14 Part 1

79 5 1
                                        

Bu arada kitap 30 bölümlere kadar çıkmayacak yani çok mini olmasa da bölümler kısa kısa olduğundan mini hikaye diyebiliriz . O yüzden final yakındır arkadaşlar ^^

Chen-Best Luck

Taeyeon meyve suyunu elimden alırken "İyi misin ?" diye sordu .

Hayır değilim ... O adamın babanla ne alakası var ?

Bunu ona söylemeli miydim ? Ya da her şeyin olduğu gibi kalmasına izin mi vermeliydim ? Onun doktor olduğundan bile şüphelerim olsa da her seferinde saçmalama Baekhyun, saçamlama Baekhyun diyerek kendimi geçiştirmeye çalışıyordum. Ya da olay zaten yeterince karmaşıkken onu kafamda daha da karmaşıklaştırmak istemiyordum. Peki ya Taeyeon'a doğru teşhisi koyamaz, ya da doğru bir şekilde tedavi edemese ne olacaktı? Söylediklerine göre bu önemli bir şey ise Taeyeon belki de...Ölecekti. Ve bunu Taeyeon'a söylemek şu an mantıklı gibi gelmiyordu. Bilmiyordum ama böyle hissediyordum.

"Huh ? İyiyim sadece biraz uykum var ""

"Hiç uyumadın mı yoksa ? Yat da uyu ben iyiyim "

"Hayır gerek yok . Hadi iç" Gülümsedikten sonra pipeti şişeye batırıp içmeye başladı .

O benim hayatımdaki neşe kaynağıydı . İlk defa birinin gerçekten yanımda olduğunu hissetmiştim, beni anlıyordu. Fakat onun için neden bu kadar endişelendiğim konusunda bir fikri yoktu . Benim en değer verdiğim insan olsa bile garip bir şekilde kendimden çok onun ölmesinden korkuyordum , hayatındaki sorunlarla uğraşıyordum , onu görmediğim her saniye kendime işkence ediyormuşum gibi geliyordu.

Ve anlamsız bir şekilde aklıma Sehun takıldı. Onu merak ediyordum, Taeyeon'a karşı bir şeyler mi hissediyordu yoksa sadece bana mı alınmıştı? Ve işte tam o sırada beynimde konu konuyu açtı
Bay Kim ile yeni doktorumuz arasındaki bağlantı tam olarak neydi ?

İstemeden de olsa girdiğimiz bu karmaşanın sonunda birinin canı yanacak mıydı? Veya kimin?

-Taeyeon-

Baekhyun ile dışarıya çıktık , fakat tekrar böyle bir şey olmaması için bir oksijen tüpüne bağlı olarak hareket etmek zorunda kaldım . Ve bu zaten benim için çok büyük bir yükken insanların bana o acıyan gözlerle bakması kendimi küçük hissetmemi sağladı. Çoğu zaman böyle hissediyordum evet, çoğu zaman kendimi küçük hissetsem de bu o duyguya benzer bir şey değildi.

Emin olun hasta olmaktan daha zor olan şey size acımasıdır. Ve bunu yaşamaktan nefret ediyorum , ne zaman hasta olduğumu belli edecek bir şey ile dolaşmaya çıksam insanların gözündeki o acıma hissi , hayır! Bu acıma değil , bu beni dilenci gibi görmeleri . Acıma değil , muhtemelen içinden dedikleri şeyler 'Ah.. Bu yaşta ölmek zorunda kalacak zavallı . ' ve bu acıtıyor , bu tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla acıtıyor , ben o tüpe bağlı olduğumu şu an görebiliyorum, hissedebiliyorum, ben o iğnelerin acısını hissedebiliyorum fakat oksijen tüpüne neden pantolonumdaki benim bilmediğim bir yırtıkmış gibi bakıyorsunuz?Ben onun orada olduğunu görüyorum , hasta olduğumu da biliyorum. Öleceğimi de biliyorum. Üzgünüm ama sizin bana acımanız veya içinizde her ne hissediyorsanız onu hissetmeniz benim geri kalan ömrümü uzatmayacak, uzatmayacak. Bunları karşımda bana gözlerini ayırmadan bakan kadına söylemek istedim. Ama tek yapabildiğim alaycı bir şekilde gülmekti,tek yapabileceğim ciddiye almamaktı.

Ben kendime acıyorum sizin bunu yapmanıza gerek yok.

Tanrım ! Ben ölebileceğimi biliyorum, fakat siz neden bana toprak atacak kişi gibi bakıyorsunuz ?

+

"Ah ! Hadi ama kışın ortasında denize girdiğini mi söylüyorsun ? " sandviçimden bir ısırık aldım.

"Evet aynen öyle , tahmin edemeyeceğin kadar soğuktu . "

"Kaç gün hastahanede yatmak zorunda kaldım acaba zeki Byun?"

"Şu an ki kadar uzun değil . " Yaklaşık biraç saniye geçtikten sonra ne dediğini anladığını düşünüyorum. "Ah .. Yani ben öyle demek istememiştim , özür dilerim"

"Hayır sonuçta ... Yani önemli değil "

"Tamam"

Başka bir şey konuşmadık . Tabii küçük konuşmalar dışında.

Aslında o konuşmadı, ya da benim konuşmak istemediğimi düşündü. Aslında hastaneden önceki hayatımı ona uzun uzun anlatabilmek istiyordum ki bu çok iyi bir fırsattı ama konuşmadık. Yine de yanımda olduğu için minnetkarım. Her ne kadar yüzünde garip bir ifadeyle dolaşmış olsa da...

Küçük bir kız arkadaşıyla oynadığı topu bizim olduğumuz tarafa kaçırınca yanımıza geldi ve uzanarak topu alıp kıza verdim. "O şey de ne?"
Oksijen tüpümü gösterdi.
"Daha rahat nefes almamı sağlıyor. Ama sadece şu anlık takıyorum."

"Çok oyun oynayınca benimde buna ihtiyacım oluyor o zaman."
Umarım olmaz.

-Arkadaşlar bunu baya uzun zaman önce yazmıştım ve artık bir şeyi yayınlamam gerektiğini düşündüm biliyorum kısa ama bu kitapta taslak olduğu için ve çok okunmadığı için de sorun olmayacağını düşündüm. Ayrıca Taeyeon un doğum günü için bir bölüm yayınlamak istiyordum şu an kore saatiyle girmiş bulunuyoruuuz💞💞👑

Ve bu yüzden de dedim ki niye önceden de yaptığım gibi part part yapmıyorum?

Neyse eğer böyle olmasın derseniz söyleyin bana bi dahakine bitirip yayınlayayım💞💞-
İYİKİ DOĞDUN KİDKEADER
#KingTaeYeonDay 👑👑

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 08, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DREAMS | BAEKYEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin