Giriş - Kıvılcım

46 1 1
                                    

Ah, gerçekten de çok sıkılıyordum. Akşam eğlencesine daha 2 saat vardı ve ben sıkıntıdan patlıyordum. Evin içerisinde ne yapsam ne yapsam diye düşünüyordum. Bu sefer daha farklı bir giriş sergilemeli idim. Evet evet kesinlikle bu sefer daha farklı olmalıydı. Dikkat çekmemeliydi ama bir o kadar bıraktığı zarar yüksek olmalıydı. Bu şehir gelişimi ayağa kalkarak kutlamalıydı. Bağırışlar çağırışlar hepsi benim için olmalıydı. Hemen doğruldum ve dolabıma doğru yöneldim. İçerisinden çantamı aldım ve masanın üzerine koydum. Hemen masanın çekmecesinde tuttuğum sosis ambalajlarının içerisinde sakladığım dinamitleri ambalajları ile birlikte çantaya doldurdum.

 Yaklaşık 20 tane tıka basa dinamit ile doldurulmuş sosis ambalajlarını çantama koydum. Gerçek bir gösteri gerekiyordu insanlara. Tabi şimdi vizyona güldürücü çıkmamak gerekirdi. Siyah takım elbisemi dolaptan aldım ve giydim. Kravatımı taktım ve düzelttim. Saçlarımı gayet düzenli bir şekilde yana doğru taradım. Kaşlarımı düzelttim ve en sevdiğim yüzüğümü baş parmağıma taktım. Sanırım artık hazırdım.

Evden çanta ile birlikte dışarı çıktım ve arabanın bagajına koydum. Hemen arabaya bindim ve çalıştırdım. Gaza basarak hızla şehre doğru ilerliyordum. Telefonu açtım ve daha önce anlaşmış olduğum çöp şirketi ile konuştum. Onlara bu ambalajları verecektim onlarda çöp konteynerlerine bırakacaklardı. Bu gece insanların testi olacaktı. Ya bir kaosun başlangıcı olacaktı ya da mutlu mesut geçinmeye devam edeceklerdi. Çöp şirketinin bulunduğu yere geldim. Çantayı kapıda beni bekleyen adamlara teslim ettim ve tekrar gaza bastım.

 Şimdi sırada vizyona gireceğim yer vardı. Bir arkadaşım vardı ismi Danny idi. Yazılımcılık konusunda, teknoloji aletleri ele geçirme konusunda üzerine yoktu. Onun evinin önüne vardım. Arabadan indim ve kapısını çaldım. Kapıyı yavaşça açtı ve aradan bana baktıktan sonra "Hoşgeldin dostum." diyerek kapıyı açtı. İçeriye daldım beklemeden ve hemen ona "Hazırlıklar tamam mı ?" diye sordum. O da "Yukarıda ki odada her şey hazır. Hemen yerine geç bende arkandan geliyorum" dedi. Hemen merdivenleri çıktım ve hızla odaya girdim. Tam istediğim gibi hazırlanmıştı. Işıklar, objeler ve gayet klas bir koltuk. Hemen koltuğa yavaşça yerleştim ve saçlarımı son kez düzenledim. Telefonu açtım ve çöp şirketini aradım. İşi istediğim gibi hallettiklerini söylediler.

 Telefonu kapattım ve odaya Danny girdi. Hemen ışıkları yüzüm hariç saçlarımı ve göğüsümü gösterecek şekilde ayarladı. Sadece gömlek, ceket, kravat ve saçlarım gözükecekti. Kesinle yüzüm görünmeyecekti. Kapkaranlık kalacaktı. Kamerasının hizasını ayarladı ve yerine geçti. "Hazır mısın ?" Diye sordu. Alaycı bir tavır ile "Evet" diye cevap verdim. Üçten geriye doğru saymaya başladı. Heyecanlıydım çünkü çok güzel bir gösterim vardı bu gece. İnsanlar bayılacaktı. "Üç !" dediği anda kamera kırmızı yandı. İlk birkaç saniye bekledim ve ardından;

"Merhaba New York ! Şimdi sadece birkaç dakikanızı bana ayıracaksınız...

Bu güzel gece sizin yeni hayatınıza yön verecek. Ve bu yönü seçmede en büyük etken sizin başkanınız olacak. Üzgünüm ki sizin izlediğiniz iğrenç dizileri, reklamları hatta pornoları kapatmış olabilirim. Biraz zamanınızı bana ayırın ve şu anda bulunduğunuz anın ne kadar da tarihi bir an olduğunu görecekseniz hissedeceksiniz. Şimdi başkanınızı arayıp ona sadece bir tane soru soracağım. Çok net bir soru olacak. Bakalım bu şehir karşısında nasıl cevap verecek." dedim ve başka bir telefonu açtım. Numarası tamamen bulunmayan, eski bir telefondu. Başkanı aradım ve hoparlörü açtım;

-Merhabalar, başkan. Dedim.

-Ne istiyorsun serseri ? Dedi

-İsteğim gayet basit tek bir kere soracağım. Dedim.

-Bekliyorum. Dedi.

-Sizden istediğim şey benim karşımda diz çökmeniz. Dedim.

Kaba bir kahkaha attıktan sonra telefonu yüzüme kapattı;

"Evet New York halkı. Cevabımı aldım. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Şimdi sizin için hazırladığımız serinin ilk filmini dikkatle izleyiniz. İyi seyirler." dedim ve Danny yayını kapattı. Hemen odadan ayrıldım ve merdivenlerden inerek evden çıktım. Arabaya bindim, çalıştırdım ve hemen gaza abandım. Bir kaç sokak ilerideki büyük bir bankanın önüne park ettim ve arabadan indim. Hemen bankaya girdim ve asansöre bindim. Çatı katına geldim ve merdivenlerden çıkarak çatı katına vardım. Bu şöleni en iyi şekilde izlemeli idim. İyice çatının önüne doğru geldim ve elimi arka cebime götürdüm. Arka cebimde tuttuğum bir adet sigarayı çıkardım ve dudaklarımın arasına yerleştirdim. Sol cebimden de çakmağımı çıkardım ve sigarayı yaktım. 

Uzun bir fırt çekerek gözlerimi şehrin üzerine diktim. Sigarayı iyice dudaklarımın arasında sıkıştırdım ve elimi sağ cebime götürdüm. Küçük eski telefonu aldım ve rehbere girdim. Rehbere kaydettiğim "Exaşkım" adlı numarayı aradım... Ve telefonu cebime tekrar koydum... Sigarayı parmaklarımın arasına aldım, iyice gerildim... Yükselen alevleri, Koşuşan bağırışan insanları, Patlama seslerini, Polisi, İtfaiyeyi hepsini izliyordum... İşte bu benim çekmiş olduğum ilk filmdi. 

Siyah Elmas'ın Dünyası serisinin ilk filmi. Benim dünyama hoşgeldiniz...

Siyah ElmasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin