"Gidicekmiyiz efendim?" dedi Lord Phiyite.
Pan elindeki mektupu ikiye katladıktan sonra cübbesi'nin cebine koydu.
Ardından gözlerini hepsinin üzerinde gezdirdikten sonra konuşmaya başladı;
"Gideceğiz fakat gelmek zorunda değilsiniz, yolculuğumuz boyunca emniyetinizi temin edemem. Ama yinede kendimizce bir kaç önlem alalım. Lord Phiyite derhal Hix kuşlarından üç/beş tanesini huzuruma çıkar. Ak cadılara danışacağım." Ve diğerlerine aldırmadan odayı terk etti Pan.Alex bir o kadar tedirgin, bir o kadar meraklı, bir o kadarda endişeliydi...
Victoria'ya baktığındaysa, cadı'nın gözlerini alevler bürümüştü. Sanki içinde bir yerlerde intikam arzusu vardı, ve bu mektup o arzuyu kamçılamıştı.
Victoria'nın oraya gelmesi hoş şeylere yol açmazdı, eğer bu mektup tehdit çağrısı değil ise. Victoria'nın yapacakları kötü şeylere yol açabilirdi. Odada kalan diğerleride çıkarken Victoria da hareketlendi, fakat bi el onun gitmesini engelledi ve kolundan tuttu. Bu Alex'ti " Gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?"
"Gitmemin sorun olacağını düşünmüyorum." Dedi Victoria Alex'e samimiyetsizce gülümserken.
" Gitmen doğru değil." Dedi büyücü sesindeki hafif tınıltıyla.
" Kime göre? Neye göre? Buna sen değil, Vaftiz babam karar verebilir ancak." Derken Victoria kolunu büyücünün elinden kurtardı ve arkasını dönüp odadan bir hışımla çıktı...Bu sırada Pan muhteşem kütüphanesine gelebilmiş, kütüphanede bulunan masayı boşaltıp Cadı kraliyetinin topraklarının çizili olduğu haritayı açmıştı masaya. Eline almış olduğu at piyonlarını yolculuklarının geçeceği yollara da dizmişti serice. Ardından hizmetkarlarını çağırdı, ve Alex, Lord Phiyite sonrada Kraliçe Leydia'yı huzuruna çağırdı.
Vladimir'in burada kalmasını istiyordu, eğer başına birşey gelirse bu kraliyetin başına o geçecekti. Bu Victoria içinde geçerli olabilirdi, fakat öz evladı değildi ve ne kadar sevsede onu. O bir Cadı'ydı. Onu başta Cadı kraliyetine götürmek istemesede, dönüş yolunda Ak Cadıların topraklarıyla tanıştıracaktı onu.
Ak ve Kara cadıların toprakları ayrılmıştı iç savaştan sonra. Pan'a kalsa bu ilk yıllarda yapılmalıydı...
Ne kadar Cadılar düşmanlarına karşı bir olsalarda, Ak cadılar Phonexise kraliyetini yüz üstü bırakamazlardı, tarihsel bir müttefiklikleri vardı.
Ayrıca iç savaşlarında Phonexise kraliyeti Ak Cadılara bir çok daldan destek vermişlerdi ki. Kraliçeleriyle, Yüce Pan birbirlerine dostluk yemini etmişlerdi. Ak ve Kara Cadıların toprakları deniz kadar büyüklükte bir Nehir ile ortadan ikiye ayrılıyordu. Bu sonradan yaratılmıştı, ve sınır çizgisi olarak belirlenmişti. Pan ise bu yolculuk hakkında Ak Cadıların Kraliçelerine danışacak, ve olağan bir saldırı durumuna karşı tedbirli olmasını isteyecekti.Lord Phiyite yanında üç Hix kuşuyla birlikte geldi, kartal boyutunda güvercinlerdi bunlar.
Ünleri sihirden etkilenmemeleri, ve çok hızlı olmalarıydı.
Lord eğilerek selam verdi. Ardından elindeki büyük kafesi yere koydu ve kuşları çıkardı.
" Zaman kısıtlı, sihir ile ulaşırsam eğer kara cadılar bunu farkedebilirler." Dedi Pan ardından kuşu eline aldı ve hafiften birşey çaldı kulaklarına. Kuş başını hafifçe eğdikten sonra havalandı, ve açık olan camdan dışarıya süzüldü. Pan diğerlerinede aynısını yaptıktan sonra sandalyesine oturdu, ve Kraliçe'den gelicek haberi bekledi. Aynı zamanda da kapısı çaldı. Hizmetkar Kraliçe Leydia ile Büyücü Alex'in geldiğini bildirdi."Girsinler."dedi Pan.
İkisi birden içeri girdikten sonra eğilerek selam verdiler. Pan eliyle kalkmalarını istedi, ardından masa'nın dibine gelip olan biteni onlara anlattı.
"Dağ yolunu geçtikten sonra Hür Ak Cadı topraklarında olacağız, fakat durmak yok. Nehir kıyısına geldikten sonra da, Ak Cadıların bize tahsis edecekleri gemiler ile Kara Cadıların topraklarına geçeceğiz." Dedi Pan ve harita üzerindeki gemi pırıltılar eşliğinde kara topraklara geçti.'' Ak Cadılara nasıl güveneceğiz efendim? '' dedi Alex.
'' Cadıların iç savaşlarında Phonexise büyük roller oynadı, zamanın vekil general cadıların idamlarına yardımlarda bulunduk. Erzak yardımlarını saymıyorum bile. '' duraksadıktan sonra Pan ellerini masaya koyarak haritadaki kara topraklara eğildi ve devam etti. '' En önemliside Ak ve Kara cadıların sınırlarını ayıran nehrin yapılmasında büyük yardımlarımız oldu.''
'' Güvenlik planlarımız nedir? '' dedi Kraliçe Leydia
'' Ormanın çocuklarına kuzgunlar gönderdim, her an tetikde olacaklar. Şimdilik Ak cadılardan haber beklesek daha iyi, ayrıca 3 Nefetit ruhu takipte olacak bir saldırıya uğrarsak en yakınımızdaki müttefiklerimize ulaşacaklardır. Bilirsiniz Nefetitler son derece hissiz ruhlardır. ''
'' Hix kuşları geliyor efendim.'' dedi Yaverlerden biri camın dibinden.
Dediği gibi de oldu, hızlıca içeriye giren Hix kuşları saygıyla eğildiler, ve en büyük olanının ağzından bir not düştü.
Kudretli Pan notu düştüğü yerden alırken mührüne dikkatlice baktı, Ak cadıların mührüydü. Büyük Yxn Ağacı arması ve altında Ak Kraliçe sembolü...
Mührü kopardıktan sonra notu açıp sesli bir şekilde okumaya başladı;
'' Ak cadıların Kraliçesi Esme'den sevgilerim Phonexise krallığı ve kraliyet hanedanlığına...
Şer isimleri getirdiler bana Hix kuşları, tedirgindim / tedirginim Şeytanın kızı ' nın çağrısına gitmek isteyerek ne istersiniz?
Ak cadılar her zaman Phonexise ' ye sahip çıkmıştır , çıkmaya devam da edecektir, gelin vazgeçin bu yoldan. Ama vazgeçmeyeceğiz dersenizde bizzat bende sizlerle yolunuzda ilerleyeceğim.
Sevgilerle, Kraliçe Esme ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geleceğe Doğru
FantasyDerin hisler ile gelmişti bu topraklara, atı bu kudretli kraliyete ilerliyordu. Yem yeşil çayırlar rüzgarın onları okşamasına izin veriyor ve güneşin onlara sevecenliğiyle bakmasına razı kalıyorlardı. Bu ortamın kısa süre sonra bozulmasına göz yumac...