"Kesinlikle coğrafya proje ödevlerinizi teslim etmeyi unutmayın. Ortalamanız 49,59 olsa bile yine de geçirmem!"
Coğrafya hocamıza somurtarak başımı salladım. Derslerime ya da kulüp şarkılarına çalışmam gerekirken yanlışlıkla aldığım bir proje ödevinin teslim tarihine sadece bir hafta kaldığını öğrenmiştim. Konumsa; Dünya maketi hazırlayıp o makette denizleri ve önemli limanları göstermekti. Sadece bir hafta içerisinde bu ödevi bitiremezdim.
Kısaca,sıçmıştım.
Ders zilinin çalmasıyla eşyalarımı toplayıp müzik odasına gittim. Bugün o kadar lanetli bir gündü ki. Almila,Meyra'nın kardeşi rahatsızlandığı için onlarda kalmıştı ayrıca birlikte okulu ekmişlerdi. Tuğçe ise uyuya kaldığı için gelmemişti. Doruk ve Kaan'a gelirsek tüm gün basketbol antremanları vardı.Bugün yapayalnızdım. Üzerimdeki huzursuzluk ve ağırlıkta cabasıydı. Ne güzel.
Benden önce müzik odasına gelen Uygar'a kocaman gülümsemelerimden birini attım.
"Selam"
Başıyla karşılık verip uğraştığı işine geri döndü. Uygar bizim kolejin sahibinin oğluydu. Çok kıyak çocuktu ayrıca bateri onun uzmanlık alanıydı. Resmen konuştururdu bateriyi. Önceden ses eğitimini beraber çalışırdık, tabii sesini kaybetmeden önce. Trajik bir kaza sonucu iki yıl önce ses tellerini kaybetmişti ama müzikten kopmak yerine sımsıkı sarılmıştı.
"Nabersiniz şekerler?"
İlçin ve Selma'ya göz devirmekle yetindim. Bu kızları sevmiyordum,pardon hiçkimse sevmiyordu.
Uygar halime güldüğünde koluna vurdum.
"Selam şekerim selam,gelmeseydin daha hepi olurduk bencede senceğğ."
İlçinin sesini taklit ederek sınıfa giren Kerem ile resmen gülmekten karnım ağrımıştı. Ömer'de geldiğinde kadro tamamlanmıştı. Biraz hasret giderme ve sohbet fastlından sonra herkes yerine geçmişti. Bateride Uygar, gitarda Kerem ve Ömer, pianoda Selma ve teftte İlçin.
Bense her zaman olmayı sevdiğim yerdeydim,mikrafonda. Şarkı söylemek benim için bir kaçış yöntemiydi ve en iyi yaptığım şey kaçmaktı. Sorunlardan,acıdan,üzüntüden. Şarkı söylerken kendimi başka bir yerde buluyordum. Sanki ben, ben değilmişim gibi. Tüm bu ömrü ben yaşamamışım gibi. Sadece ben vardım ve uçsuz bucaksız özgürlük.
"I see you there,
seni orada gördüm
don't know where you come from
nereden geldiğini bilmiyordum
Müzik odasında gördüm seni,bir yabancıydın.
Unaware of a stare from someone
Başkalarının dik dik bakışlarından habersizce
Don't Appear to care
Nasıl göründüğü umrumda değil
that I saw you, and I want you
seni gördüm ve seni istedim.
What's your name?
Adı ne ? "
Ushan ile son konuşmamızdan beri, nereden bu soruyu duysam aklıma o geliyordu. Sinir bozucuydu.
"Cause I have to know it
Çünkü bilmem lazım
You let me in and begin to show it
Benim içime girdin ve göstermeye başladın
I'm terrified
Dehşete düştüm
cause you're headed straight for it,
Çünkü sen doğruca geldin
might Get it
elde etmek için
Bir gülle gibi hızlıca bana geliyordu. Bunun farkındaydım. Aptalca duygular içersinde buluyordum kendimi. Kısaca;doğruca bana gelmişti,bir yıkım şiddetiyle. Benimde bir yıkım olduğumu bilmeden.
Hear the song playin on background
Arkaplanda çalan müziği duy
All alone but you're turnin up now
Tamamıyla yalnızsın fakat şu an açılıyorsun
And everyone is risin to meet ya,
Ve herkes seninle tanışmak istiyor
to greet you
selamlamak istiyor
Turn around and you're walkin toward me
Arkanı döndün ve bana bana karşı yürüdün
I'm breakin down
ben düştüm (kafayı yedim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Gökyüzü
Random"Onlar için ilk kez; çatıya çıkıp,kayan bir yıldız görüp tutulan dilekler gerçekleşiyodu."
