Gizli Güçler

Bölüm 1

Yavaşca yatağın içine girdim. Uyuyamıyor, küçücük bir sesten bile rahatsız oluyordum. Pencereden dışarıya baktım. Hava parçalı bulutluydu. İç çekerek kendimi yatağa attım ve gözlerimi kapattım.
~~~~~~~~~~~~~~
Gözlerimi yavaşca araladım ve yataktan kalktım. Saat 06.14 idi. Bugün okul vardı. Büyük istimal dün gece ondan uyuyamamıştım. İç çekerek odadan çıkıp aşağı kata indim. Mutfağın ışığını açık unuttuğum için açmama gerek kalmamıştı. Buzdolabını açıp dünden kalan tostu masaya koydum. Ardından bir bardak çıkardım. Buzdolabından çıkardığım sütü bardağa bosaltmaya basladım. Tostumu yedikden sonra dünden hazırladığım pembe ve sarı çizgileri olan çantamı alıp dışarı çıktım.

Kol saatime baktım. Saat 06.31 idi. Hala zamanım vardı. Gülümseyerek okula gitmeye başladım. Okulla evimin uzaklığı en fazla 2-3 dakikaydı. Aceleye gerek yok yani... Yavaş adımlarla okula gitmeye başladım. Yoldan giderken elinde bir kağıt tutan kıvırcık saçlı bir kız gözüme çarptı. Yanına koşar adımlarla gittim.

"Bir sorun mu var?"

Diye sordum nazik bir sesle. Kız bana baktı ve kafasını salladı.

"Bu adresi bulamıyorum..."

Dedi çekingen bir sesle. Elindeki kağıdı bana uzattı. Kağıdı incelemeye başladım. Bu adres benim okula gidiyordu. Ona gülümseyerek baktım.

"Bende oraya gidiyorum. Gel beraber gidelim."

Dedim ve yürümeye basladım. Peşimden gelmediğini farkedince gel işareti yapdım. Koşar adımlarla yanıma geldi ve kafasını yere eğdi.

"Benden çekinmene gerek yok."

Dedim ve gülümsedim. O da bana gülümsedi. Önümüze bakarak yürümeye basladık. Okulun önüne gelince durdum.

"Burası."

Dememle o da durdu ve okulu incelemeye basladı. Okulun bahçesine girdim. Benim girmemle o da peşimden geldi.

"Hangi sınıfa gidiyorsun?"

Diye sordum. Konuşmak için adımları yavaşlattım.

"Bilmiyorum."

Dedi sessiz bir sekilde. Ona inanmıyorum der misim gibi baktım.

"Öğretmen hangi sınıfta olduğumu bugün söyleyecekmiş. Mesgül olduğu için."

Dedi utangaç bir tazırla. Kapıdan içeri girdik.

"Ben sınıfıma gidiyorum. Sanırım sen öğretmenler odasına gideceksin."

Kafasını salladı.

"Eğer bir sıkıntın olursa benim sınıfa gel, tamam mı? Sınıfım ikinci katta 7/C subesi..."

Dedim. Oda gülümeyerek kafasını salladı. Ben yukarı kata çıkarken o da öğretmenler odasına gitti. Sınıfa girdim. İste bizim her zamanki sınıf. Zil çaldığı halde hocayı ayakta ve gürültülü bir şekilde beklemek... Her zamanki oturdugum yere oturdum. Yanimda oturan en yakın arkadaşım okul değiştirmisti. Buna üzülmüştüm ama beni arayacağına söz verdi.

O yüzden dert etmiyorum. Daha dün konuştuğum halde onu özlemiştim.

"Biliyor musunuz? Sınıfa bir kız iki oğlan gelicekmiş."

Biraz kulak misafiri olmak kötü olmazdı heralde, değil mi?

"Umarım erkekler yakışıklıdır. Nasıl olsa o oğlanı unutmaya çalışıyorum."

Ne bekliyorsunuz? Bizim sınıf böyle malasef... Kim olduğu belirsiz biri boğazını sesli bir sekilde temizledi. Herkes kapıya baktığı an herkes yerlerine geçti. Kapıda rehberlik hocası bize sinirli bir sekilde bakıyordu. Oğretmen masasına oturdu ve elindeki kitapları sesli bir şekilde koydu.

"Bugün üç yeni arkadaşınız geldi."

Yanındaki kisilere baktım. Açık mor rengi saçlı bir oğlan ve yanında siyah renkli saçı olan oğlan vardı. Onların yanında ise kıvırcık saçlı, mavi saç rengi olan kız vardı. Bu kız sokakta tanıştığım kız idi. Beni görünce gülümsedi ve hafifse el salladı. Bende karşılık verdim.

"Kendinizi tanıdın.''

Dedi gür bir sesle. Saç rengi açık mor olan bir adım öne geçti ve kendini tanıtmaya başladı.

"Adım Atila soyadım Demirci."

Dedi ve bir adım geriye gitti. Siyah saçlı olan da bir adım ileri çıktı ve konuşmaya basladı.

"Adım Taha soyadım Taşdemir."

Dedi ve bir adım geriye gitti. Kıvırcık saçlı olan ise adım çıkmadan kekeleyerek konuşmaya başladı.

"A-adım Ca-Cansu soyadım ise Bilir."

Dedi. Hoca Cansu susar susmaz konuşmaya başladı.

"İyi geçinmenizi ve kavga etmenizi istemiyorum. İstediğizi yere oturabilirsiniz. Birkaç dakika sonra öğretmen gelicek ve kitaplarınızı dağıtacak."

Dedi ve kitabını almadan gitti. Cansu koşar adımlarla geldi ve yanıma oturdu.

"Aynı sınıfta olmamıza sevindim."

Dedi utangaç bir tavırla. Gülümsedim.

"Bende."

"Bu arada hala adını bilmiyorum?"

Dedi ve çantasını masaya koydu. İçinden bir kalemlik ve defter çıkardı.

"Adım Yağmur."

Dedim ve Cansu'nun yaptığı seye baktım. Resim çiziyordu. İyicene inceledikten sonra ona hayranlıkla bakmaya başladım.

"Defterini inceleyebilir miyim?"

Diye sordum. O da utanmaya basladı ve defteini bana uzattı. Saçıyla yüzünü kapatmaya başladı. Çok güzel çiziyordu.

"Çok güzel çiziyorsun."

Dedim ağzım açık bir sekilde. Bir resminde kendini ve yanında bir kız çizmişti. Kardeşi pembe renkliydi. Kızın yanında da bir oğlan vardı.

"Bu kız ve oğlan kim?"

Diye sordum dayananayıp. O da gülümseyerek yanıt verdi.

"Onlar benim kardeşlerim. Kız olanın adı Ceyda anaokuluna basladı. Erkek olan ise Demirhan. İkinci sınıfa gidiyor."

Dedi gülümseyerek. Belliydi ki kardeşlerini çok seviyordu. Defterini kapattım. Defteri kapattığım sıra hoca içeri girdi. Yanında da 3 tane oğlan vardı. Ellerinde ise dolu kitap. Kitaplara bıktınlıkla baktım. Oğlan herkese kitapları dağıttı. Bazıları tek kitap bazıları ise iki kitap idi. Herkese kitapları dağıttıktan sonra gitti.

Ben ise bana verilen kitapları çantama koydum ama matematik ve fen kitabı gıcıklık yaparak çantaya girmemiştiler. Cansu'ya baktım. O tüm kitaplarını çantasına koymuştu bile. İç çektim.

"Dağılabilirsiniz."

Dedi hoca. Bunu demesiyle sınıfın koçarak kaçması bır oldu. Çantamı sırtıma takıp sıradan kalktım. Cansu ile birlikte yürümeye başladım.

"Cidden bitti mi?"

Dedi Cansu şaşkınlıkla.

"Evet... İlk gün diye hiçbir hoca gelmiyor ve rehberlikte bizi serbest bırakıyor."

Dedim kocaman gülümsemeyle. O da gülümsemeye basladı. Belli bir sokağa gelince ayrıldık. Eve yalnız gitmeye basladım. Eve varınca kapıyı çaldım. Annem gelmişti.

"Hoşgeldin kızım."

Dedi kocaman gülümsemeyle. Babamın yanına gittim. Babamda bana gülümsedi.

"Abim geldi mi?"

Diye sordum. Annem ise basını olumsuz bir sekilde salladı. Bu benim için bir şanstı. Bildgisayar benim demektir. Kosar adımlarla ara korudora gittim ve masaya oturdum. Bilgisayarı açtim ve oyun oynamaya başladım.