissettirmediğinde, gramafonumdan çıkan notalar artık ruhumu sıvazlayamadığında bile senden vazgeçmemiştim Kedi Kız.
Vazgeçememiştim.
Lakin şunu fark ettim ki soğuk bir kış ayında pencerenin dibine konup ölüme terk edilen şeftaliler gibi, Yün Adamlar da çürüyormuş. Kedi Kızları'na rağmen hem de.
Ve onları pencerenin kenarından alacak kuru gece kadar buruk elleri buldu mu bir kez şeftaliler, o zaman seni daha iyi anladım Kedi Kız, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmuyormuş.Buna istersen insan ırkının ruhunun en derinliklerinde sakladığı ilkel duygular diyelim adını da bencillik koyalım, istersen de hiç lafını açmayalım kalbimizin tozlu bir köşesine bir bohça içinde kaldıralım.
Sonra da kaçarak halledebileceğimizi düşünelim! Saklanarak çözebileceğimizi, ağlayarak sıyrılabileceğimizi düşünelim Kedi Kız! Aynı senin yaptığın gibi...
Özür dilerim. Özür dilerim, özür dilerim çok özür dilerim Kedi Kız. Beni hiç anlamadın ama şu an içimde bir tutam umutla soruyorum, nasıl hissettiğimi anlıyorsun değil mi? Duygularım çok karışık hayatımda köklü bir değişiklik yapıyorum, korkuyorum. Bu aynı bir alkoliğin, hayır dur, alkol çok basit bir örnek ona karşı koymak kolay olurdu. Bu aynı bir uyuşturucu bağımlısının rehabilitasyona yatıp damarlarını kazıyarak içinden zehri akıtması gibi bir şey. Seninde bir zehir olduğuna eminim Kedi Kız, tek kuşkum bunun da iyi bir şey olup olmadığı.
Daha fazla devam edemiyorum Kedi Kız, daha fazla sürdüremeyeceğim. Sadece sana son sözüm olarak elveda demek istiyorum, gün ışığım.
Çünkü ben artık kendimi gecenin kollarına bırakıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedi Kız
Short StoryBu kısa hikaye sevdiğim tüm dizelerin bendeniz tarafından Kedi Kız ve Yün Adam için uyarlanmış halidir.