Bölüme başlamadan önce herkesren özür diliyorum çünkü ben yayinlanma tarihine 18 Haziran demiştim fakat tatildeydim ve bölümü yayinlayamadim, kusura bakmayın :/
Draco Slytherin ortak salonuna doğru ilerlerken bir yandan da kravatını gevşetiyordu.
Snape yine onu sıkmaya başlamıştı ve bunu baykuş ile babasına bildirmişti. Lucius Malfoy ise bu duruma oldukça sert tepki vermiş, Draco'yu azarlamıştı. Bunlar ona saçma geliyordu. Onun tek yapmak istediği Potter ve çetesini küçük düşürmekti. Babası ise bunun çocukça olduğunu düşünüyordu.
Lucius Malfoy ne anlardı ki bundan? Sorun sadece Potter'ın burnunun havada olmasi değildi. Sorun Davina denen kızın bir "Black" olmasıydı. Belki de sadece bir tesadüftü fakat eğer değilse o zaman kızın başına kötü şeyler gelebilirdi. Çok kötü şeyler.
Şatonun diğer ucunda Davina, Harry ve Ron McGonnagall ile konuşuyorlardı. Harry Quidditch takımının kaptanıydı fakat işler pek de yolunda değildi. Bu yüzden Harry takım kaptanlığını Davina'ya devretmek istiyordu -ki Ron ve ikisi bu konuda hemfikirdi- fakat Davina bu işi yapamayacağı konusunda ısrarlıydı. Hatta bir keresinde "Senin Seçilmiş Kişi olduğunu sanıyordum,belki de Kaptanlık için de secilmişsindir. " demişti.
McGonnagall sonunda "Peki, peki Potter. Kaptanlığı Bayan Black'e veriyorum fakat bir daha Kaptanlik'a terfi edemeyeceğini fark etmen gerek. Anlıyorsun değil mi?" Harry "Kalsın, teşekkürler" diye düşünürken bir yandan da "Evet Profesör, anlıyorum. Bence Davina bu işi benden daha iyi yapacak efendim. " diye de Profesör McGonnagall'a güvence verdi. "Ben de eminim bundan, gidebilirsiniz şimdi. " diyerek eliyle onlara gitmelerini işaret etti. Davina her ne kadar kararsiz görünse de Kaptanlık'ı aldığı için sevindiğini gizleyemiyordu.
Ortak Salon'a geldiklerinde Hermione'yi Dean ile konuşurken buldular. Davina hızla ona haberi vermek üzere giderken Ron kızıl kaşlarıni catarak Dean ile Hermione'nin arasına oturdu. Harry onun bu hareketine gülerken Davina'nin da Ron'a bakıp sırıttığını gördü. Davina onun baktığını fark edince eliyle koltuğa vurup yanına gelmesini işaret etti. Harry sırıtarak onun yanına oturdu ve ona döndü. Davina yüzündeki sırıtışı silerek "Cho ile nasıl gidiyor Harry?" Diye sordu.
Cho'yu en son Cedric ile Hogsmade'de görmüştü. O zamandan beri Cho ondan kaçıyor gibiydi. Harry de daha fazla uğraşmak istemediğinden konuşmaya çalışmamıştı. Bu her ne kadar onu üzse de böyle olmasi gerekiyormuş gibi hissediyordu.
"Benden kaçıyor gibi. Bende daha fazla konuşmaya calışmadım." Davina anlayışlı bir biçimde elini tutup sıktı. Harry onun tuttuğu yerin yandığını hissetti. Sanki biri eline ateş değdirmiş gibi hissediyordu, fakat bırakmak da istemiyordu. O, bunları düşünürken Davina Hermione ile konuşmaya başlamıştı bile. Harry ancak o zaman Dean'in yanlarından kalktığını fark etti.
Yarım saat kadar oturduktan sonra Hermione onları zorla kaldırdı ve dışarı sürükledi. Biraz yürüdüklerinde avluya gelebilmişlerdi. Hermione çimenliğe oturduğunda diğerleri de onu izlediler. Herkes oturduğunda Hermione konuşmaya başladı.
"Davina'nın binaya yerleştirildiği gün Hagrid'in ve diğer Profesörlerin garip davrandığını fark etmiştik, hatırladınız mı?" Onaylamalarini beklemek için duraksadı. Herkes onaylayan mırıltılar çıkardığı zaman hızla devam etti. "Neden garip davrandıklarını öğrendim sanırım." Diyerek gergince gülümsedi. Ron ona şaşkınlıkla bakarken "Sen bir dahisin." Diye fısıldadı. Hermione onu duymamıştı ama Ron'un yanakları kızarmıştı bile.
"Bugün Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinden sonra eşyalarımi topluyordum. Profesör Lockhart hâlâ sınıftaydı -bu esnada Davina içini çekince Harry gözlerini devirdi- ve telaşlı görünüyordu. Tam o sırada Snape sınıfa girdi,ben de kitabımı düşürdüğüm için masanın altındaydım, uçarcasına Lockhart'ın yanina gitti ve telaşla bir şey söyledi." Hermione tereddüt edercesine duraksadı. Harry "Eee?" Diye ısrar edince Hermione iç çekti ve devam etti.
"Harry, sanırım Sirius yakalanmış"
Olayların kurgularının kitaplara göre farklı olduğunu söylemiştim. Umarım bölümü begenmissinizdir. Gec oldu ama güzel oldu sanki ha, ne dersiniz? Bu arada size bir haberim dana var. Bu hikayeyi artık ben yazmayacağım. Zeynep adında çok tatlı bir kizla konuştuk ve benim ders çalışmak icin hesabimi birakacagimi duyunca saolsun hikayeye kendisinin devam edebileceğini söyledi ve fikirlerini benimle paylaştı. Yazım tarzı da benimkiyle neredeyse aynı. Eğer fikirleribi uygularsa sizi çok güzel şeyler bekliyor! Bundan sonraki bölümleri ona bırakıyorum, yani o umarım benden daha aktif olur. Neyse, uzun bir zaman burada olamayacağım kısacası. Görüşürüz arkadaşlar! Umarım hikayenin gidişatı çok güzel olur ve beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black's Daughter (HP)
Fanfiction"H-hey, Ron Welsey bekler misiniz?" Kız koşmaktan bozulmuş saçlarını kızıl saçlı çocuğun önüne gelince düzeltti ,kızıl saçlı çocuğa, yanındaki Harry Potter'a ve elindeki kitapları sıkı sıkıya tutan gülümsedi. Kızıl çocuk ise kızın soyadını yanlış te...