YALANCI BAHAR

37 17 5
                                    



       Bursa güzel yer Ankara'nın ciddiyeti yok , yeşil Bursa hatıralarda kalmış vahşi sanayileşme  kentin dokusunu bozmuş çarpık yapılaşma buralarıda vurmuş ama hoş şehirdeki insanlar meyve salatası gibi kimse kimliğinden taviz verip değişmemiş herkes ekmeğinin peşinde göç edenler işe şehirdekilerse iş gücüne ihtiyaç duyduklarından herkes kendi tadında ama bir bütününde bir parçası öğrenci için ideal bir şehir ilk  alışma dönemleri geçince bazı şeyleri farketmeye başladım.                                                                                  

Ailenin  yanında okumak büyük avantajdı,bense ailesinden ayrı kalmış zavallı arkadaşlarımın acısını hafitletmek için elimden geleni yaptım ,sırf sevgiden annemle babamı bezdirmek gibi gayem falan yoktu yani zavallı annem sırf beni memnun etmek uğruna hayatında girmediği kadar mutfağa  girdi ,günlerce yatılı misafir ağırladı,sevgilisinden ayrılmış gençleri teselli etti ,babam biraz daha şanslıydı o yüzde atmış emekli bir insan olduğundan haftanın üç beş günü teşkilata  danışmanlık yapmak üzere giderdi o kapıdan bizim tayfa bacadan dalardı ,şu hayata bana uzman olduğunuz bir konu var mı diyin ben de  bütün üniversitenin  de cevabı pijama partisi vermek oldugunu söylerlerdi muhtemelen ne eğlenirdik ,şu hocalarla dersler olmasa okul iyi bir şey ya ,okey oynamayı, tavlayı ,papaz kaçtı ,briçi öğrenip sosyalleşmekten yoruluyorsun tam bulutlarda uçarken saçlarıyla erken vedalaşmış münasebetsiz bir hoca çıkıp vize vakti der  , biri yaparda diğerleri durur mu  hepsi münasebetsiz  bu hocaların ya.   
                       
Ikinci sınıfın son vizeleriyle boğuşurken öf birde sıcaklar erken bastırdı ,eve geldim başım zonkluyordu bizimkiler evde yok vurup kafayı yatacağım ama ne mümkün ev değilde sera sanki evin aynı anda her yeri  güneş alıyor ,salona geçtim salonla oturma odasının arasına cam bölme yapılmış  yuvarlak kemerli şık bir kapı allahtan kahve rengide güneşi biraz tutuyor gözümü kapatır kapatmaz uyudum ,yada hala uyuyorum içerden sesler geliyor bizimkiler gelmiş poşet falan boşaltıyorlar telefon çaldı ,babam telefonu açtı biraz sonra sesi öfkeli  bir şekilde bağıra çağıra konuşuyordu tuhaf olan anlamama konuştuğu dil slav dilleri gibiydi ,büyük ihtimal rusca epey konuştular babamın sesi düşmüş üzüntülü ,birazda aciz bir hal almıştı anlamıyordum ama yalvarıyordu sanki sonra telefon el değiştirdi ,annem buz gibi soğuk ama kararlı bir ses tonuyla konuşmaya tanrım ne konuşuyorlar ne dilde konuşuyorlar sonra telefon kapandı  havadaki ağırlığı bitişik odadan hissedebiliyordum ,titreyen sesiyle annem sessizliği bozdu ben ben burda kalamam  baya bir sessizlikten sonra sen ciddi misin tüm bunları tekrar kaldırabilir miyiz ben orada olacağım tam yanında sen ister gel ister gelme! daha en az on yıl gerekti  annem daha önce duymadığım bir ses tonuyla bağırdı  ! bunu bilmediğimi sanıyorsun ?

Ağlamaya  başlamıştı hıçkırıklar içinde yinede yanında olucağım babam ona sarıldı galiba ,sesi derinden  boğuk boğuk geliyordu ikisininde iç çekişlerini duyuyordum kalkmak istedim ama ya rüya ise kalkarsam sonu göremezdim ,hem ailem niye rusça konuşsun yine o hayal gücümün hasır altı ettiğim zamanki ilginç rüyalarımdan olmalı yine kağıtta kaleme sarılıp bundan bir hikaye yazmalıyım ,annemin kısık sesi  moskovada 'mı olacak hayır petersburg' dan  Parise geçecekler , Ümit var mı sence  ,bilmiyorum  sadece yanında olacağız  sonuç ne olursa olsun bu kez yanında olacağız  kısık Kısık uzaklaşıyor sesler   artık duyamıyorum ya sustular yada reem uykum bitti    .

Sırların izindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin