KINIK HASAN'DA GİZEMLİ MEZARLIK

Tarih: 13 Şubat 2013 Saat: ???
O gün düğün vardı. Çok sıkılmıştık. Sıkıntıdan düğüne gelen arabaların şoförlerini korkutmaya çalışıyorduk. Ama beceremiyorduk, 10-15 deneme sonrasında bir şoförü korkutmayı başardık ama adam korkudan bayıldı. O anda bizde korkmuştuk ve hemen kaçmaya başladık. Nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrimiz yoktu. Sanırsam 15 dakika kadar koştuk ve artık dinlenmeye ihtiyacım vardı. Stresimin azalması için yolda bulduğum acayip şekilde düzgün silindir biçmindeki taşla oynamaya başladım. Tam her şey geçti derken elimdeki taş kırılıverdi ve içinden dışkı benzeri garip bir sıvı çıktı. Bu sıvı o kadar kötü kokuyorduki gözlerimden yaş gelmeye başlamıştı. Gittiğimiz yerde çok uzun süre kaldık. Neyse ki düğünde havaya açılan ateşleri gördük ve öyle yolumuzu bulabildik. Düğün yerine geldiğimizde çocuklar yerlerdeki patlamış kuru sıkı mermileri ceplerine dolduruyor, büyükler ise ortaya geçmiş göbek atıyordu. Bayılttığımız adam da oradaydı. - biz zaten adamı görünce ayvayı yediğimizi anlamıştık - *ayva sevmiyorsan karpuzu ve ya armudu yiyebilirsin* Adama görünmeden evlerimize dağıldık.

Tarih: 14 Şubat 2013 Saat: 07.34
Yeni uyanmıştım, başım ağrıyordu. *kolumda Mersin :P* Çünkü dün gece davul-zurna sesinden uyuyamamıştım. Güzel bir kahvaltıdan sonra başımın ağrısı dinmişti. Hemen dışarıya çıkıp arkadaşım Muhammed ile buluştum.( Muhammed bahsetiğim iki arkadaştan birincisi.) Muhammed ile dolaşırken önümüze bir anda Ahmed çıkıverdi. Bize taş atma yarışı teklif etti.*hiç uslanmadık, başımıza daha neler gelecek neler...* Hemen kabul ettik. Çünkü ikimizde bu oyunu çok iyi oynardık.( Bu arada Ahmed ise iki arkadaştan ikincisi.) Bu oyunu her zaman oynadığımız yere gittik. Orda taş atıp vurduğumuz ince uzun ve toprağa saplı bir taş vardı. Nedense hemen camînin yanındaydı. O taşa ne zaman bişey fırlatsak imam hemen bize kızardı *orası Osmanlı'dan kalma bir mezarmış ama biz bilmiyormuşuz*. Neyse, köyün tüm çocukları bu efsanevi kapışmayı izlemek için birbirlerini eziyordu. Ben atışımı yaptım ve taşı vurdum, Muhammed'de vurdu ama Ahmed hile yapıp devasa bir taş attı. Bizim hedef taşımız Ahmed'in attığı dev taş ile ortasından kırıldı. İmam hemen dışarıya çıktı ve o taşın mezar olduğunu söyledi Muhammed "Şimdi ayvayı değil b*** yedik KAÇIIINNN!!!" dedi ve zaten korkmuş çocukları tamamen piskopat etti. Herkes apayrı yönlere doğru manyaklarca kaçıyordu. Ama Ahmed imamın dediğini duymadığı için sonradan mezarlık olduğunu öğrendiğimiz mezarlığın içine doğru kaçtı. Ben ve Muhammed bunu gördük ve onu ordan çıkarmak için peşinden gittik. Mezara geldiğimizde Ahmed bir mezar taşının üzerindeydi.*artık içinde nasıl bişey yaşadıysa...* Ben Muhammed'e " Bak Muho yavaş yavaş söy..." diyemeden Muhammed " Ahmet in lan ordan çarpılacan mezarmış oralar!" dedi ve Ahmed'i oradan asla indiremeyeceğimiz bir hale soktu. Ahmed artık ne yapacağını bilmiyordu. Ahmed'e sakin olmasını söyledim ama beni dinlemedi. Bir anda Ahmed'in üzerinde durduğu mezar toprağın altına battı. O korkudan Ahmed mısır tarlasına, ben eve, Muhammed ise camînin içine kaçtı. Ben yorgunluktan uyuya kalmışım ve uyandığımda her şeyin bir rüya olduğunu düşünüyordum.

Tarih: 15 Şubat Saat: 12-13:??
Muhammed'e gördüğüm rüyayı anlattım,*meğersem rüya değilmiş tam bir FAIL oldum...* oda bana bu olayları dün yaşadığımızı ve rüya olmadığını söyledi. Üstelik bana bişey göstermeliymiş * Yoksa Ahmed öldümü?..*. Hemen beni "Gizemli Mezarlığa" götürdü bide ne görelim! Ahmed'in yere soktuğu taş eski haline gelmiş!( Korkutucu olan şu; etrafta o taşı eski haline getirebilecek hiç bişey yoktu! ) Aceleci bir tavırla Ahmed'i aramaya başladık Ahmed mısır tarlasının ortasında iki seksen uzanmış yatıyordu. "Acaba uyuyormu?" diyerek yanına gittik ama UYUMUYORDU! Kafasında yarıklar vardı ve çok kan kaybetmişti. Nabzına baktım, nabzı atıyordu. Muhammed hemen ailesine haber verdi. Olayları en doğru şekilde anlatırsak cezalandırılacağımızı ve tüm suçun üzerimize kalacağını biliyorduk, bu yüzden "Muhammed ile gezerken onu gördük." dedik. Ahmed apar topar hastaneye kaldırıldı.

Tarih:16 Şubat Saat:???
Ahmed hastaneden taburcu edilmiş, biz de ailesine ona ne olduğunu öğrenmek için sorular soruyorduk. Ahmed'e iki teşhis koyulmuş;
1-Ona değişik bir malûlkât saldırmış olabilirmiş.*çünkü saldıran şeyin elleri normal bir ayı elinden 4.5 kat, pençeleri ise normal bir insan elinden 6 kat büyük ve pençeleri Japon balon balığı şeflerinin kullandığı özel keskinlikteki bıçaklardan 2 kat daha keskinmiş. *Japon BB şefleri balon balığındaki zehrin insana zarar vermemesi için özel keskinlikteki bıçaklar kullanırlar neyse konumuz bu değil...*

2-Ani bir şok yüzünden kalbi durmuş ve başını yere çarptığında bu yarıklar oluşmuş olabilirmiş...
Ahmed'e neler hatırladığını sordum, oda bana kendisine uzun boylu beyaz ve üzerinde kan lekeleri olan birinin saldırdığını söyledi. İlk önce Slender Man olabileceğini sandım ama biraz düşününce Ahmed'in onun çıplak olduğunu söylediğini hatırladım.*hatırladığım şeye bak ilk olarak Slendy gerçek değil ki! hem gerçek olsa Çankırı'da ne işi var?* [Önemli Duyuru: Bu Olay Türkiye'de Yaşandı] Ben bu mâhlûkâtın "Cin" olabileceğini düşünmeye başladım. Neyse deyip geçtim...

Tarih: 17 Şubat Saat: 14:36
Dün gece Ahmed birtakım PARANORMAL hareketler yapmaya başlamış. Annesi onun durmadan " ASLA YAPMA" dediğini ve 4 kez ağzının aşırı derecede çok açıldığını söyledi *yalan mı söylediler bilemiyorum...* .

Tarih: 18 Şubat Saat: 20:54
Ahmed'in Ailesi Ahmed'in dün öğlen mezarlığa kaçtığını ve bidaha geri dönmediğini söyleyince gün boyunca Ahmed'i aradık ama hiç bişey bulamadık.

Tarih: 20 Şubat Saat 19:30
Artık eve dönme ve bidaha asla buraya gelmeme vaktim geldi. Bu arada 19 Şubat tarihinde Muhammed olan herşeyin kendisi yüzünden gerçekleştiğini düşünüp intihar etti... Ama ben oldukça sakin davranıyorum...

Göktuğ Kibaroğlu
GK.Stories©®™
Tüm hakları saklıdır.