~~~~Taha'nın Ağzından~~~~~
Hemşire, kızların kaldığı odayı gösterdi. Yağmur hala baygındı ama Cansu çoktan uyanmış, yanındaki oğlanla konuşuyordu."Öyle mi oldu..?"
Dedi Cansu. Yüzünden şaşkın olduğu belliydi. Kafasını buraya çevirdi ve bizi gördü. Yanındaki oğlanda buraya baktı. Bizi görünce birkaç dakika düşünmeye başladı. Annem içeri girdi ve Cansu'nun yanına gitti. Annem, bizim özel güçlerimizin olduğunu bilmiyordu. Sorduğu zaman sessiz kalıyor ve annemin susmasını bekliyordum. Oğlan yanımıza geldi ve elini uzattı.
"Ben Alperen."
Dedi ve elimi sıktı. Bende onun elini sıktım.
"Bende Taha ve bu kişi de Atila. Arkamda duran kız ise Zeynep."
Dedim.
"Peki... Siz o ormandaki kişiler misiniz? Kızları tanıdım ama sizi tanıyamadım."
Dedi Alperen sessiz bir şekilde. Ona şaşkınlıkla baktık. Ağzım yavaş yavaş açıldı.
"Ciddi misin..?"
Diye sordum. Ağzım hala açıktı.
"Sanırım o da bizim gibi."
Dedi Cansu yanımıza gelerek. Çoğu yeri sargılıydı.
"Kalkmaman gerekiyor."
Dedi annem sinirli bir şekilde. Cansu ona gülümseyerek baktı.
"İlgilendiğin için teşekkürler."
Dedi ve bize baktı.
"O da bizim gibi."
Demesiyle Alperen'e bakmamız bir oldu. Demek bizim gibi başka kimselerde vardı he...
"Kanıtla o zaman."
Dedi Atila. Ona inanmıyorum dermiş gibi bana baktı. Gerçi bende pek inanmıyordum.
"Ama anneniz var."
Dedi. Sanırım annem bu kelimeyi duymuştu.
"Hadi ben fazla kaldım. Artık gitsem iyi olur."
Dedi ve bana baktı. Bu bakış kızlara iyi bak bakışıydı. Kafamı olumlu bir şekilde salladım. Annem odadan çıkınca Alperen Cansu'ya döndü.
"En sevdiğin çicek ne?''
Diye sordu Cansu'ya dönüp.
"En sevdiğim çicek mi..?''
Diye söylendi kendi kendine.
''Düğün çiceği... Neden ki?"
Diye sordu Cansu Alperene.
"Şu çok zehirli olan çicekten mi bahsediyorsun?''
Diye şaşkınlıkla sordu Alperen. Cansu evet masasıyla başını salladı. Aniden ne olduysa Alperen'in etrafı sarmasıklarla kaplandı ve etrafında sarı çicekler oluştu. Elindekini Cansu'ya uzattı. Cansu ağzı açık bir şekilde Alperen'e bakıyordu. Hafiften kızardı.
"Teşekkür ederim."
Dedi Cansu ama çiceği almadı. Alperen Cansu'ya eldiven verdi.
"Zehirden korur, merak etme."
Dedi gülümseyerek. Cansu Alperen'in elinden çiceği aldı.
"Tekrar teşekkür ederim."
Dedi Cansu. Gülümseyerek çiceğe baktı.
"Çok güzeller."
Dedi kısık sesle. Yağmur hafiften kıpırdadı. Cansu hemen yanına gitti.
"İyi misin?"
Diye sordu Cansu Yağmur'a. Yağmur'un yanına gittik. Yağmur başını evet manasıyla salladı. Yavaşsa oturur pozusyona geçti.
"Ne oldu?"
Diye sordu başını tutarken. Cansu sarıldı.
"Saldırıya uğramıştık."
Dedi Cansu ve Yağmurdan ayrıldı. Yağmur Alperen'e baktı ve birkaç dakika düşündü.
"Sen kimsin?"
Diye sordu sinirli bir şekilde.
"Adım Alperen. Ben de sizin gibiyim."
Dedi Alperen. Atila ile bana baktı.
"Siz niye buradasınız?''
Diye sordu. Sanırım bizim burada olmamıza şaşırmıştı.
"Sizi kurtardık.''
Dedim gülümseyerek. Yağmur şaşkın bir şekilde baktı.
"Cidden mi?
Diye sordu Şaşkın bir şekilde. Yağmur Alperen'e uzun bir süre baktı.
''Sende kimsin?''
Diye sordu yüzünü eksilterek.
''Adım Alperen.''
Diye yanıt verdi. Cansu Yağmur'un yanına gülümseyerek oturdu.
''Peki... Siz hangi okuldasınız ve hangi şubedesiniz ?''
Diye sordu Alperen.
''Seçim Ortaokulu ve hepimiz aynı sınıftayız. Şubemiz ise B''
Dedi Cansu. Elindeki çiceği Yağmur'a gösterdi. Yağmur da kafasıyla onayladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Güçler
AcciónTa kii etrafım ateşle sarılana kadar... Her seyin burada biteceğini düşündüm... Ama...