bölüm 10

28 8 59
                                    

"+O-oppa?!"
"- ne işin var senin jin'in boynunda?"
"+ş-şey.. A-aslında.."
"bak hyung içeri geçelim sana herşeyi anlatacağım, artık taşıyamıyorum bu koca bebekle poşetleri çünkü."

Choi oppa bize şaşkın şaşkın bakmaya devam ederek içeri girmemiz için bir adım geri çekildi. Jin mutfağa geçip elindeki poşetleri yere bıraktı ve beni kucaklayarak salondaki koltuğa oturttu. Choi oppa da hemen gelip benim ayağımın ucuna oturdu. Şaşkınlık ve sinirden hâlâ ayağımı görmemişti. Birden aklıma Taehyung ve Jimin geldi.

"+oppa taetae ve jiminnie nerede?!"
"-ikisi odada, yalnız konuşmak istediler, ve neredeyse yarım saattir içerideler, ama tek bir kelime bile etmediler. 10 dakikada bir kontrol ediyorum ama... Sadece bakışıyolar..."
"+ohh, pekala.."
Parmağını bize işaret etti ve kaşlarını çattı:
"-şimdi siz ikiniz hemen bana neden eve böyle geldiğinizi anlatın.
"bak hyung. Şimdi:
Biz markete gittik ve alışverişi tamamladık, daha sonra o gün gittiğimiz kafedeki garson kızı gördük, hani şu jimin ile konuşan var ya o. İşte daha sonra.."

Jin'e şaşkın şaşkın bakarken birden belli etmeden koluma dokundu ki bu "oyunu sakın bozma" mesajı olmalıydı. Ahh anladım. Gerçeği anlatırsak choi oppa bsna ve jin'e kızabilirdi... Beni jin'den kıskanıyordu. Kkk abimin beni kıskanması hoşuma gitmiyor değildi aslında.

"hah işte sonra Burcu sinirlendi. İşte taehyung ve jimin'in arası benim yüzümden bozuldu da öylede böyle de. Ben parayı öderken o dışarı çıkmış ve sinirden bi taşa tekme atmış."

Ayağımı gösterdi ve konuşmasına devam etti.

"sonrada ayağı bu duruma gelince onu eve kadar ben taşıdım."
Bende onaylayıcı bir biçimde kafa sallayınca choi oppa üzülerek ve endişelenerek ayağıma baktı.

"-ahh canım kardeşimmm. Fazla acıyor mu canın? Neresi acıyor? Hastaneye gidelim mi? Kıyamam ama yaa."
"+yok yok oppa hastaneye gerek yok. Krem felan süreriz, sararız, 2-3 güne iyileşir."
"-peki kardeşim."
"+oppa ben onları görmek istiyorum."
"- tamam ama sessiz ol. Jin al götür Burcu'yu. Ben yatacağım geç oldu."
"hyung yatacak yer yok!?."
"-tamam ben taehyung'u yanıma alacağım. Siz üç böcek başınızın çaresine bakın."
"+ama oppa?! Ben ne zaman böcek oldum.?"
"-sen benim uğur böceğimsin şapşal." jimin ve jin ise hamam böceği kkk"

Choi oppa odaya girip taehyung'u yanına aldı ve benimde burnumu sıkıp gitti.

Bizde jimin'e bakmak adına içeri girdik. Jin beni bazaya otutturdu ve jimin'in oturduğu koltuğa gitti.

"jimin iyi misin abicim? Ne konuştunuz?"
"KOCA BİR HİÇ! BANA SADECE NEFRET VE ACI İLE BAKTI! ONA HABER VERMEM GEREKİRDİ. KENDİMDEN NEFRET EDİYORUM! Sadece kendi isteklerimin peşinden koşan beceriksizin tekiyim! İyi değilim...

Cümlenin sonuna doğru söyledikleri fısıltı gibi çıkmıştı.

"+jimin ben çok özür dilerim, tamamen benim suçum. Affet beni ablacım."
"hayır noona senin suçun değil, kendini üzmene gerek yok. Tamamen benim suçum. Söylemem gerekirdi."

Uzum bir sessizlik oldu. Sessizliği bozan jin olmuştu. "Jimin yatmaya ne dersin abicim ha?"

"tabii siz yatın ben yalnız kalacağım."

Jimin bi an oturduğu yerden anice kalktı. Jin'i kapının başına kadar sürükleyip dışarı attı ve kapıyı kitledi. Sırtını kapıya dayayıp hıçkırıklara boğuldu. Etrafa göz gezdirirken birden korkudan yatağa sinmiş beni görüp kızardı.

"özür dilerim noona seni fark etmedim." deyip beni kucağına alarak kilitli kapıyı açtı ve beni kapının başında bekleyen jin'in kollarına sakince bıraktı. Beni bıraktıktan sonra hızlıca kapıyı geri kitledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kore'deki Aşkım (devam)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin