3

643 89 66
                                    


Jaejoong'un bavulumu bırakmasının ardından içindeki bir kaç eşyamı, bahçenin neredeyse tamamını gören odanın içine yerleştirmemle birlikte bir kaç saattir pamuk gibi olan yatakta oturuyordum. Daha çok bu işin altından nasıl kalkacağımı düşünüyordum. Pekala bugün günlerden pazardı yani benim tatilim bir şekilde yenmiş oluyordu. Şu anlık bu durumu görmezden gelerek kendi kafamda bir kaç not aldım. Öncelikle bir sürü kağıda ihtiyacım olacaktı çünkü Park Chanyeol'ün tüm programını detaylı bir şekilde kayıt etmeliydim.

Biliyordum bir kaç gün sonra her şey yerli yerine oturacaktı fakat bugün ilk günümdü ve ben bu evin kurallarını bilmiyordum. Mesela karnım şu an açlıktan kendini sindirmeye başlamıştı ama ben cesaret edip odamdan çıkamıyordum. Hem, ben yarın kaçta uyanacaktım? Haneul teyzeye sorsam.. Tabii ya, Haneul teyze bana her şeyi anlatırdı.

Saatlerdir oturduğum yataktan çevik bir şekilde atlayıp ağrıyan belimi rahatlatmak için gerildim. Kemiklerimden çıkan seslerle rahatlarken boğazımı temizleyip kapıya ilerledim. Kapının demir kolunu çevirip açmamla birlikte yerimde sıçramam bir olmuştu.

''Tanrım, Bay Park!''

Kapının önünde sert bir şekilde bana bakan Chanyeol'ün önünde korkuyla atan kalbimin üzerine elimi koydum. Derin bir nefes aldıktan sonra bende kaşlarımı hafifçe çatmıştım.

''Sorununuz ne?''

Benden izinsiz bir şekilde odama girdiğinde, ne kadar da çabuk sahiplenmiştim böyle? Merakla ona baktım.

''Hizmetçilerimin ahlakını bozma Baekhyun.''

''Eh?'' Şaşkınlıkla bana sertçe bakan adamın gözlerine, ardından da yere bakmıştım. Park Chanyeol'ün gözlerine bakmak dünyanın en zor işiydi belki de. O kadar sert bakıyordu ki, kaçacak delik arıyordunuz ister istemez.

''Buraya neden geldin?''

Aniden gelen soruyla birlikte başımı iyice yere çevirmiştim. Dudaklarımı bir süre bekledikten sonra aralayacak iken başlayamadığım sözler bölünmüştü.

''Benimle konuşurken gözlerime bak.''

Ricadan çok emriyle birlikte gözlerine bakmak için başımı kaldırdığımda tekrar cesaretim kırılmış ve başımı eğmiştim.

''Sizin özel asistanınızım. Gün içinde yaptıklarınızı not edeceğim ve size bir program hazırlayacağım. Ayrıca cuma günleri babanıza hakkınızda rapor vereceğim.''

''Sikeyim.''

Yüzüme tısladıktan sonra bana dokunmadan hızlı bir şekilde odadan ayrıldı. Ben olduğum yerde büyük bir şok içerisinde dururken gerçekten etrafımda zekamı aşan şeylerin döndüğünü düşünmeye başlamıştım.

Tekrar arkamı döndüm ve adım atmak için hamle yapacakken ilerlemek yerine kapıyı üzerine örtüp odama döndüm. İlk defa aç kalmıyordum ve açıkçası şu an hiç kimseyle yüz yüze gelmek istemiyordum. Bu sebeple sıcak yaz gecesinde odanın geniş camını aralayıp çift kişilik yatağa ilerledim. Temiz çarşaf kokusu bedenimi ele geçirirken o an pijamalarımı giyinip giyinmemek umurumda değildi.

----

Gözlerimi araladığımda başıma saplanan ağrıyla gözlerimi kıstım. Ağrı, yüzüme çarpan güneş yüzündendi. Bundan ötürü mızmız bir şekilde arkamı döndüm ve tekrar uykuya dalacakken gözlerimi olduğundan daha geniş bir şekilde araladım. Bugün asistanlığımın ilk günüydü ve ben hala uyumayı düşünüyordum.

''Aptal Baekhyun, aptal.''

Kendi kendime mırıldanırken yatakta doğruldum. Kıyafetlerimle yattığım için vücuduma garip bir rahatsızlık yayılmıştı. Pekala ilk iş, kıyafetlerimi değiştirmekti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SPECIALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin