1.

79 4 5
                                    

"Anne!" diye seslendim.Çok gecikmeden "Ne!" cevabını aldım.Sinsice sırıtarak bir süre boyunca ses çıkarmadım.Tekrar "Ne yahu ne?" diye bir sitem duydum.Annemin benden cevap alamayıp yan odadan buraya kadar gelmesine şaşırmıştım ama birşey belli etmedim."Ben yarım saate çıkacağım bizimkilerle maç yapacağız." dedim ve nasıl bir biçimi olduğunu çözemediğim pozisyonumu değiştirerek doğruldum.Annem tavana bakıp ellerini Ya Sabır! dercesine havada salladıktan sonra "İyi.Çok gecikme.Pirzola yapacağım bak." bana göz kırparak salondan çıktı.Baygın gözlerimi televizyondaki çizgi filme çevirdim.

Evet, çizgi film izliyordum.Hem de Adventure Time, Regular Show, Clarence, Esrarengiz Kasaba ve Doraemon'u.Ama napayım?Çok eğlenceliler.

Sen varya sen,evlat olsan sevilmezsin be gülüm.

"Yok daha neler,saçmalma." dedim iç sesim Fatoş'a gülerek.Ama içime kurt düşmüştü.Hızlıca ayağa kalkıp yan odaya yani mutfağa doğru koşturdum.Mutfağa girdiğimde kapının yan tarafına yaslanarak ahşap sandalyede oturan annemin telefonuyla yakından ilişkiye girmiş olmasını birkaç saniye izledim.Annem kesin yine yemek tarifi araştırıyordu."Anne ya," diye söylenirken annemin yanına varmıştım.Ben de kendime bir sandalye çekerek annemin tek kaşını kaldırmaya çalışını ama bunu başaramayıp ikisini de birden kaldırmasını izledim."He benim çatlak yavrum?" dedi annem bıkkınlıkla."Sen beni seviyorsun değil mi?" annem bana tuhaf bakışlar atarken "Ay tamam.Seviyorsun.Hadi ben kaçtım hazırlanmam lazım." diye geveleyip annemin cevap vermesini beklemeden mutfaktan fırlayıp merdivenleri ikişer üçer atlayarak ayrıca Hüseyin Bolt'u da aratmayarak odama giriş yaptım.Odanın zemini parke olduğu için panduflarım yatağımın ayak ucuna kadar kaymıştı.

Sanırsın Hazerfan Çelebi,o nasıl uçuş kız öyle?

     İç sesime hak vererek gardolabımdan üzerime birkaç parça birşey çıkardım.Hızlıca pijamalarımdan kurtularak kıyafetleri üzerime geçirdim.Alt kısımdaki bölmeden spor çantasını çıkararak içine de yedek kıyafetlerimi,deodorantımı ve bir miktar parayı tıkıştırdım.Makyaj masamın üzerindeki aynanın karşısına geçerek saçlarımı tepeden topladım.Odamdan çıkarken kendi kendime şarkılar mırıldanıyordum.

Merdivenleri hızlıca indim ve mutfağa bodoslama dalarak annemin 'yüreğini ağzına getirdim'."Ben çıkıyorum bir saate gelirim." annem başını salladı ve ezberlediğim o cümleyi söylemek için dudaklarını araladı.Onun yerine ben sıkkın bir ifadeyle "Geç saatlere kalmayayım,tamam."diye geveledim.Annem memnun bir ifadeyle "Ha şöyle!Aferim sana." diyerek yanaklarımı sıktı ve öptü."Görüşürüz o zaman." annem bana el salladı ve işine döndü.Ben de mutfaktan çıktım ve dış kapının sağ tarafındaki uzun ve geniş beyaz ayakkabılığa doğru koşturdum.Kapakları aralayıp spor ayakkabılarımı çıkardım.Kafamda çakan şimşeklerle hızla arkamı dönerek anneme seslendim."Ay anne,su almayı unuttum, bir şişe su verir misin?" dedim ve ayakkabılarımı giymeye devam ettim.

Bir iki dakika sonra annem elindeki su dolu pet şişe ile yanıma geldi.Ben şişeyi almaya çalışırken annem ise arkasına sakladı."Hadi ya!Acelem var!" annem derin bir nefes alıp onu da seli bir şekilde verirken "Söz ver," dedi."Ne için?"diye yanıtladım onu."Terliyken içmek yok."omuzlarımı düşürerek,"Ay tamam!"dedim hızlıca.Annem bana öyle bir bakış attı ki..hemen,"Y-yani tamam anneciğim.Söz." dedim.Annemden suyu aldım ve ona öpücük yollayıp evden çıktım.

Kaldırıma kadar koşarak gittim ve karşıdan karşıya geçerek birkaç blok ileriye yürüdüm.Miray'ı onların bahçe kapılarının birkaç adım gerisinde bağcıklarını bağlarken gördüğümde gülümseyerek dizlerimin üzerine çöktüm.Ancak gülümsemem hiç de samimi değildi,buna emindim.Hafifçe başımı kaldırıp ona baktım.Hala ayakkabısı ile ilgileniyordu ve beni fark etmemişti.Birkaç saniye sonra ayağa kalktı ve bahçe kapısına doğru yürümeye başladı.Ben de o sırada bahçe kapısına yakın bir kısıma emeklemiştim.Bahçe kapısında çıkmak üzereyken hızla ayağa fırlayıp "Böö!" diye çığlık attım.Miray birkaç saniye yüzüme anlamsızca bakınca B planına geçiş yaptım.

"Cekk!"diye bağırdım tekrar."Bööcekk!"diye bağırdım sonra.Ama pek işe yaradığını sanmıyordum.Miray gözlerini devirip yürümeye devam etti.Ama gülümsediğini de fark etmiştim.Ona yetişip koluna girdim.

---

ERKEK DÜŞKÜNÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin