Kafamın içi ruhum gibiydi karanlık , okadar çok düşünceyle doluyduki birinden kurtulurken diğerine maruz kalıyordu. Bi nevi boş bi kuyu gibiydi ben düşündükçe o kuyu okyanusa çevriliyordu yüzme bilmeyen bir insanın derinlere gitmesi gibiydi düşünceler. Karanlığıma haykırdığımda o karanlık,boş duvarlarla çevrildi hayatımda ve sonrası yankı . Okuldaki insanlarda bi nevi yankıydı hepsi bir ötekinin aynısı okulun girişinde Ege'nin gözlerinden çıkan cehennem ateşinde kavruluyordum okadar değişiktiki ruh hali küçük bi çocuğun yüksekten korkup ginede yükseğe çıkmak için aglaması gibiydi hem tehlikeli hem korkak hemde ısrarcı. Yaptığı yada yapacağı şeyden korktuğunu biliyordum bildiğim bir şey daha var eğer Enis masumsa ve onu öldürmek zorunda kalırsa sonradan duyacağı pişmanlık . Okula girdiğimizde müdürün odasını arıyorduk ve sonunda bulmuştuk tam içeri girecekken nöbetciögrenci çıktı ve "şimdi giremezsiniz içeride öğrenci var." dedi.
5 dakika 10 dakika sonunda bi haraketlilik oldu ve kapı açıldı içeriden çıkan bir ögrenci bir hışımla saçlarını savurdu ve gitti saçlar bile olduğu bedenden utandı . İçeri girdiğimizde müdür"yeni ögrenciler "
Dedi. İkimizde başımızı sallamakla yetintik müdür kayıt işlemlerine göz atarken bende müdürün odasını inceliyordum duvarın köşesindeki koltuğa baktığımda Enis'i görünce irkildim ve Ege'ye dahada çok yapıştım Ege ne olduğunu anlamadığı için baktıgım yöne bakınca oda şaşırdı."Korktuğunu belli etme." Ege'nin yanımda olduğunu bilmek bana destek veriyordu korkacak birşey yok diye kendimi teselli ediyordum hiç değilse inanmak başarmanın yarısı değilmiydi ben neden bunu başaramıyordum . Enis'e bakmak için döndüğümde avını bekleyen bi aslan gibi keskin ve acımasız bakıyordu . gözleri koyu kahverengiydi toprağın rengiydi içinde kaybolmamı sağlayan bir renkti , bi okadar nefretin rengiydi . Ona baktıkça içimde onlarca savaş gerçekleşiyordu kalbim ve beynim adeta delicesine savaşıyordu beynim onun yaşamayı hakettiğini söylerken kalbim onun ölmesi için herşeyi yapabileceğini söylüyordu. Hayatımda insanları kırmamak için bile elli kere düşünen ben şimdi birinin ölümünü düşünüyordum.
Müdür bize dönüp "10-F" dedi. Tam Enis'e dönecekken müdür "Enis oğlum hadi sınıfına birdaha böyle birşey olmaz umarım." dedi ve sahte bir gülücük armağan etti Enis'e
Enis'e bukadar iyi davranılmasının sebebi büyük ihtimalle babası "Seyhan Tekin'di "
Enis arkamızdan gelirken Ege'nin mutlu olduğunu biliyordum ölümünü istediği adam arkamızdan geliyordu . Ege'ye nekadar zor bir iş olucağını , benim kimseye zarar veremiyicek olmamı anlatsamda bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu.
Sınıfa girdiğimizde herkezin kafası ayrı bir yerdeydi onların yerine bu yılışıklıklarından ben utanmıştım aradan çok zaman geçmeden felsefe hocası içeri girdi kibirli bir şekilde "Oturun" dedi .
Zaten ben haricinde kimse ayakta değildi. Neyin egosuydu bu ?Dersin yarısında lavoboya gitme ihtiyacımın olduğunu farkedip izin istedim. İşim bittiğinde arkamı döndüğümde ensemde dayanılmaz bir acı hissettim.
Uyandığımda müzik odasındaydım
Ensem sızlıyordu ve buna kat kat eşlik eden başımda , ağrımı dahada güçlendiriyordu .Karşımdaki görüntü inanılmazdı Enis uzanmış ve tavanı izliyordu.
"Burda ne işim var!"
Uyandığına sevindim Arya."
Adımı bilmesine şaşırarak büyük bir tepki gösterdim. "Adımı nerden biliyosun neden burdayım !."
"Neden bu okula geldiğinizi bilmiyorummu sanıyorsunsunuz ? Ordan bakınca Aptal gibimi görünüyorum yada baş edilebilecek kadar basit."
Okadar sakin konuşuyordu ki ses tonu bile ürkmeme sebep olurken "neden bahsediyosun sen." dedim.
"Bu oyunun sonu hiç hoş olmayacak miniğim" dedi .
Bana sadece annem miniğim derdi. Bunu duymak bile beni çıldırtırken herşeyi yıkıyordum sanki o gün gemideki yaşadıklarımızı birdaha yaşamış gibi hissettim.
"Sen..sende vardın sende, ailemizin ölümüne ortak oldun seni mahvedicem senden nefret ediyorum suçsuz olabileceğini düşünmüştüm senin öldürücem!!"
"Sakin ol miniğim sakin ol."
Söyledikleri tüylerimi diken diken ederken ağlamaktan sesim titriyordu "Bana miniğim deme senden iğreniyorum."
Müzik odasından hızla çıkarken gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum biranönce Ege'nin yanına gidip herşeyi anlatmak istiyordum gerçekten çok tükenmiştin.
Çoktan zil çalmış olmalıydı alt kata indiğimde zilin çaldığına emin olup sınfa girdim Ege kafasını sıraya koymuş müzik dinliyordu . Kulaklıkları koparırcasına kulağından çıkartıp "biliyor , herşeyo biliyor." dedim.
Ege endişelenerek ayağa kalktı ve "Ne" dedi. "Bukadar kolay olmaz bu demiştim Ege korkuyorum hiç korkmadığım kadar korkuyorum bana miniğim dedi Ege miniğim . "
Ege deliye dönmüş bi şekilde bağırıp küfür ediyordu o sırada içeri bi öğrenci girip "bunu size vermem gerek " dedi ve koşarak sınıftan çıktı.
Ege kağıdı açtığında " Bıraktığım izler benim zaferim olacak miniğim." yazıyordu.
ARKADAŞLAR FİKİRLERİNİZİ BENİMLE PAYlAŞIRSANIZ BENİ ÇOK MUTLU EDERSİNİZ.. :**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz
Romance"Ruhsuzluğunu ilan eden kadından ruhunu çalan adama istinaden" "Senden nefret ediyorum karanlığına sığındığım adam." "Karanlığıma karşı koyan bir yıldıza karşı koyamadım." "Hissiz Kadın.." "Hayatı karanlık , karanlığı mezar olan kadın." "Ben bütün v...