Bölüm 2

52 7 11
                                    

Keyifli Okumalar :)(:
Medyada ki Video---> Boom Clap - Charlie XCX
---
Tayfayla vedalaşıp okuldan çıktığımda bir süre bahçede bekledim. Sonunda okulun girişinde siyah jip göründüğünde, araba durur durmaz içine bindim. Hasan abiye selam verip dışarı izlemeye koyuldum. Hasan abi ben bildim bileli bizim şöforümüzdü. Çok iyi anlaşırdık. Her zaman bana sıcak davranmış, şefkatla yaklaşmıştı. O yüzden onu çok severdim.

Eve geldiğimde çantamı koltuğa fırlatıp odamın olduğu kata çıktım. Ama kapıyı ne kadar ittirsem de açılmayınca tekmeyle kapıya giriştim. Sonunda kapıda birazcık boşluk olduğunda zorla da olsa ittire ittire odaya girdim. Ve beni odada büyük bir dağınıklık karşıladı. Tamam, biraz pasaklı bi kızdım. Kapının açılmasının nedeni de dolabımın üstüne attığım kirli çamaşırlarımın kapının önüne düşüp dağ oluşturmasıydı. Ne var yani? Siz toz alırken kirleri koltuğun altına atıyosunuz da ben çoraplarımı dolabın üstüne atamaz mıyım??!

Ne kadar zengin olsakta annem evini asla tanımadığı kişilere temizletmezdi. Kendi evinin temizliğini kendi yapmazsa, kendi evinin yemeğini kendi yapmazsa annelik görevini yerine getirmediğini düşünürdü. Bu yüzden evde hiç hizmetçi yoktu. Eh, zaten olsa da ben onu odama alıcak değildim. Ne öyle giren çıkan belli değil?

Bu akşam bizimkilerin geliceğini hatırlayıp koşarak aşağı indim. İndiğim gibi zil çalmıştı. Kapıyı açtığımda bir adet Helin, bir adet Azra, bir adet de telefonuna bakarak sırıtan İlknur gördüm. Kapıyı açtığımda Helin beni ittirerek içeri girdi. Bir yandan da sokranıyordu.

"Ayh! Alın şu İlknur'u başımdan ya! Tutturmuş sevgili sevgili diye. İnternetten yine bulmuş birilerini!"

Bu İlknur'un neden sırıttığını anlatırdı. İlknur, biraz... ayran gönüllüydü. Çok çabuk sever, sonra ilişkilerini bitirdiğinde kendisinin ayrılmasına rağmen depresyona girer, hunharca ağlardı. Ama sonra bir bakarsınız; yakışıklı görünce dibi düşen bir İlknur.

İlknur Helin'i takmamış koltuğa oturmuştu. Ya da duymamış da olabilirdi, kim bilir kimlerle yazışıyordu. Azra nerede diye bir bakayım derken ortadan kaybolduğunu farkettim. Takmadan İlknur'un yanına koltuğa zıpladım. Yine mutfağa girmiş olmalıydı. Evet, Azra'da yiyip yiyip kilo almayan o insanlardandı.

Tahmin ettiğim gibi mutfaktan elinde  nutella, ağzında kaşık olan bir Azra çıkmıştı.

"Siz niye geldiniz? Daha akşam olmadı."

Azra kendini beğenmiş bir ifadeyle saçlarını savurup cevap verdi. "Niye gelicez canım, yardım etmek için tabi. Bilirsin elimizden her iş gelir."

---
1 Saat Sonra
"Hani yardım etcektiniz lan! Bütün evi ben temizledim!"
Kafamda yazma, bir elimi leğen kemiğime yaslamış, bir elime toz bezi almış koltukta göt büyüten arkadaşlarıma çemkiriyordum.

Güya çok becerikli olan (!), ellerinden her iş gelen (!) arkadaşlarım "Buralar bizim, sen üst katı temizle." deyip beni yollamışlardı. Fakat geldiğimde burayı temiz görmeyi bekliyordum, yerlerde cips paketleri, masalarda çikolata kırıntıları, içecek kutularının olduğu daha da kirletilmiş bir ev değil.

Bunları düşündükçe daha da dellendim. Ayağımdan hışımla terliğimi çıkartıp onlara yöneldim. Kimse benden bu hamleyi beklemiyo olmalı ki gözlerini büyültüp koşmaya başladılar. Ama elimden kaçar mı? Kaçmaz. Hepsini teker teker yakalayıp terliğimle bir güzel haşladım. En sonunda hepimizin haşatı çıktığında koltuklara yığıldık.

"Ayh. Toplayın bari şuraları. Gelirler birazdan. Giyinmeye gidiyom ben." dedim nefes nefese koltuktan kalkmaya çalışırken. Belimi tutarak merdivenlere yürürken kızların hala koltukta yayıldığını farkedince bi hışımla bağırdım.
"Hemen!"

Kural Tanımayanlar |Askıda|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin