İlk bölümümde karikatürden bahsetmiştim. O kadar seviyorum işte karikatürü. Kitap yerine karikatür hediye edilse daha çok sevinirim. Neyse bugün bandanalarımdan bahsedicem biraz. Best kankim denizle uzun süredir bandana almak istiyoduk. Kısaca denizden de bahsedeyim zaten konusu çok geçecek.
Kendisi kardeşim olur. Hatta kan kardeşiz. Cidden kan kardeşiz çünkü kanlarımızı birleştirdik. Aslında kımıza kanları akıtıp içmek makbul ama malum kımız yok. Yerine kefir, süt ya da ayran da kullanabilirdik. Ama öyle yapmadık. Hatta ellerimizi de kesmedik, parmak uçlarımızı iğneyle delip parmakları birleştirdik sadece. Küçük bişey oldu yani ama gene de kan kardeş olduk. Sanırım yani. Önemli olan niyet bence. Zaten kanlar değdi bir kere, önemli olan kanların değmesi. Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz, dokuz sene oldu. Nice senelerimizi beraber geçiririz inşallah.
Denizle bandana almak istiyoruz ama boru bandanalardan. Buff olanlardan yani. Baktık tanesi elli lira yuh anuna koyim dedik, o kadar para verilmez. Quiksilver ın bandaları varmış tanesi otuz lira. Baktık ikisini de inceledik. Kanka dedi, ikisi de aynı kalitede quiklerden alalım dedi. Biz tabi ilk olarak point bornovaya gitmiştik. Dedik quik mağazası yok mu buralarda, dediler mavibahçeye gideceksiniz. Geç saate gitmişiz zaten oraya dedik artık yarın buluşur gideriz mavibahçeye. Mavibahçe de taa Allahın bostanlısında. Oraya gitmek de zor zaten. Bizim için zor yani. O gün aslında pointe sinemaya gitmiştik ama bandana işini de aradan çıkartak demiştik olmamıştı işte.
Ertesi gün deniz, berna (yenge hanım), ben mavibahçeye gittik. Berna da önceki gün denizle beraber olduğumuzu bilmiyo. Öğrense de denize kızacak çünkü buluşmamızı istememiş, deniz de tabi onu ziklemedi geldi. Niye, çünkü ben önemliyim, çünkü kardeşiyim, bana giden her yol mübah. Neyse işte.
Gittik quik mağazasına iyice baktık hangileri güzel falan diye. Aralarından seçmece yaptık, şu güzel şu güzel değil diye. Ama gene de elimizde fazla bir şey kalmamıştı. Deniz bi tane köpekbalığı desenli aldı, çok hoşuna gitti onu görünce. Sonra aynısından bi tane daha gördü dedi, kanka sen de bundan al bak ikimizde de olur kardeş kardeş takılırız. Tamam olur dedim, hem onu hem de turuncu, üstünde küçük, araba çeşitleri bulunan bi tane daha aldım. Kasaya gittik o kendininkini, ben de kendiminkileri ödedim. Karttan çektirecektim, kadın dedi elli lira tuttu. Ben bi sevindim anlatamam, ikisi bi arada olunca indirimli oldu demek ki. Dükkandan çıktıktan sonra denize döndüm dedim ki, kanka keşke seninkini de benden ödeseydik sen bana nakiti verseydin, belki üçü beraber daha da indirimli olurdu güzel olurdu dedim. Dedi, nerden bilelim anuna goyim bilsek yapardık. Haklısın dedim. Öyle işte. Daha sonra turuncu bandananın lafını yaptı bana, keşke onu ben alaydım ilk onu sevdim diye. Ben de dedim geç kaldın. Hem böylesi daha iyi oldu dedim, shark bros olduk kötü mü oldu bence güzel oldu.O günden bikaç gün sonra optimuma gitmiştik. Orada bi tane film şeysi vardı, kartondan şekilli mekilli, 3 boyutlu yani. İsmi de aklıma gelmedi ama siz anlamışsınızdır. Önünde durup foto çekilmelik şeyler oluyo ya öyle sinema içinde ya da dışında. Biz de sinema turnikelerinin dışında, köpekbalıklı bi sinema kartonu gördük, üstünde de dalga var böyle kıvrılmış geliyo. Dedik fırsat bu fırsat, efso foto gelir bundan. Kafamızdaki köpekbalığı bandanaları suratımıza çektik, dalganın altına köpekbalığının yanına çömeldik foto çekildik. Harbiden de efsane olmuştu, güzel görünüyodu. Tabi biz fotoğrafı çekene kadar da bütün millet bize bakmıştı, ama olsundu, biz siyklemedik. Belki multiye o fotomuzu atarım. Ya da atmam. Bilemedim şimdi.
O şeyin ismini söyleyip beni bilgilendirirseniz sevinirim, o sinema kartonu şeysini.- Bazen nefes almanın nefes vermekten daha değerli olduğunu düşünüyorum. Niye bilmiyorum. Değişik birşey.
Sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanırım Söylenecek Çok Şey Var
Non-FictionSöylenecek bişeyler var. Kendim içimden geliyo. Kimseye söylemiyom bazen. Hayatı pek zikleyemiyorum. Hayat için çok erken değil mi be? Bişeyler karalıyorum işte, bakarsanız, canınız isterse, burda. Öyle yani, denişik bişey. İlginç.